Dataset Viewer
text
stringlengths 684
8.37k
|
---|
Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com BAKIRKÖY 34. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE DOSYA NO : 2025/89 E. DAVALI : Kumport Liman Hizmetleri ve Lojistik San. ve Tic. A.Ş. Marmara Mah. Liman Cad. No:43 Beylikdüzü/İstanbul VEKİLLERİ : Av. Erim BENER, Av. Nurettin Yiğit PEKEL "Adres Antettedir." DAVACI : Uğur Sarıboğa (T.C.K.N: 66094130986) VEKİLİ : Av. Vedi Akdağ Kocatepe Mah. Şehit Muhtar Bey Cad. No:4 Beyoğlu/İstanbul KONU : Yasal süre içerisinde dava dilekçesine karşı cevaplarımızın ve delillerimizin sunulması ile usul ve yasalara aykırı olarak açılan haksız davanın REDDEDİLMESİ talebinden ibarettir. AÇIKLAMALAR : I.USULE İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ 1) HUZURDAKİ DAVANIN BELİRSİZ ALACAK DAVASI OLARAK İKAME EDİLMESİ HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİLDİR. Davacı, dava dilekçesinde iş sözleşmesinin Müvekkil Şirket tarafından haksız şekilde feshedildiğini iddia ederek, fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil günü çalışma alacağı, hafta tatili alacağı ve AGİ alacağı yönünden belirsiz alacak, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı talepleri yönünden kısmi dava ikame etmiştir. Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, işbu dava alacak davası olup, davacı, dava dilekçesinde ne kadar ücretle, haftanın kaç günü hangi saatler arasında çalıştığını belirtmiştir. Davacı taraf talep konusu miktarın belirli olmasına rağmen kısmi alacak ve belirsiz alacak davası açmış bulunmaktadır. Bilindiği üzere işçi çalıştığı süreyi ve ücretini en doğru şekilde bilen kişidir. Bu nedenle hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere; ne kadar kıdem 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağı olduğunu açıkça belirleyebilecek konumdadır. Bir diğer ifade ile davacı ücretini bildiğine ve çalışma süresini iddia ettiğine göre talep ettiği işçilik alacaklarını hesaplamak için her türlü veriye sahiptir. Davacı buna rağmen bir takım talepler için davasının belirsiz alacak davası olduğunu iddia etmekte ve fakat hiçbir hesaplama yapmamaktadır. Belirsiz alacak davası dava açan tarafın iddia ettiği ve bu kapsamda dava dilekçesinde tespit ettiği iddiaları üzerinden hesaplanarak açılması gereken bir davadır. Önemle ifade etmek gerekir ki, davacı ücretini bildiğine ve çalışma süresini iddia ettiğine ve kendisini vekil ile temsil ettirmesi dikkate alındığında; iddiaları kapsamında talep ettiği işçilik alacaklarını hesaplamak için her türlü veriye sahiptir. HMK 107. maddesi uyarınca davacı bu iddiaları üzerinden dava açması hukuki bir zorunluluk iken, aksine düşük harç ödemek için açılan davada dava şartları noksandır. Davacının iddiaları kapsamında tam dava, yani HMK 105. maddesi uyarınca eda davası açması veya talebi gibi iddiaları ile hesaplayabildiği kadarı ile belirsiz alacak davası gerekirken, HMK 107 kapsamında hiçbir hesaplama yapmadan belirsiz alacak dava açması, kanunu dolanarak bu şekilde eksik harç yatırmasını ve davada haksız kazanç sağlamak için kötü niyetli iddialarının reddi halinde lehimize hükmedilecek karşı vekâlet ücretinin düşük hesaplanmasını sağlaması ve haksız faize hak kazanmaya yönelik olup, kabul edilemez. Nitekim yerleşik yargı içtihatlarında belirtildiği üzere, işçilik alacakları yönünden mutlak belirsiz alacak davası olarak açılması gerektiği ve/veya mutlak belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı hususunun her dava ve talep üzerinden ayrı ayrı değerlendirilmesi gereklidir. Bu kapsamda; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin 27.03.2017 tarihli 2017/314 E. 2017/451 K. sayılı ilamında; “…HMK.nun 353/1-b.2 maddesi gereğince davalı istinaf başvurusunun kabulü ile davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olması nedeniyle ihbar tazminatı ve ücret alacağı yönünden belirsiz alacak davası açılamayacağından bu alacak kalemleri ili 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com ilgili mahkemece esas hakkında verilen hüküm fıkralarının, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile belirsiz alacak davasında faiz başlangıcının dava tarihinden itibaren işletilmesi gerekmekle belirsiz alacak davasına konu olabilen alacak kalemleri yönünden faiz başlangıç tarihinin (dava tarihi de yanlış yazılmakla) artırılan kısmı içinde dava tarihi olmak üzere bu konudaki verilen hüküm fıkralarının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere mahkeme kararının KALDIRILMASINA…” karar verilmiştir. Yine aynı şekilde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 15.12.2017 tarihli 2016/6 E. sayılı kararında; “…İşçilik alacaklarının çok çeşitli tür, nitelik ve kapsamda olması, somut olayın özelliklerine göre oldukça değişkenlik göstermesi, hatta aynı tür işçilik alacaklarında dahi somut olayın özellikleri itibariyle işçilik alacaklarının belirsiz alacak davasına konu olup olamayacağı konusunda soyut ve genel nitelikte, her bir olayda geçerli olacak ölçüde bir karar alınamayacağından içtihadı birleştirmeye gerek olmadığına…" şeklinde içtihadı birleştirmeye yer olmadığı açıkça belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen nedenler ve yerleşik yargı içtihatları uyarınca işbu davanın öncelikle dava şartları noksanlığı nedeniyle usulden reddini talep ediyoruz. Nitekim, davacı varlığını iddia ettiği bir takım alacak kalemlerini belirleyebilir nitelikte olduğundan Belirsiz Alacak Davası ikame edilmesi için gerekli hukuki şartlar oluşmamıştır. Bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmekteyiz. Tüm bu nedenlerle; hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere; dava konusu alacaklar davacı tarafından açıkça belirlenebilir olduğundan kısmi dava veya belirsiz alacak davası açılmasında davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki Yarar; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h bendi uyarınca dava şartlarındandır. Dava şartlarının yokluğunda ise davanın usulden reddedilmesi gerekmektedir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2 maddesi uyarınca da “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” 2) KABUL ANLAMINA GELMEMEK KAYDIYLA, DAVACININ TALEP ETTİĞİ ALACAKLAR ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞTIR. 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Hiçbir şekilde davacının taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın talep ettiği fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil günü çalışma alacağı, hafta tatili, yıllık izin ve AGİ talepleri ücret niteliğinde alacaklar olup, 4857 sayılı İş Kanununun 32/son paragrafı uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Huzurda bulunan işbu dava 26.03.2025 tarihinde açıldığından 26.03.2020 öncesi talepler yönünden tüm alacaklar zamanaşımına uğramış olup, zamanaşımı itirazımızın kabulüne karar verilmesi öncelikle talep olunur. II-) ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ: 1)DAVACI İLE MÜVEKKİL ŞİRKET ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN KAPSAMI Davacı tarafın talepleri yersiz ve hukuki mesnetten yoksun olup, haksız kazanç sağlama amacına yönelik haksız davanın reddi talep olunmaktadır. Müvekkil Şirket kurulduğu günden bu yana; dünya konteyner taşımacılığının bölgesel
|
4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Hiçbir şekilde davacının taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın talep ettiği fazla mesai alacağı, ulusal bayram ve genel tatil günü çalışma alacağı, hafta tatili, yıllık izin ve AGİ talepleri ücret niteliğinde alacaklar olup, 4857 sayılı İş Kanununun 32/son paragrafı uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Huzurda bulunan işbu dava 26.03.2025 tarihinde açıldığından 26.03.2020 öncesi talepler yönünden tüm alacaklar zamanaşımına uğramış olup, zamanaşımı itirazımızın kabulüne karar verilmesi öncelikle talep olunur. II-) ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ: 1)DAVACI İLE MÜVEKKİL ŞİRKET ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN KAPSAMI Davacı tarafın talepleri yersiz ve hukuki mesnetten yoksun olup, haksız kazanç sağlama amacına yönelik haksız davanın reddi talep olunmaktadır. Müvekkil Şirket kurulduğu günden bu yana; dünya konteyner taşımacılığının bölgesel lojistik üssü olma vizyonuyla modern makine parkuru ve yüksek iş hacmini destekleyen liman otomasyon sistemi ile yüksek standartlarda liman hizmetleri sunan bir şirkettir. Limancılık hizmetlerinde öncü Müvekkil Şirket liman hizmetleri yönetimi, altyapısı ve teknolojileri konusunda sürekli iyileştirme ve geliştirme temel prensibimini benimsemiş ve sektöründe Türkiye'nin en iyi işvereni sertifikasını kazanan ilk limandır. Çalışanlarına değer veren bir firma olan Müvekkil Şirket, bu doğrultuda da çalışanlarının çalışma sürelerindeki tüm özlük haklarını gözetmektedir. Davacı, 13.09.2023 tarihinde müvekkil şirkette Liman Hizmet Personeli olarak çalışmaya başlamış, (EK-1 İşe giriş bildirgesi) iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği 04.02.2025 tarihine kadar da aynı görevde çalışmaya devam etmiştir (EK-2 Fesih Bildirimi) . 2) DAVACININ İŞ SÖZLEŞMESİ HAKLI NEDENLE FESHEDİLMİŞ OLUP DAVACININ KAZANMIŞ OLDUĞU KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI BULUNMAMAKTADIR. DAVACI KIDEM TAZMİNATINA HAK KAZANMAMIŞ OLMASINA RAĞMEN DAVACIYA İYİNİYET GÖSTERGESİ OLARAK KIDEM ÖDEMESİ YAPILMIŞTIR. BU NEDENLERLE HAKSIZ TALEPLERİN REDDİNİ TALEP EDİYORUZ. Davacının iş sözleşmesi, İş Kanunu m.25/1-b maddesi uyarınca haklı nedenle feshedilmiş olduğundan, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebi hukuken dayanaksızdır. 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 18.10.2024 tarihinde Müvekkil Şirket tarafından davacıya heyet raporu istemi talebi tebliğinde bulunulmuştur. Akabinde ise davacı, 18.10.2024 - 20.10.2024 tarihleri arasında 3 gün istirahat raporu, 21.10.2024 - 30.10.2024 tarihleri arasında 7,5 gün ücretli izin, 03.11.2024 - 04.11.2024 tarihleri arasında 1,5 gün istirahat raporu, 06.11.2024 - 07.11.2024 tarihleri arasında 2 gün ücretsiz izin kullanmıştır. Ardından, 08.11.2024 tarihinde işe dönmüş ancak aynı gün içerisinde yeniden sağlık durumunun nüks etmesi sebebiyle çalışmaya devam edememiş ve bu nedenle de tekrar heyet raporu ibraz etme zarureti doğmuştur. Müvekkil Şirketin talebine rağmen davacı tarafından 08.11.2024 tarihinden sonra herhangi bir heyet raporu ibraz edilmemiştir. Bilindiği üzere yürürlükte olan yasal mevzuatımız uyarınca çalışan kendisi ve sağlığı ile ilgili bilgileri işvereni ile paylaşmak zorundadır. Ancak davacı tarafça işbu yükümlülüğe aykırı hareket edilmiş ve müvekkil şirkete gerekli bildirimlerde bulunulmamıştır. Müvekkil şirketçe hiçbir zaman davacının sağlığı hiçe sayılmamış, aksine bu süreçte kendisine yüksek bir hassasiyetle yaklaşılmıştır. Ancak davacı, 08.11.2024- 17.11.2024 tarihleri arasında 10 gün ücretli izin, 18.11.2024-31.12.2024 tarihleri arasında 38 gün yıllık izin ve 1.01.2025 tarihinden 31.01.2025 tarihine kadar içeride bakiye yıllık izin hakkının kalmaması ve yıllık izninin eksi bakiyeye düşmesi sebebiyle 30 gündür ücretsiz izin kullanarak işe devamsızlık yapmıştır. Akabinde Müvekkil Şirket'e ibraz ettiği 31.01.2025 tarihli Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin Sağlık Kurulu Raporuna göre "6 ay süreyle ağır iş yapmasının uygun olmadığı" tespit edilmiştir. 31.01.2025 tarihli T.C. Sağlık Bakanlığı Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu Raporunda, davacının 6 ay süreyle ağır iş yapması uygun bulunmamıştır. Bu tıbbi bulgu, işçinin mevcut pozisyonunda çalışmasının mümkün olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Müvekkil Şirket tarafından 18.10.2024 tarihinden günümüze kadar uzanan süreç, genel sağlık durumu ve 31.01.2025 tarihli Sağlık Kurulu Raporu bir arada değerlendirilmiş ve iş akdinin devamı müvekkil şirket yönünden mümkün olmadığı, davacının sağlık durumuna ve yetkinliklerine uygun pozisyon bulunmadığı tespit edilmiştir. Müvekkil şirket bünyesinde 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com davacının sınırlı fiziksel yeterliliğine uygun hafif iş niteliğinde bir pozisyon mevcut olmadığından sağlık durumuna ve yeterliliklerine uygun başka bir pozisyonda istihdamı mümkün değildir. Davacının çalıştığı pozisyon ve iş tanımı gereği saha çalışması yapması zorunlu olup dava dilekçesinde kendisine Müvekkil Şirket tarafından daha basit işlerde çalıştırılacağı beyanında bulunulduğu iddiası ise tamamen gerçek dışıdır. Müvekkil şirket, çalışanlarından sağlık durumu hakkında doğru ve zamanında bilgi almak, iş gücü planlamasını buna göre yapmak zorundadır. Davacının uzun süre boyunca raporsuz devamsızlık yapması, yıllık izninin eksi bakiyeye düşmesi ve geç sunulan heyet raporu nedeniyle işverenin iş organizasyonu ciddi şekilde sekteye uğramış; işin sürekliliği tehlikeye girmiştir. Bu tür belirsizlikler, ticari faaliyetlerin sağlıklı sürdürülebilmesini olanaksız hale getirmektedir. Yukarıda açıklanan şebepler doğrultusunda, Müvekkil Şirket tarafından davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı İş Kanunu'nun madde 25. Maddesinin 1. Fıkrasının b bendi uyarınca tek taraflı, önelsiz ve haklı nedenle 04.02.2025 tarihi itibari ile feshedilmiştir. Nitekim Yargıtay 7. H.D. 2016/1588 E. 2016/3224 K. ve 15.02.2016 tarihli ilamı; "Fesih, işverenin haklı nedenle feshi olduğundan davacının kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddi gerekirken olaya uymayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup karar bozulmalıdır." Nitekim Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 12.11.2018 tarihli ve 2017/26304 E., 2018/20232 K. sayılı ilamı; "Davacı işçinin davalı işyerinde ağır ve tehlikeli işlerde çalışmaya devam etmesinin sağlığı açısından sakıncalı olduğuna ilişkin verilen sağlık kurulu raporu üzerine davacının iş akdi İş Kanununun 25/1-b maddesi gereğince feshedilmiş olup, bölge adliye mahkemesince sırf savunma alınmamasının feshi geçersiz hale getirdiği belirtilmişse de davacının iş akdi 4857 sayılı İş Kanununun 25/1-b maddesi gereği feshedilmiş olup, 19/10/2018 tarih ve 2017/9 esas sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre İş Kanununun 25/1-b maddesine göre yapılan fesih öncesinde savunma alınmasına gerek olmadığından ve ağır işlerde çalışamayacağına dair raporu bulunan davacının ağır ve tehlikeli iş sınıfında yer alan davalı işyerinde çalıştırılması mümkün olmadığından davalı işverenin feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır." Aynı şekilde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 06.11.2018 tarihli ve 2016/22915 E., 2018/19745 K. sayılı kararı: 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90
|
feshi geçersiz hale getirdiği belirtilmişse de davacının iş akdi 4857 sayılı İş Kanununun 25/1-b maddesi gereği feshedilmiş olup, 19/10/2018 tarih ve 2017/9 esas sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre İş Kanununun 25/1-b maddesine göre yapılan fesih öncesinde savunma alınmasına gerek olmadığından ve ağır işlerde çalışamayacağına dair raporu bulunan davacının ağır ve tehlikeli iş sınıfında yer alan davalı işyerinde çalıştırılması mümkün olmadığından davalı işverenin feshinin haklı nedene dayandığı kabul edilerek davanın reddi gerekirken yerinde olmayan yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalıdır." Aynı şekilde Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 06.11.2018 tarihli ve 2016/22915 E., 2018/19745 K. sayılı kararı: 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com "Fesih bildiriminde özetle; davacının, meslek hastalıkları hastanesinden aldığı raporun işyeri hekimi tarafından değerlendirildiği ve sağlık problemleri nedeni ile mevcut araç arkasındaki görevini yapmasının mümkün olmadığı, şirket nezdinde görevlendirilebileceği başkaca uygun bir pozisyonda bulunmadığı ifade edilerek, iş sözleşmesinin İş Kanunu 25/I-b maddesi uyarınca feshedildiği belirtilmiştir. ... Meslek Hastalıkları Hastenesinden alınan, 25/02/2015 tarihli Sağlık Kurulu raporunda; davacıya intervertebral disk bozuklukları teşhisi konulduğu ve uzun süre ayakta kalmayacağı ve ağır yük kaldırmayacağı işlerde çalışmasının gerektiği bildirilmiştir. 19.10.2018 tarih ve 2017/9 Esas sayılı içtihadı birleştirme kararında, İş Kanununun 25/1-b maddesi gereğince yapılan fesihlerde işçiden savunma alınmasının gerekmediğine karar verilmiştir. Yargılama sırasında, iş sağlığı güvenliği uzmanları ile beyin ve sinir cerrahisi uzmanından oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmış olup, söz konusu raporda davacının mevcut sağlık probleminin işyerinde yürüttüğü araç arkası işçiliği ile ilgili çalışmasına engel olacağı, bu işlerde çalışmasının sağlık sorunu kapsamında uygun olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, davacının mevcut işinde çalışmasının sağlık sorunu kapsamında uygun olmadığı; ancak işverenlik ve asıl işverenlik bünyesinde sağlık durumuna uygun işlerin olacağı bu durumun araştırılmadan iş sözleşmesinin feshedilmesinin, feshin son çare ilkesine uygun düşmediği gerekçesi ile feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine hükmedilmiştir. Mahkemenin kabulünde olduğu üzere, davacının sağlık sorunları nedeni ile mevcut işinde çalışması mümkün değildir. Her ne kadar ilk derece mahkemesi, feshin son çare ilkesine uyulmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine hükmetmiş ise de, davalı şirketin feshin son çare olması ilkesine uymadığına dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davalı şirket, dava dışı belediyeden çöp toplama ve taşıma işini almış olup, davacı bu iş kapsamında çalıştırılmıştır. Tanık beyanlarında bahsi geçen engelli kadrosunda çalışanların statüleri farklı olup, davacının bu kapsamda değerlendirilmesi de mümkün değildir. Ayrıca, davacının muvazaa iddiasında bulunmadığı ve sadece alt işveren olan şirkete karşı dava açtığı dikkate alındığında; davacının asıl işverenlik bünyesindeki işlerde çalıştırılabileceği yönündeki yerel mahkeme gerekçesinin de isabetli olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının sağlık sorunları nedeni ile işyerinde çalışmasının mümkün olmadığı ve iş sözleşmesinin İş Kanununun 25/1-b maddesi uyarınca haklı nedenle feshedildiği saptanmıştır." Davacının müvekkil şirket nezdindeki yıllık izin bakiyesi, iş sözleşmesinin fesih tarihinde -20 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com gün (eksi yirmi gün) olarak gerçekleşmiş olup, bu süreye tekabül eden ücret tutarı davacının kıdem tazminatından mahsup edilmiştir. Mahsup işlemi sonrasında kalan kıdem tazminatı bakiyesi, davacının maaş hesabına eksiksiz şekilde ödenmiş olup, buna ilişkin ücret hesap pusulası ekte sunulmaktadır. (EK-3; Kıdem tazminatı ödendiğini gösterir ücret hesap pusulası) Her ne kadar işbu fesih 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/1-b maddesi kapsamında işveren açısından haklı nedene dayansa da, müvekkil şirket, işbu fesihte iyi niyetli yaklaşım sergileyerek davacıya kıdem tazminatı ödemesinde bulunmuştur. Bu durum, işverenin yasadan kaynaklanan bir yükümlülüğü olmamakla birlikte, tamamen takdiren yapılmış bir ödeme niteliğindedir. Bu itibarla, dava dilekçesinde talep edilen kıdem tazminatı talebi, halihazırda ödenmiş bir kaleme ilişkin olduğundan hukuken dayanaktan yoksun ve mükerrer talep niteliğindedir. Bu sebeple, Sayın Mahkeme tarafından kıdem tazminatı talebinin tamamen reddine karar verilmesi gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle davacı tarafın asılsız ve haksız kazanç elde etmeye yönelik iddialarının reddi Sayın Mahkemeden talep olunmaktadır. 3) DAVACININ ALDIĞI ÜCRET İLE İLGİLİ İDDİALARI GERÇEK DIŞIDIR. ÜCRET VE SAİR HAKLARA İLİŞKİN OLARAK ÜCRET BORDROLARININ, SGK İŞE GİRİŞ-ÇIKIŞ BİLDİRGELERİ İLE İŞYERİ KAYITLARININ ESAS ALINMASI GEREKMEKTEDİR. Davacının aylık ücreti banka aracılığıyla ödenmektedir. Ücret ödemelerine ilişkin bordrolar işbu dilekçemiz ekinde Sayın Mahkemeye sunulan özlük dosyası içinde yer almaktadır. Bordrolarda da görüleceği üzere davacının en son aldığı aylık net ücreti 30.670,50 TL'dir. Aksi yöndeki iddialar tamamen gerçek dışıdır. brüt? Davacı tarafın, ücretinin net 35.000,00 TL olduğu iddialarının hiçbir maddi ve hukuki dayanağı ve delili olmadığı açıktır. Davacının ihtirazı kayıt koymadan imzalamış olduğu ücret bordrosu kesin delil niteliğindedir. Davacı da ücreti ve yol ve yemek ücreti konularında bordroların aksini ispatlayabilecek hiçbir yazılı delil sunamamıştır. Devamla, davacı çalıştığı tüm süre boyunca aylık ücretini ve istihkakının tamamını, banka hesabından itiraz etmeksizin almıştır. İhtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması halinde fazlaca talep edilen ücretlerin yazılı delille ispatlanması gerekmektedir. Nitekim bu husus Yargıtay 9. 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Hukuk Dairesi’nin ilkelerinin yer aldığı 21/09/2010 T. 2010/28788 E. 2010/25224 K, 09/07/2010 T. 2008/31993 E. 2010/22653 K ve 18/02/2010 T. 2008/16280 E. 2010/3868 K sayılı kararlar ile de sabit olmuştur. Davacı ise bu konuda hiçbir yazılı delil ileri sürmediğinden taleplerinin reddi gerekmektedir. Görüldüğü üzere Yargıtay’ın müstekar hale gelmiş içtihatları uyarınca ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş ücret bordrosu çalışanın aldığı maaş konusunda değerlendirmeye esas teşkil edebilecek yegane yazılı delildir. Bu nedenle davacı tarafın aldığı son aylık net ücretin 35.000,00 TL olduğuna ilişkin iddiaları kabul edilemez iddialar olup soyut ve gerçek dışıdır. 4)DAVACININ FAZLA MESAİ ALACAĞI YOKTUR, ŞAYET YAPMIŞ OLDUĞU HERHANGİ BİR FAZLA MESAİ ÇALIŞMASI VAR İSE, DAVACIYA EKSİKSİZ OLARAK ÖDENMİŞ VE BORDROLARINA DA YANSITILMIŞTIR. Bilindiği üzere gerek İş Kanunu ve gerekse Yargıtay ilke kararları gereği ispat külfeti fazla mesai ücreti talep eden tarafta olup, HMK gereği davacı taraf iddiasını ve taleplerini dava dilekçesinde açıkça belirtmeli ve ispat vasıtalarını sunmalıdır. Ancak davacı yan dava dilekçesinde soyut ve açık olmayan iddialarını kabul etmiyoruz. Nitekim davacı fazla mesai iddialarını detaylandırmadığından, ek delil ve bilgi sunma haklarımızı saklı tutmaktayız.
|
müstekar hale gelmiş içtihatları uyarınca ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş ücret bordrosu çalışanın aldığı maaş konusunda değerlendirmeye esas teşkil edebilecek yegane yazılı delildir. Bu nedenle davacı tarafın aldığı son aylık net ücretin 35.000,00 TL olduğuna ilişkin iddiaları kabul edilemez iddialar olup soyut ve gerçek dışıdır. 4)DAVACININ FAZLA MESAİ ALACAĞI YOKTUR, ŞAYET YAPMIŞ OLDUĞU HERHANGİ BİR FAZLA MESAİ ÇALIŞMASI VAR İSE, DAVACIYA EKSİKSİZ OLARAK ÖDENMİŞ VE BORDROLARINA DA YANSITILMIŞTIR. Bilindiği üzere gerek İş Kanunu ve gerekse Yargıtay ilke kararları gereği ispat külfeti fazla mesai ücreti talep eden tarafta olup, HMK gereği davacı taraf iddiasını ve taleplerini dava dilekçesinde açıkça belirtmeli ve ispat vasıtalarını sunmalıdır. Ancak davacı yan dava dilekçesinde soyut ve açık olmayan iddialarını kabul etmiyoruz. Nitekim davacı fazla mesai iddialarını detaylandırmadığından, ek delil ve bilgi sunma haklarımızı saklı tutmaktayız. Davacı yanın açık olmayan bu istemlerinin öncelikle bu yönden reddini talep etmekteyiz. Hukukumuzda işyerinde uygulanmakta olan çalışma süresi ne olursa olsun 7 günden oluşan 1 haftalık zaman dilimi içerisinde işverenin talebi üzerine yapılan çalışmalar ve bu çalışma sonucunda işverene bir menfaat sağlanıyor ise, 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai olarak değerlendirilmektedir. İşverenin talebi olmaksızın yapılan çalışmalarda fazla mesai teşekkül etmez ve bu süreler için işverenden ilave bir ücret de istenemez. Bu husus Yargıtay 9HD 17/09/1979 T 9523 E 11090 K ve Yargıtay 9 HD 17/09/1979 T 9526 E 11093 K, Yargıtay 9 HD’nin 27/01/1983 T 9868 E 324 K ( İş Kanunu Şerhi, Mustafa ÇEMBERCİ 1986, Sayfa: 809 ) kararları ile de istikrar bulmuş bir uygulamadır. Hukukumuzda yedi günlük bir dilimden oluşan bir haftalık süre içerisinde 45 saatlik çalışma süresini aşmayan çalışmalar hiçbir zaman fazla mesai sayılmamaktadır. Bu husus Yargıtay [Yargıtay HGK, 21/03/1979 T 919 E-318 K sayılı kararı, Y9HD 27/11/1980 T 1417 E 12267 K, Y9HD 07/02/1984 T 1984/58 E 984/10044 K (Yargıtay’ın İş Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi 1988, Tebliğ Sahibi Prof.Dr.Fevzi DEMİR, MESS Yayın No:152,Sayfa:132), Yargıtay 9HD 15/10/2003 T 2003/3877 E 2003/17102 K (Çalışma ve Toplum Sayı:2004/3 s:213) ve Yargıtay 9 HD. 01/02/1990 T 1989/9833 E 1990/899 K (Tekstil İşveren, Temmuz 1990, s.19)] kararları ile 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com istikrara kavuşmuş bir konudur. Davacı her gün en az 1 saat ara dinlenmesi kullanarak, haftalık toplam 45 saatin altında, çalışmaktadır. Davacı taraf ara dinlenmelerini öğlen yemeği yemek, çay- kahve içmek ve özel işlerini yapmak şeklinde kullanmıştır. Davacının 08.00'den 16.00'e, 16.00'dan 24.00'a, 24.00'dan 08.00'e kadar bilfiil çalıştığı iddiaları kabul edilmemekle birlikte hayatın olağan akışına da aykırıdır. Bir kimsenin bu kadar saat bilfiil çalışması mümkün değildir. Davacının giriş çıkış kayıtları Ayrıca, fazla mesai iddiasında bulunan davacının bu iddiasını somut ve kesin delillerle ispatı yasa gereği zorunludur. Davacı ise bu yönde bir delil sunabilmiş de değildir. Bu durum yerleşik Yargıtay kararları ile de sabittir. Bu çerçevede davacının haftalık çalışma saati İş Kanunu’nun 63.maddesi uyarınca belirtilen haftalık 45 saatlik çalışma süresinin altındadır. Müvekkil şirketin iş yoğunluğuna bağlı olarak bazı zamanlarda fazla mesai ile çalışmanın gerekmesi durumunda ise, fazla mesai yapan tüm çalışanlar ve davacı da fazla mesai ücretini yürürlükte olan İş Kanunu uyarınca çalışılan her fazladan saat için % 50 zamlı ücret ödenmektedir. BU HUSUS SAYIN MAHKEMEYE SUNULAN BORDROLAR İLE DE SABİTTİR. BORDROLARDA FAZLA MESAİ YAPILDIĞI ZAMANLARDA FAZLA MESAİ ÜCRETİ ÖDENDİĞİ GÖRÜLMEKTEDİR. Nitekim davacı değişkenlik arz eden istihkakları toplamını da ihtirazı kayıt koymadan bankadan almaktadır. Ayrıca davacı ücret alacaklarının tamamını aldığını kabul etmiş, bu hususla ilgili bir talepte bulunmamıştır. Davacı, Yargıtay 9HD’nin ilkelerinin de yer aldığı 21/09/2010 T. 2010/28788 E. 2010/25224 K, 09/07/2010 T. 2008/31993 E. 2010/22653 K ve 18//02/2010 T. 2008/16280 E. 2010/3868 K. sayılı içtihatları uyarınca fazla mesai yaptığını ve varsa hak kazandığı fazla mesai ücretilerini açık ve kesin yazılı delillerle ispat etmek zorundadır. Bu nedenledir ki davacı dava dilekçesinde fazla mesai hususunda somut bir delil sunamamış, sadece talepte bulunmuştur. Keza, davacının herhangi bir fazla mesai ücret alacağı bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle fazla mesai talebinin de reddi gerekmekte olup, yazılı ispat şartı gerektiğinden davacı tarafın bu konuda tanık dinletmesine de muvafakatimiz bulunmadığını peşinen beyan ederiz. Yine, ücret bordrolarından da görüleceği davacıya yapmış olduğu herhangi bir fazla çalışma olması halinde ücreti ödenmiş olduğu görülecektir. Aynı zamanda davacının işi devamlı olarak fazla mesai yapmasını gerektiren bir iş değildir. DAVACI TARAFIN FAZLA MESAİ YAPTIĞINA İLİŞKİN İDDİALARINI İSPATLAYAN HERHANGİ BİR MADDİ OLGU BULUNMAMAKTADIR. DAVACI 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com SADECE SOYUT İDDİALARDA BULUNMAKTADIR. KABUL ANLAMINA GELMEMEK KAYDIYLA; DAVACININ YAPMIŞ OLDUĞU HERHANGİ BİR FAZLA ÇALIŞMASI OLMASI HALİNDE, FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETLERİ DE ÜCRET BORDROSUNA YANSITILMIŞ VE DAVACIYA ÖDENMİŞTİR. İDDİALARININ SOYUT OLMASI VE YUKARIDAKİ TÜM AÇIKLAMALARIMIZ VE DELİLLERİMİZ DİKKATE ALINDIĞINDAN DAVACININ FAZLA MESAİ ÜCRETİ ALACAĞI OLMADIĞI AŞİKARDIR. BU NEDENLE DE İSTEMİN TÜM YÖNLERİ İLE REDDİNİ TALEP EDİYORUZ. 5)DAVACININ HAFTA TATİLİ VE UBGT ÜCRETİ ALACAĞI OLDUĞUNA İLİŞKİN İDDİALARINI İSPATLAYAN HERHANGİ BİR MADDİ OLGU BULUNMAMASI, İDDİALARININ SOYUT OLMASI SEBEBİYLE BU YÖNDEKİ TALEPLERİNİN DE REDDİ GEREKMEKTEDİR. BU İSTEMLERİN DE TÜM YÖNLERİ İLE REDDİNİ TALEP EDİYORUZ. ŞAYET DAVACININ HAFTA TATİLİNDE VEYAHUT ULUSAL BAYRAM İLE GENEL TATİL GÜNLERİNDE HERHANGİ BİR ÇALIŞMASI VAR İSE, BORDROSUNA YANSITILARAK KENDİSİNE ÖDENMİŞTİR. Bilindiği üzere gerek İş Kanunu ve gerekse Yargıtay kararları gereği, ispat külfeti, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil günü çalışması alacağı talep eden tarafta olup, HMK uyarınca davacı taraf iddiasını ve taleplerini dava dilekçesinde açıkça belirtmeli ve ispat vasıtalarını sunmalıdır. Bu nedenle, davacının açık olmayan bu istemlerinin öncelikle bu yönden reddini talep etmekteyiz. Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde davacı tarafından herhangi bir çalışma yapılması halinde buna ilişkinde zamlı ücret davacıya ödenmiş bulunmaktadır. Sayın Mahkemeye sunulan bordrolarla bu hususta sabittir. Nitekim, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/26778 Esas, 2013/20295 sayılı Kararında “ Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır.” şeklindedir. Dolayısıyla davacının başkaca bir fazla mesai ücret alacağı ile
|
günü çalışması alacağı talep eden tarafta olup, HMK uyarınca davacı taraf iddiasını ve taleplerini dava dilekçesinde açıkça belirtmeli ve ispat vasıtalarını sunmalıdır. Bu nedenle, davacının açık olmayan bu istemlerinin öncelikle bu yönden reddini talep etmekteyiz. Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde davacı tarafından herhangi bir çalışma yapılması halinde buna ilişkinde zamlı ücret davacıya ödenmiş bulunmaktadır. Sayın Mahkemeye sunulan bordrolarla bu hususta sabittir. Nitekim, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/26778 Esas, 2013/20295 sayılı Kararında “ Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır.” şeklindedir. Dolayısıyla davacının başkaca bir fazla mesai ücret alacağı ile UBGT alacağı bulunmamaktadır. Nitekim davacı tarafından da fazla mesai ücretinin ödenmediğine dair olan iddialarını kanıtlayabilecek herhangi bir belge delil sunulamamıştır. 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Müvekkil Şirkette 7 günden oluşan 1 haftalık zaman dilimi içerisinde yasal süreler gereğince tüm haftalık tatiller kullanılmaktadır. Davacı dava dilekçesinde hafta tatillerinde çalışma yaptığını iddia etmişse davacı hafta tatillerini eksiksiz olarak kullanmış olup davacı tarafın iddiaları haksız, mesnetsiz ve somut dayanaktan yoksundur. Davacı hafta tatillerini eksiksiz kullanmış olup işbu dilekçemiz ekinde sunulan puantaj kayıtları da incelendiğinde söz konusu beyanlarımızın doğruluğu ortaya çıkacaktır. Bu itibarla, davacının haksız taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacı hafta tatillerini de kullanmış ve şayet ulusal bayram ile genel tatile denk gelen herhangi bir çalışması olmuş ise, karşılığı da kendisine ödenmiştir. Bu nedenle davacının hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti isteminin reddini talep ediyoruz. 6) DAVACI TÜM YILLIK İZİNLERİNİ KULLANMIŞTIR. DAVACININ YILLIK İZNİNİ SOMUTLAŞTIRMASI İÇİN MAHKEME TARAFINDAN SÜRE VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR. Davacı, müvekkil şirket bünyesinde çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerini kullanmıştır. Bu nedenle, davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmamaktadır. Davacı, 18.11.2024-31.12.2024 tarihleri arasında 38 gün yıllık izin ve 1.01.2025 tarihinden 31.01.2025 tarihine kadar içeride bakiye yıllık izin hakkının kalmaması ve yıllık izninin eksi bakiyeye düşmesi sebebiyle 30 gündür ücretsiz izin kullanarak işe devamsızlık yapmıştır. Davacının yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ve yıllık izin ücretlerinin de ödenmediği yönündeki iddiaları gerçek dışı ve kötü niyetlidir. Davacı tarafça tüm yıllık izinleri kullanılmış olduğundan davacının yıllık izin alacağı isteminin de reddini talep ediyoruz. Ayrıca, davacı kaç günlük yıllık izninin bulunduğunu ve bunu kullanmadığını somutlaştırmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 194. Maddesi kapsamında davacının davayı somutlaştırma yükü bulunmakta olduğundan Sayın Mahkemenizce süre verilmesi gerekmektedir. Nitekim, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi'nin 15.1.2020 tarihli 2017/26810 E. 2020/337 K. Nolu kararı da; "...Somut olayda davacı çalıştığı süre boyunca yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, ispat yükü üzerinde olan işverence imzalı yıllık izin defteri ve eşdeğer 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com belge sunulmadığı gerekçesiyle davacının toplam hizmet süresine göre 10 yıllık dönemde hiç izin kullanmadığı gerekçesiyle 170 gün yıllık izin hakkının bulunduğu kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 10 yıllık çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmadığı hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. ..." şeklindedir. 7) DAVACI TARAF DAVA DİLEKÇESİNDE TÜM ALACAK KALEMLERİ İÇİN EN YÜKSEK MEVDUATA UYGULANAN FAİZ TALEP ETMİŞTİR. KABUL ANLAMINA GELMEMEKLE BİRLİKTE, DAVACI TARAFINDAN TALEP EDİLEN FAİZ TÜRÜ HATALIDIR. Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, UBGT ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Alacağın varlığını kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının tüm alacak kalemleri için yüksek banka mevduat faizi talep etmesi hatalıdır. Bilindiği üzere ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine yasal faiz uygulanmaktadır. Bu doğrultuda, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2010/38449 E., 2013/254 K., 14.01.2013 T. kararı: "Dairemizin yerleşik kararlarına göre ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacaklarına uygulanacak faiz türü, temerrüt tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yasal faizdir." şeklindedir. Tüm bu nedenlerle davacının asılsız ve mesnetsiz iddialarının reddi Sayın Mahkemeden talep olunmaktadır. HUKUKİ SEBEPLER : 4857 sayılı Kanun, 1475 sayılı Kanun ve sair yasal mevzuat. HUKUKİ DELİLLER : Davacı tarafın sunacağı beyanlara karşı ilave iddia, savunma, 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com delil ve tanık sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile delillerimiz: SGK işe giriş kayıtları ve ücret bordroları 1. Fesih Bildirimi 1. Kıdem tazminatı ödendiğini gösterir ücret hesap pusulası 2. Yıllık izinlerin kullandırıldığını gösteren kayıtlar 3. Türkiye’de Yerleşik Çalışanlar İçin Çalışan Kılavuzu ve El Kitabına Ek, İşyeri Kılavuzu4. Ücret Pusulaları, bordroları 5. Şirket tüzükleri, İç Yönetmelik, İşyeri kılavuzu, 6. İş-Kur kayıtları, 7. Özlük dosyası 8. SGK Kayıtları 9. Maaşların ve diğer işçilik alacaklarının ödendiğini gösterir banka kayıtları 10. Davacının çalışma saati kayıtları, 11. İşyeri kayıtları 12. Yargıtay Kararları 13. Keşif ve Bilirkişi incelemesi 14. Tanık beyanları 15. Yemin 16. İkamesi mümkün sair deliller. 17. SONUÇ VE TALEP : Sayın Mahkemenizce re’sen görülecek nedenler ve yukarıda gerek maddî, gerek hukukî olarak izah ve ispat ettiğimiz üzere; DAVANIN TÜM YÖNLERİ Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. İLE USULDEN VE ESASTAN REDDİNE, davacının yasaya aykırı faiz taleplerinin ve faiz temerrüt tarihlerinin de reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz. Davalı Vekilleri Av. Erim Bener, Av. Nurettin Yiğit Pekel (E-İmzalıdır.)
|
incelemesi 14. Tanık beyanları 15. Yemin 16. İkamesi mümkün sair deliller. 17. SONUÇ VE TALEP : Sayın Mahkemenizce re’sen görülecek nedenler ve yukarıda gerek maddî, gerek hukukî olarak izah ve ispat ettiğimiz üzere; DAVANIN TÜM YÖNLERİ Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 1. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. İLE USULDEN VE ESASTAN REDDİNE, davacının yasaya aykırı faiz taleplerinin ve faiz temerrüt tarihlerinin de reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz. Davalı Vekilleri Av. Erim Bener, Av. Nurettin Yiğit Pekel (E-İmzalıdır.)
|
Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com İSTANBUL ANADOLU 45. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE, DOSYA NO : 2025/149 Esas DAVALI : UNILEVER SANAYİ VE TİCARET TÜRK ANONİM ŞİRKETİ VEKİLLERİ : Av. Erim BENER, Av. Müge ANDAÇ (Adres antettedir.) DAVACI : UTKU SEVER (TCKN: 38710572968) Akat Mah. Zeytinoğlu Cad. No:32 İç Kapı No:9 Beşiktaş/İST. VEKİLİ : Av. Melisa BAYSAL - [16114-11682-82818] UETS KONU : Huzurdaki davaya ilişkin cevap dilekçemizin ve delillerimizin süresi içinde sunulmasından ibarettir. AÇIKLAMALAR : Davacı tarafından iş akdinin geçersiz nedenle feshedildiği iddiası ile huzurdaki dava ikame edilmiştir. Öncelikle, davacı yanın dava dilekçesindeki hukuki mesnetten ve gerçeklikten uzak iddia ve beyanlarını kabul etmiyoruz. Davacının iş sözleşmesi, Müvekkil Şirket tarafından geçerli nedenle feshedildiğinden; aşağıda açıklayacağımız sebepler doğrultusunda, huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ: 1.DAVACI İLE MÜVEKKİL ŞİRKET ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN KAPSAMI Müvekkil Şirket; 190 ülkede 400’ün üzerinde markası ile Hollanda-İngiliz menşeli bir şirket olup, tüketicilerinin beslenmesine yardımcı olmakta, tüketicilerin kendilerini ve evlerini temiz ve ferah tutmak için tercih ettikleri ürünleri üretmekte, pazarlamakta ve dağıtmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’de birden çok fabrikası, binlerce çalışanı ve binlerce tedarikçisi ile faaliyet gösteren köklü ve kurumsal bir şirkettir. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Davacı ile Müvekkil Şirket arasında imzalanan 01.09.2023 tarihli İş Sözleşmesi uyarınca; davacı, UFS Field Chef pozisyonunda çalışmıştır. (EK-1: Davacı ile Müvekkil Şirket arasındaki İş Sözleşmesi ve davacının işe giriş bildirgesi) . Davacının, görevini düşük performans ile ifa etmesi ve bu sebeple başlatılan performans iyileştirme sürecinin de olumsuz sonuçlanması nedeniyle, iş sözleşmesi, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesi uyarınca geçerli sebebe dayalı olarak 17.03.2025 tarihinde feshedilmiş ve söz konusu feshin ardından davacının işten çıkışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmiştir. (EK-2: Fesih bildirimi ve davacının işten ayrılış bildirgesi) Aşağıda ayrıntıları ile açıklayacağımız üzere, feshin son çare olması ilkesi kapsamında, fesih öncesinde uzun bir süre davacının performansının iyileşmesi için Müvekkil Şirket tarafından tüm önlemler alınmış, buna rağmen davacının performansında herhangi bir yükseliş olmamış aksine davacı düşük performans ile çalışmaya devam edip, işin ve iş yerinin verimliliğini kötü yönde etkilemiştir. Bu nedenlerle son çare olarak, İş Kanunu’nun 18. Maddesi uyarınca, geçerli sebebe dayalı olan fesih bildirimi, davacıya 17.03.2025 tarihinde tebliğ edilerek, iş sözleşmesi sonlandırılmış ve akabinde bütün hak edişleri davacıya 21.03.2025 tarihinde ödenmiştir. 2. MÜVEKKİL ŞİRKET TARAFINDAN DAVACININ PERFORMANSININ YÜKSELMESİ İÇİN TÜM ÇALIŞMALARIN YAPILMASINA RAĞMEN DAVACININ DEVAMLI SURETLE DÜŞÜK PERFORMANS İLE ÇALIŞMASI SONUCUNDA İŞ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİ NEDENLE FESHİNDEN BAŞKA ÇARE KALMAMIŞTIR . 2.1. Davacının 2024 yılının ikinci yarısından itibaren düşük performans ile çalışması ve görev ve sorumluluklarını gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle 09.09.2024 tarihinde Müvekkil Şirket tarafından savunması (EK-3; 09.09.2024 tarihli savunma istemi ve savunma yazısı) talep edilmiştir. Sayın Mahkemeye sunulan savunma talebinde de belirtildiği üzere; Yaratılan demo sayısı, yapılan demolardan gelen ciro katkısının düşük oluşu, 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Demo randevusu alınan key operatör sayısının düşük oluşu, Mevcut operatörlerdeki grab artışının düşük oluşu ve Lead Chef'ten alınan geri bildirimlere göre mutfak kurallarına uygun olmayan davranışlar (chef ceketi giymeme vb.) Performansın beklenen seviyenin altında kalması gibi nedenlerle davacının savunması talep edilmiştir. Davacı savunma yazısında özetle var olan performans düşüklüğünü ve organizasyon aksaklıklarını kabul ederek, performansını yükselteceğini ve aksaklıkları düzeltileceğini belirtmiştir. 2.2. Bunun üzerine Müvekkil Şirket tarafından 16.09.2024 tarihinde davacı yazılı olarak uyarılmış ayrıca davacının performansının iyileştirilmesine yönelik olarak davacının ile motivasyonunun yükseltilmesi ve verimliliğinin artması için toplantı yapılması gibi gerekli aksiyonları almıştır. Bunlara ilaveten davacı, 24.09.2024 tarihinde, aylık demo sayısının arttırılması, demo verimliliğini arttırılma, ziyaret verimliliği arttırılma, potansiyeli yüksek bilinen key operatörleri merkez mutfağa davet edilerek demo planlanması, rutundaki operatörlerde grab artışı sağlanması için davacı Performans İyileştirme Planı'na (Bundan sonra kısaca "PIP" olarak anılacaktır) (EK-4) dahil edilmiştir. PIP kapsamında davacı ile görüşülerek madde madde iyileştirme hedefleri ve aksiyon adımları belirlenmiş, aksiyon adımlarının tamamlanma süreleri de planlanarak davacı ile birlikte imza altına alınmıştır. PlP'te belirlenen sürelerin dolması akabinde davacıyla, davacının amirlerinin de katılım sağladığı 20.11.2024 ve 26.11.2024 tarihli 2 ayrı toplantı yapılmıştır. 20 Kasım 2024 tarihli toplantıda davacının, PIP'te belirlenen hedefleri gerçekleştiremediği ve iş performansının da beklenen seviyenin altında kalmaya devam etmesi nedeni ile Performans İyileştirme Süreci’ne devam etmesine karar verilmiştir. Ayrıca 26 Kasım tarihli toplantıda da davacının hedeflerini gerçekleştirmesi için görüşmeler yapılarak davacıya ihtiyaç duyduğu tüm destek sağlanmıştır. Akabinde davacı 01.12.2024- 31.01.2025 tarihleri arasında 2. Kere Performans İyileştirme Planı'na (PIP) dahil edilmiştir. Davacının yine hedeflerini gerçekleştirmemesi ve iş performansının yeterli görülen ve 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com beklenen seviyenin altında kalması nedenleri ile davacı ile üst yöneticilerinin katılımı ile 5 Mart 2025 tarihli toplantı yapılmıştır. 2.3. Ancak davacının bu toplantıdaki olumsuz tavırları ve hedeflerini gerçekleştirme konusundaki isteksizliği, düşük motivasyonu, performans eksiklikleri ve PIP'te yer alan hedeflerini halen gerçekleştirememesi nedeni ile 07.03.2025 tarihinde 2. kere savunması talep edilmiştir (EK-5; 07.03.2025 Tarihli Savunma Talep Yazısı) . Davacı da bu doğrultuda 10.03.2025 tarihinde yazılı savunmasını vererek hedefini gerçekleştirmekte başarısız olduğunu beyan etmiştir. Müvekkil Şirket tarafından, davacının 10.03.2025 tarihli savunması değerlendirilmiş ve savunma yeterli görülmeyerek son çare olarak davacının iş sözleşmesi geçerli sebeple, kıdem ve ihbar tazminatı başta olmak üzere tüm hakedişleri ödenerek 17.03.2025 tarihinde feshedilmiştir. 3.DAVACININ İŞ SÖZLEŞMESİ GEÇERLİ NEDENLE FESHEDİLMİŞ OLUP, DAVACI İLE MÜVEKKİL ŞİRKET ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN DEVAMI İMKANSIZ HALE GELMİŞTİR, BU KAPSAMDA HUZURDAKİ İŞE İADE TALEBİNİN REDDİ ZORUNLULUK ARZ ETMEKTEDİR. 3.1. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Müvekkil Şirket tarafından davacının performansının iyileştirilmesine ve motivasyonunun yükseltilmesine dair tüm aksiyonlar alınmış, performans iyileştirme programı uygulanmış ancak beklenilen performans seviyesine gelemediği, performansında istikrarlı bir düzelme olmadığı tespit ve rapor edilmiştir. Müvekkil şirketin iç işleyişi ile ilgili uyulması gereken tüm işyeri kuralları ve prosedürler, işverenin kurumsal ilkeleri vb. hususlar “Unilever İş İlkeleri Yönetmeliği ve İlgili Kural Politikaları” ve “Unilever Türkiye Performans
|
Müvekkil Şirket tarafından, davacının 10.03.2025 tarihli savunması değerlendirilmiş ve savunma yeterli görülmeyerek son çare olarak davacının iş sözleşmesi geçerli sebeple, kıdem ve ihbar tazminatı başta olmak üzere tüm hakedişleri ödenerek 17.03.2025 tarihinde feshedilmiştir. 3.DAVACININ İŞ SÖZLEŞMESİ GEÇERLİ NEDENLE FESHEDİLMİŞ OLUP, DAVACI İLE MÜVEKKİL ŞİRKET ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN DEVAMI İMKANSIZ HALE GELMİŞTİR, BU KAPSAMDA HUZURDAKİ İŞE İADE TALEBİNİN REDDİ ZORUNLULUK ARZ ETMEKTEDİR. 3.1. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, Müvekkil Şirket tarafından davacının performansının iyileştirilmesine ve motivasyonunun yükseltilmesine dair tüm aksiyonlar alınmış, performans iyileştirme programı uygulanmış ancak beklenilen performans seviyesine gelemediği, performansında istikrarlı bir düzelme olmadığı tespit ve rapor edilmiştir. Müvekkil şirketin iç işleyişi ile ilgili uyulması gereken tüm işyeri kuralları ve prosedürler, işverenin kurumsal ilkeleri vb. hususlar “Unilever İş İlkeleri Yönetmeliği ve İlgili Kural Politikaları” ve “Unilever Türkiye Performans İyileştirme Yönetmeliği” ile düzenlenmiş olup, davacı tarafından da imzalanarak kendisine tebliğ edilmiştir. Ayrıca Müvekkil Şirket tarafından davacıya bütün Unilever politika/ standart ve usullerinin 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com düzenlediği yönetmelik ve kurallar bildirilmiş, davacı da işbu belgeyi imzalamak suretiyle, Müvekkil Şirket'e karşı işbu yükümlülükleri yerine getirmeyi kabul etmiştir. 3.2. Öte yandan, Müvekkil Şirket tarafından, “Unilever Türkiye Performans İyileştirme Yönetmeliği” ile objektif ve somut olarak ortaya konulan işbu kriterler kapsamında, çalışanların işyerine özgü performansının değerlendirileceği bir performans değerlendirme sistemi oluşturulmuştur. Buna yönelik olarakta çalışanların belirli zaman ve durumları kapsayan performans değerlendirme formları/ süreçleri hazırlanmaktadır. Müvekkil Şirket nezdinde gerçekleştirilen performans değerlendirme neticesinde davacının performansının Müvekkil Şirket tarafından belirlenen ölçütlerin altında kaldığı tespit edilmiş ve davacıya “Unilever Türkiye Performans İyileştirme Yönetmeliği” kapsamında performansını geliştirmek için PIP uygulanmıştır. Davacıya uygulanan performans geliştirme programı kapsamında Müvekkil Şirket yetkilileri tarafından davacının performansını yeterli düzeye taşıyabilmek için öncelikli hedefler belirlenmiş ve hedeflerin ne kadar gerçekleştirileceği değerlendirilmiştir. Beklenen aksiyonların alınmaması ve haftalık toplantılarda herhangi bir ilerleme ile gelinmemesi sebeplerinden dolayı yapılan değerlendirmeler sonucunda davacının iş performansının yeterli seviyenin altında kalmaya devam ettiği rapor edilmiştir. Davacıya 2 KERE Performans İyileştirme Planı uygulanmasına rağmen beklenilen performans seviyesine gelemediği, performansında istikrarlı bir düzelme olmaması ve buna bağlı yetersizlikleri nedeniyle 7 Mart 2025 tarihinde davacının 2. kere savunması istenmiştir. Ancak davacı savunmasında geçerli bir neden sunamadığı gibi başarısız olduğunu da kabul etmiştir. Görüldüğü üzere, Müvekkil Şirket ve davacının amirleri tarafından davacıya performansının iyileştirilmesine yönelik gerekli bildirimler yapılmış olup, davacı, mevcut durumu düzeltmek adına gerekli tüm aksiyonların ivedilikle alınması hususunda dönemsel olarak defalarca uyarılmıştır. Ancak davacı performansını iyileştirmek ve beklenen seviyeye gelmek için hiçbir çaba göstermemiştir. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Müvekkil Şirket tarafından, davacıya karşı sabırlı, özverili ve hoşgörülü yaklaşılmış ancak davacı, ısrarla düşük performans ile çalışmaya devam ederek, çalışma arkadaşlarını da kötü yönde etkilemiş, işin verimliliğinin düşmesine sebep olmuştur. Bu durum karşısında, Müvekkil Şirket tarafından, davacının iş sözleşmesinin son çare olarak feshedilmesinden başka seçeneği kalmamıştır . Bu itibarla, davacının iş sözleşmesi ortalama olarak benzer işi görenlerden daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenen daha düşük performansa sahip olması sebepleri ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesi uyarınca geçerli nedenle son çare olarak 17.03.2025 tarihinde feshedilmiştir. 3.3. Dolayısıyla dava dilekçesi ile fesih usulünün geçersiz olduğu iddialarının da kabulü mümkün değildir. Nitekim; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesine göre işveren iş sözleşmesini işçinin davranışlarından kaynaklanan nedenlerle geçerli olarak feshedebilir. Yine işçinin çalıştığı süre boyunca gözlenen performansı ile işin sonucuna bağlı ölçülen verimliliğine bağlı olarak performans yönünden yetersiz kaldığını belirlenmesi halinde işçinin yetersizliğinden doğan geçerli fesih nedenlerinden söz edilebilir. İş Kanunu’nun gerekçesinde işçinin hangi hallerde yetersiz sayılacağı ve buna dayalı olarak işverene fesih hakkının ortaya çıkacağı haller tespit edilmiştir. İşçinin yaptığı işe yatkın olmaması, mesleğe uyum yetersizliği, işe yoğunlaşmamasının ve dikkatinin azalması, aynı çalışma temposunu sürdürememesi, öğrenme ve kendini yetiştirme yetersizliği gibi haller mesleki yetersizliğe diğer deyişle verim ve performans eksikliğine dayanan geçerli fesih nedenleridir. Diğer yandan Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da performans değerlendirilmesinde objektif olabilmek ve geçerli nedeni kabul edebilmek için, performans değerlendirme kriterleri önceden saptanmalı, işçiye tebliğ edilmeli, işin gerektirdiği bilgi, beceri, deneyim gibi yetkinlikler, işyerine uygun davranışlar ve çalışandan gerçekleştirmesi beklenen iş ve kişisel gelişim hedeflerinde bu kriterler esas alınması gerektiği istisnasız bir şekilde kabul edilmektedir. Bir başka anlatımla, çalışanın niteliği, davranışları ve sonuçta ulaştığı hedef önemli olmaktadır. Bu kriterler çalışanın görev tanımına, verimine, işverenin kurumsal ilkelerine, uyulması gereken işyeri kurallarına uygun olarak objektif ve somut olarak ortaya konmalı ve buna yönelik performans değerlendirme formları hazırlanmalıdır. İşyerine özgü 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com çalışanların performansının değerlendirileceği, performans değerlendirme sistemi geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. Yukarıda bahsedildiği üzere, Müvekkil Şirket bünyesinde, bireysel hedef performansının değerlendirildiği ölçümler yapılmaktadır. Bu ölçüm ve değerlendirmeler çerçevesinde, tespit edilen hususlar konusunda Müvekkil Şirket tarafından çalışanlara geri bildirim yapılmakta olup; çalışanın performansının hedeflenenden düşük olduğunun tespit edilmesi halinde ise çalışana performans iyileştirme programı uygulanmaktadır. Nitekim Müvekkil Şirket tüm dünya çapında faaliyet gösteren global ve köklü bir firma olup, şirket içerisinde uygulanan kural/program ve prosedürler kişiden kişiye değişmemekte, herkese uygulanan prosedür ve kurallar aynı şekilde sürdürülmektedir. Davacıya da bu kapsamda PIP uygulanmıştır. Davacı da Müvekkil Şirket prosedürlerini ve genel ilkelerini çok iyi bildiği halde manipülatif beyanlarla mahkemeyi yanıltmaya çalışmaktadır. Davacı bu noktada İş Hukukunda yaygın bir şekilde uygulanan işçi lehine yorum esasını açıkça kötüye kullanmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’inin 08.04.2008 tarihli, 2007/27829 E. ve 2008/7831 K. sayılı ilâmı: “İşçinin performans ve verimlilik sonuçlarının geçerli bir nedene dayanak olabilmesi için objektif ölçütlerin belirlenmesi zorunludur. Performans ve verimlilik standartları işyerine özgü olmalıdır. Objektiflik ölçütü o işyerinde aynı işi yapanların aynı kurallara bağlı olması şeklinde uygulanmalıdır. Performans ve verimlilik standartları gerçekçi ve makul olmalıdır. Performans ve verimlilik sonuçlarına dayalı geçerli bir nedenin varlığı için süreklilik gösteren düşük veya düşme eğilimli sonuçlar olmalıdır. İşçinin kapasitesi yüksek hedefler için yeterli ise ancak işçi bu hedefler için gereken gayreti göstermiyorsa geçerli neden söz konusu olabilir.” şeklindedir. Nitekim, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin
|
ilkelerini çok iyi bildiği halde manipülatif beyanlarla mahkemeyi yanıltmaya çalışmaktadır. Davacı bu noktada İş Hukukunda yaygın bir şekilde uygulanan işçi lehine yorum esasını açıkça kötüye kullanmaktadır. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’inin 08.04.2008 tarihli, 2007/27829 E. ve 2008/7831 K. sayılı ilâmı: “İşçinin performans ve verimlilik sonuçlarının geçerli bir nedene dayanak olabilmesi için objektif ölçütlerin belirlenmesi zorunludur. Performans ve verimlilik standartları işyerine özgü olmalıdır. Objektiflik ölçütü o işyerinde aynı işi yapanların aynı kurallara bağlı olması şeklinde uygulanmalıdır. Performans ve verimlilik standartları gerçekçi ve makul olmalıdır. Performans ve verimlilik sonuçlarına dayalı geçerli bir nedenin varlığı için süreklilik gösteren düşük veya düşme eğilimli sonuçlar olmalıdır. İşçinin kapasitesi yüksek hedefler için yeterli ise ancak işçi bu hedefler için gereken gayreti göstermiyorsa geçerli neden söz konusu olabilir.” şeklindedir. Nitekim, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinin gerekçesinde örnekleme olarak sayılan yetersizlikten kaynaklı nedenler dışında, işçiyle yapılan iş sözleşmesi, işyeri personel yönetmeliği, kurumsal çalışma ilkeleri veya işyerine özgü performans değerlendirme kriterlerinde yer alan işçinin verimliliği ile ilgili beklentilerin karşılanmaması halinde de 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com geçerli nedenle fesih uygulanabilir. Bu itibarla, son çare olarak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesi uyarınca davacının iş sözleşmesi tüm hakedişleri ödenmek suretiyle geçerli nedenle feshedilmiştir. Dolayısıyla feshin usulüne uygun olmadığı yönündeki davacı beyanları mesnetsiz ve gerçek dışıdır. YUKARIDA ARZ VE İZAH EDİLEN SEBEPLER DOĞRULTUSUNDA, FESHİN GEÇERLİ NEDENE DAYANDIĞI AŞİKÂRDIR. BU DURUM EMSAL YARGITAY KARARLARI İLE DE SABİTTİR. BU NEDENLE YARGITAY KARARLARINA VE DOKTRİNE AYKIRI OLAN HAKSIZ İŞBU DAVANIN REDDİNİ TALEP EDİYORUZ. 4.DAVACI YANIN TALEP ETMİŞ OLDUĞU İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNATI FAHİŞTİR. Davacının Müvekkil Şirkette çalışmış olduğu toplam süre göz önünde bulundurulduğunda, hiçbir şekilde herhangi bir iddianın ve talebin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davacının talep ettiği 8 aylık brüt ücret tutarındaki işe başlatmama tazminatı talebi fahiştir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına bakıldığında; davacının yaklaşık 1,5 yıllık kıdemi olup 5 yıla kadar çalışmalarda 4 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatı ödenmesine hükmedildiği görülecektir. Nitekim, işe başlatmama tazminatının belirlenmesinde hangi ölçütlere başvurulacağı hususunda yasada açıkça bir hüküm bulunmamakla birlikte; işe başlatmama tazminatının hesaplanmasında yerleşik Yargıtay içtihatlarında davacının kıdemi ile doğru orantılı olarak belirlenmektedir. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları da bu yöndedir. Nitekim, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 08.05.2017 tarihli 2017/20414 E., 2017/7947 K. sayılı ilamı; “... Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. Maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.” şeklindedir. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Aynı şekilde, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 03.04.2017 tarihli 2017/10199 E., 2017/7509 K. sayılı ilamı; “... Dairemiz yıllık ücretli izinle ilgili 53. Maddedeki kıdem sürelerini dikkate alarak 6 ay ile 5 yıl arasında kıdemi olan işçi için 4, 5 yıl ile 15 yıl arasında kıdemi olan işçi için 5, 15 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 6 aylık ücreti tutarında işe başlatmama tazminatın belirlenmesini öngörmekte, fesih sebebine göre bu miktarlarda azami sınır 8 aya kadar da çıkmaktadır.” şeklindedir. Yukarıda Sayın Mahkemeniz huzuruna sunduğumuz Yargıtay kararları ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği gibi; işe başlatmama tazminatının belirlenmesi için davacının kıdemi değerlendirmeli ve tazminat tutarı belirlenirken bu husus dikkate alınmalıdır. Davacının müvekkil şirketteki kıdemi düşünüldüğünde; 8 aylık brüt ücret tutarındaki işe başlatmama tazminat talebi abesle iştigaldir ve davacının haksız kazanç elde etme iradesini ortaya koymaktadır. 5.DAVACININ MÜVEKKİL ŞİRKETTEN HERHANGİ BİR ALACAĞI BULUNMAMAKTADIR. Müvekkil Şirket tarafından iş sözleşmesi geçerli nedenle feshedilen davacı yana tüm hak ve alacakları eksiksiz bir şekilde 21.03.2025 tarihinde ödenmiş olup, söz konusu ödemeler dosyada mübrez bordrolar ve banka kayıtları ile sabittir. Bu noktada davacıya yapılan ödemeleri gösterir banka kayıtlarının celbini talep etmekteyiz. Söz konusu banka kayıtları ile davacının Müvekkil Şirketten herhangi bir alacağının kalmadığı bir kez daha teyit edilecektir. Arz ve izah edilen nedenlerle ve dahi mahkemenizce re’sen öngörülecek nedenlerle, mesnetsiz iddialarla ikame olunan huzurdaki işe iade davasının reddi zorunluluk arz etmekte ve Sayın Mahkemenizden talep olunmaktadır. HUKUKİ SEBEPLER : 4857 Sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili yasal mevzuat. HUKUKİ DELİLLER : Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla delil listemiz aşağıdaki gibidir: 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Davacı ile Müvekkil Şirket arasında akdedilen İş Sözleşmesi ve davacının iş yeri giriş bildirgesi (Ektedir), 1) Fesih bildirimi ve davacının işten ayrılış bildirgesi (Ektedir), 2) 09.09.2024 tarihli savunma istemi ve savunma yazısı (Ektedir), 3) Unilever Performans İyileştirme Planları (Ektedir), 4) 07.03.2025 tarihli savunma istemi ve savunma yazısı (Ektedir), 5) Davacının özlük dosyasına ilişkin diğer kalan tüm belgeler (Ektedir), 6) Ticari defter ve belgeler, 7) Bilirkişi incelemesi ve keşif, 8) Tanık beyanları, 9) Tanık Listemiz : Deniz Sırman (TCKN: 16156783186) i. Adres: İnkılap Mah. Dorakent Sokak B2 Blok/ 10 Dorapark sitesi 34768 Ümraniye/İstanbul Osman Bahadır (TCKN: 41443335298) ii. Adres: Meşrutiyet mah. Ebe kızı sok. 29/9 Osmanbey, Şişli/İstanbul Tarık Karasu (TCKN: 17722956010) iii. Adres: Atakent mah.220.sk Sinpaş GYO İstanbul Sarayları Hünkar konakları 29 A/ D:9 Halkalı, Küçükçekmece, İstanbul Yemin, 10) Ve sair her türlü yasal delil. 11) NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve inceleme sırasında re’sen öngörülecek nedenlerle fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; haksız ve mesnetsiz işbu DAVANIN REDDİNE, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla bilvekale arz ve talep ederiz. 03.06.2025 Davalı Vekili Av. Müge ANDAÇ (E-İmzalıdır.) İnternet yoluyla göndermek istediğiniz evraklar onay için Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10)
|
29/9 Osmanbey, Şişli/İstanbul Tarık Karasu (TCKN: 17722956010) iii. Adres: Atakent mah.220.sk Sinpaş GYO İstanbul Sarayları Hünkar konakları 29 A/ D:9 Halkalı, Küçükçekmece, İstanbul Yemin, 10) Ve sair her türlü yasal delil. 11) NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve inceleme sırasında re’sen öngörülecek nedenlerle fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; haksız ve mesnetsiz işbu DAVANIN REDDİNE, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygılarımızla bilvekale arz ve talep ederiz. 03.06.2025 Davalı Vekili Av. Müge ANDAÇ (E-İmzalıdır.) İnternet yoluyla göndermek istediğiniz evraklar onay için Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) i. ii. iii. 10) 11) İstanbul Anadolu 45. İş Mahkemesi katiplerine [15406398652] iş emri numaralarıyla gönderildi. Bu iş emir numaraları ile İşlemlerim menüsünden evrakların durumunu takip edebilirsiniz. Onay işlemleri yapıldığı takdirde 2025/149 nolu Hukuk Dava Dosyasına eklediğiniz evrakları görebilirsiniz.
|
1 10.09.2024/İstanbul İSTANBUL ANADOLU 39 İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE, DOSYA NO : 2024/785 E. CEVAP VEREN DAVALI : Versuni Ev Aletleri Tic. AŞ (VN:7291062578) (Önceki Unvanı: Philips Ev Aletleri Ticaret A.Ş.) Ünalan Mah. Libadiye Cad. Emaar Square Sitesi F Blok No:82f İç Kapı No:100 Üsküdar/İstanbul VEKİLLERİ : Av. Erim Bener, Av. Güzide Dilek Şahin Büyükdere Caddesi, No: 193/4, Levent, 34394, Istanbul, DAVACI : Cem Güne ş VEKİ Lİ : Av. Emre Özcan KONU : Dava dilekçesine karşı cevaplarımızın , delillerimizin sunumu ile davanın reddine karar verilmesinin arz ve talebidir. AÇIKLAMALAR : Sayın Mahkemeniz huzurunda açılan davaya ilişkin olarak dava dilekçesi müvekkil şirkete tebliğ edilmiş olup, yasal süresi içinde davaya karşı cevaplarımızı ve delillerimizi işbu dilekçemiz ile sunarız. Aşağıda detayları ile açıklayacağımız üzere, davacıdan savunma talep edilirken davacıya ihbar içerir e-maillerin gösterilme yerek davacının savunma hakkının dolaylı yoldan engellendiği , davacıya iftira atıldığı, davacıyı tazminatsız kovma yarışı içine girildiği, çok başarılı olan davacının iftiralarla kovulduğu iddiası külliyen gerçek dışıdır. 2 Dava dilekçesinde iddia edilen hususlar somut gerçeğe, usule ve hukuka aykırı olup; işbu dilekçede ifade ettiğimiz hususlar doğrultusunda müvekkil şirket yönünden huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. A. MADDİ VAKIALAR: 1. Dava cı taraf, müvekkil şirket bünyesinde 24.10.2011tarihinden 11.06.2024 tarihine kadar “ Key Account Manager ” olarak çalışmıştır (Ek-1 İş Sözleşmesi ve İş Sözleşmesinin devri sözleşmesi) . Dava cının en son aylık brüt ücreti 102,694.0 TL’dir. Davacının görevi sorumlu olduğu müşterilere düzenli ziyaretler gerçekleştirerek müşteri ihtiyaçlarını tespit etmek, satış planlarını oluşturmak, şirket hedefleri doğrultusunda aktiviteler düzenlemek, kısa -orta ve uzun vadeli ürün planlaması yapmak, müşteri stratejilerini oluşturmak, fatura takibini yapmak, müşteri satış hedeflerine ulaşması yönünde aksiyonlar almanın yanı sıra pazarda ya da sorumlu olduğu müşterisinde ek fırsatlar yaratıp bu fırsatları hayata geçirmek ve ayrıca müşteri sözleşme süreçlerini yönetmek olmuştur. 2. Aşağıda detayları ile izah edeceğimiz üzere, davacının iş sözleşme si, müvekkil şirket tarafından 11.06.2024 tarihinde İş Kanunun 25/II -e maddesi uyarınca “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarda bulunması” nedeniyle feshedilmiştir (Ek-2 Fesih Bildirimi). 3. Fesih bildiriminden hemen önce müvekkil şirkete, dava cının eşi olan Ayşe Gündüz Güneş tarafından dava cının Şirket içinde ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarda bulunduğu hakkında çok ciddi gerekçe lerle ihbarda bulunulmuştur (Ek-3 İhbar maili ve eklerini içerir bir adet cd) . Bu ihbarın dayanağı olarak Ayşe Gündüz Güneş tarafından müvekkil şirketin incelemesi için dava cı ile arasında geçen WhatsApp uygulama mesajları , görseller, belgeler ve ses kayıtları sunulmuştur. Söz konusu WhatsApp uygulama mesajları ile mesajların tarih ve saatleri , görseller ve belgeler ile müvekkil şirket kayıtları ve yaşanan olaylar tek tek incelen erek soruşturma yürütülmüş tür (Ek-4 Soruşturma kararı ve raporu ). Soruşturma sürecinde dava cının eylemlerine ilişkin olarak ihbardaki iddiaları da içerecek şekilde davacıya ayrı ayrı soru lar sorularak 20.05.2024 tarihinde birinci savunma talep edilmiş , davacının iddiaları delil göstermeksizin reddetmesi akabinde tüm bilgi ve belgeler tekrar incelenerek 03.06.2024 tarihinde davacıdan ikinci savunma talep edilmiştir (Ek-5 a ve b Savunma Talepleri) . 4. Bu soruşturmada, dava cının her ikisi savun ması ile birlikte ihbar ekinde gelen tüm bilgi ve belgeler , müvekkil şirket kayıtlarıyla karşıl aştırılarak incelenmiştir (Ek-6 Savunma lar). Soruşturma sonucunda dava cının tamamen kişisel kullanımı için çalışanlara 3 uygun fiyatlı satış yaptığı personel sitesinden almış olduğu ürünleri, üzerine kar koyarak bizzat ve eşi vasıtasıyla 3. kişilere sattığı ve bu durumdan kazanç sağladığı, pozisyonu ve görev tanımını gereği iş ilişkisi içerisinde olduğu müşterilerin, distribütörlerin, ajanların yetkilileri ile işin amacını aşan ve Şirket politikalarına ve etik anlayışına aykırı nitelikte ilişkiler kurduğu, eşinin işiyle ve kendi kişisel çıkarları için ricalarda bulunduğu ve aradaki iş ve güven ilişkisini zedelediği, Şirketin masraf politikalarına aykırı şekilde, işle ilgili olmayan giderleri, Şirkete masraf olarak yansıttığı (örneğin; müşteri toplantısı adı altında, eşinin de dahil olduğu ve iş dışı konuların konuşulduğu yemekleri iş toplantısı adı altında masraf gösterdiğini), iş toplantıları sonrasında evi için yaptığı kişisel yemek alışverişlerini de bu kapsamda masraf olarak bildirdiği , İş Sözleşmenizin 11. maddesine aykırı olarak, müvekkil şirkette bordrolu çalışan iken ve müvekkil şirketi bilgilendirmeksizin kendi adın a şirket açtığı tespit edilmiştir. 5. Tüm bunların neticesinde, davacının iş sözleşmesine, ilgili mevzuata, Şirket kurallarına ve iş etiğine uymayan davranışlarda bulunması nedeniyle müvekkil şirketin güvenin çökmesi ve iş ilişkisinin devamının imkansız hale gelmesi nedeniyle 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II -e (”İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.”) maddesi uyarınca, 11.06.2024 tarihi itibarıyla iş sözleşmesi haklı sebebe dayanarak derhal feshedilmiştir (Bkz. Ek.1) Tüm bu hususlar veçhilesinde gerçeği yansıtmayan iddialarına karşı kapsamlı cevaplarımız aşağıdadır: B. DAV ACININ İŞ SÖZLEŞMESİ İŞ KANUNUN 25/II -E MADDESİ UYARINCA “AHLAK VE İYİ NİYET KURALLARINA AYKIRI DAVRANIŞLARDA BULUNMASI” NEDENİYLE HAKLI NEDENLE FESHEDİLMİŞTİR. Davacı taraf dilekçesinde Sayın Mahkemeyi yanlış yönlendirme gayreti ile kasten yanlış iddialar yöneltmiştir. Üstelik, külliyen gerçek dışı ve yanlış aksettirilmiş maddi vakıalara getirilmek istenen hukuki tavsifler de tamamıyla hatalıdır. Bu itibarla biz, hem huzurdaki davanın bihakkın anlaşılması ve hem de davacının ileri sürdüğü maddi vakıaların külliyen gerçek dışı olduğunun gözler önüne serilmesini teminen haklı nedenlerimizi ekli belgeler ile açıklayarak arz edeceğiz. Açıklamalarımıza geçmeden önce belirtmek gerekir ki, davacıdan savunma talep edilirken davacıya ihbar içerir e -maillerin gösterilmeyerek davacının savunma hakkının dolaylı yoldan engellendiği iddiasının hiçbir geçerliliği bulunmadığı gibi davacının huzurdaki davaya kadar böyle bir talebi de olma dığı gibi müvekkil şirketin de kendisine gelen ihbarı çalışana gösterme 4 yükümlülüğü bulunmamaktadır . Kaldı ki, ihbardaki iddialar ve ihbarın ekindeki bilgi ve belgeler ile müvekkil şirket kayıtları soruşturma kapsamında karşılaştırılmalı olarak incelenmeye başlan ılmış ve devamında davacıya ihbardaki iddiaları da içerecek şekilde tek tek soru sorularak 20.05.2024 tarihinde davacıdan birinci savunma talep edilmiştir (Bkz. Ek - 5.a) Davacının iddiaları delil göstermeksizin reddetmesi akabinde tüm bilgi ve belgeler tekrar incelenerek 03.06.2024 tarihinde davacıdan ikinci savunma talep edilmiştir (Bkz. Ek -5.b). Bu durum dahi davacının iddiasının aksine müvekkil şirketin olayı aydınlatma ve ihbardaki iddiaların gerçekliğinden emin olma hususunda çok büyük bir çaba sarfettiğini , davacıyı tazminatsız işten çıkarma gibi bir amacının olmadığını ancak müvekkil şirketin bilgi ve belge ler üzerinde tek tek yaptığı araştırma ve whatsapp konuşmalarının doğruluğunun teyidi için davacının eşi yle yaptığı görüşme neticesinde , müvekkil şirketin davacıya olan güveni tamamen çök tüğünü ve iş ilişkisinin devamı çekilmez hale gel diğini göstermektedir. Şöyle ki, I. Dava cı, müvekkil şirketin masraf politikalarına aykırı şekilde, işle ilgili olmayan giderleri
|
da içerecek şekilde tek tek soru sorularak 20.05.2024 tarihinde davacıdan birinci savunma talep edilmiştir (Bkz. Ek - 5.a) Davacının iddiaları delil göstermeksizin reddetmesi akabinde tüm bilgi ve belgeler tekrar incelenerek 03.06.2024 tarihinde davacıdan ikinci savunma talep edilmiştir (Bkz. Ek -5.b). Bu durum dahi davacının iddiasının aksine müvekkil şirketin olayı aydınlatma ve ihbardaki iddiaların gerçekliğinden emin olma hususunda çok büyük bir çaba sarfettiğini , davacıyı tazminatsız işten çıkarma gibi bir amacının olmadığını ancak müvekkil şirketin bilgi ve belge ler üzerinde tek tek yaptığı araştırma ve whatsapp konuşmalarının doğruluğunun teyidi için davacının eşi yle yaptığı görüşme neticesinde , müvekkil şirketin davacıya olan güveni tamamen çök tüğünü ve iş ilişkisinin devamı çekilmez hale gel diğini göstermektedir. Şöyle ki, I. Dava cı, müvekkil şirketin masraf politikalarına aykırı şekilde, işle ilgili olmayan giderleri müvekkil şirkete masraf olarak yansı tmış (örneğin; müşteri toplantısı adı altında, eşinin de dahil olduğu ve iş dışı konuların konuşulduğu yemekleri iş toplantısı adı altında masraf göstermiş) ve iş toplantıları sonrasında evi için yaptığı kişisel yemek alışverişlerini de bu kapsamda masraf olarak bildirmiştir. Bu durum sözleşmenin müvekkil şirket tarafından feshi için haklı bir nedendir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, fesih bildiriminden önce müvekkil şirkete, davacının eşi olan Ayşe Gündüz Güneş tarafından yapılan, davacının işle ilgili olmayan, şahsi harcamalarını müvekkil şirkete masraf olarak yansıttığı hakkındaki ihbar ve sunulan WhatsApp uygulama mesajları müvekkil şirket tarafından büyük bir titizlikle incelenmiştir. Eklerden de anlaşılacağı üzere, b u mesajlarda geçen tarih, saat ve mekanlar ile davacı tarafından müvekkil şirkete belge olarak verilen masraf formlarının tamamı, davacının savunmalarıyla birlikte çok büyük titizlikle incelenmiş, karşılaştırılmış ve davacının sadakat, doğruluk ve bağlılık kurallarına uygun davranmayan davranışlarda bulunulduğuna emin olunmuştur. Şöyle ki, 1. Dava cının, 28.12.2023 tarihinde 18:02’de, Eşi Ayşe Gündüz Güneş’e ait Whatsapp uygulaması üzerinden saat 18:02’de “Az ye waffle getireceğim ” şeklinde gönderdiği mesaj ile bu mesajdaki tarih ve saate ilişkin olarak müvekkil şirkete müşteri toplantısı adı altında beyan ettiği yemek fişi ektedir (Ek-7). 2. 27 Kasım 2023 tarihinde Whatsapp uygulaması üzerinden davacının, Ayşe Gündüz Güneş’e, “Haftaya Getir’deki Gönül’le Kozyatağı Citys’in orada yemek yiyeceğiz aşkım, müşteri yemeği , orada Japonya sorularını hazırlarsın, yazma da akşam konuşuruz” 5 şeklinde attığı mesaj ile müvekkil şirkete müşteri toplantısı adı altında beyan ettiği yemek fişi ektedir (Ek-8). 3. Dava cının 9 Mayıs 2023 tarihinde Whatsapp uygulaması üzerinden eşi Ayşe Gündüz Güneş’e saat 21:03’te Midpoint isimli işletmenin menüsünü attığı, ardından “Hangi tatlıdan getireyim yarın yersin” ve “Ben sana san sebastian alayım en güzeli, yarın çayla yersin” şeklinde gönderdiği mesaj ile müvekkil şirkete müşteri toplantısı adı altında beyan ettiği yemek fişi ektedir (Ek-9): 4. 8 Ağustos 2023 tarihinde Whatsapp uygulaması üzerinden Ayşe Gündüz Güneş’e saat 20:31’de “Çıkıyorum aşkım, bir şey ister misin, tatlı getireyim mi sana, yarın yersin” şeklinde gönderilen mesaj ile müvekkil şirkete müşteri toplantısı adı altında beyan edilen yemek fiş leri ve otopark ücreti ektedir . Davacının müvekkil şirkete sunduğu masraf beyanlarından açıkça görüleceği üzere davacı, saat 20:31’de Ayşe Gündüz Güneş’e attığı mesajların akabinde saat 20:38’de Cafe Nero adlı işletmeden brownie ve cheesecake satın almış olup, yine aynı tarihte saat 20:42’de otopark ücretini ödemiştir. Davacı, yazılı savunmasında Hepsiburada yöneticisi Eray Toker’le iş görüşmesine Cafe Nero’da devam ederek tatlı yediğini iddia etmişse de , söz konusu Whatsapp mesajlarının akabinde tatlı alışverişi yapılması, tatlı alışverişinden 4 dakika sonra ise otopark ücretin in ödenmiş olması davacının iddialarının hayatın olağan akışına uygun olmadığını açıkça kanıtlar niteliktedir. (Ek-10). Sayın mahkeme tarafından tayin edilecek bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılması durumunda Concur adlı müvekkil şirket sistemine davacı tarafından bizzat yüklenen ve mesajlara konu tüm masraf belgelerini sunmaya hazırız. II. Davacı , müvekkil şirketteki pozisyonu ve görev tanımı gereği iş ilişkisi içerisinde olduğu müşteriler, distribütörler, ajan sların yetkilileri ile işin amacını aşan ve Şirket politikalarına ve etik anlayışına aykırı nitelikte ilişkiler kurup, eşini n işiyle ve kendi kişisel çıkarlar ıyla ilgili ricalarda bulun muş ve aradaki iş ve güven ilişkisini zedele miştir. Davacının bu eylemi de sözleşmenin feshi için bir diğer haklı nedendir. Davacı çalıştığı süre zarfında farklı dönemlerde müvekkil şirketin iş ortakları ile çalışmış olup, en son Teknosa olmak kaydıyla Hepsiburada, Dünya, Kipa, Real, Metro, Evshop, Yön AVM gibi şirketlerden sorumlu olmuştur. Ancak aşağıda görüleceği üzere, davacı bu müşterilerle Şirket politikalarına ve etik anlayışına aykırı nitelikte ilişkiler kurduğu ve eşinin işiyle ilgili kendi kişisel çıkarlarına yönelik ricalarda bulunduğu anlaşılmıştır. Örneğin, 6 1. Ayşe Gündüz Güneş’e Whatsapp uygulaması üzerinden “Aşkım Hepsiburada direktörüne sordum tablet ve saat işbirliğini, influencer ekibine soracak, inş olumlu dönerler.” ve Hepsiburada platformundan ürün linki ileterek, “Bana bunu alır mısın, HB önerdi bana bugün de %10 kampanya girdiler, ama şimdi alman lazım, alabilir misin, bugüne özel indirim yaptılar” , “bize yapabilecekleri ind daha fazlası satıcı firma destekli kampanya olduğu için” şeklinde gönderilen mesajla r ile sair ekli mesajlar (Ek-11) 2. 27 Kasım 2023 tarihinde Whatsapp uygulaması üzerinden davacının, Ayşe Gündüz Güneş’e, “Haftaya Getir’deki Gönül’le Kozyatağı Citys’in orada yemek yiyeceğiz aşkım, müşteri yemeği , orada Japonya sorularını hazırlarsın, yazma da akşam konuşuruz” şeklinde attığı mesajın görüntüsü ile müvekkil şirkete müşteri toplantısı adı altında beyan ettiği yemek fişi için bkz. Ek-8 3. Davacı tarafından, Ayşe Gündüz Güneş ve Teknosa satın alma uzmanı Mehmet Karakuş’un bulunduğu “ Ayşenin Kanalı ” isimli sohbet grubu ve mesajlar Ek-10’da dır (Ek- 12). 4. Cem Güneş tarafından, Whatsapp uygulaması üzerinden Ayşe Gündüz Güneş’e “Bu arada Dünya’nın bir bayisi sana mail attı, Suat abinin bayisi, 70 yıllık Philips bayisi, influencerlarla çalışıyormuş, seninle gidip bir şeyler öğretmemiz lazım, Suat abi sen ben gideriz” şeklinde gönderdiği mesajlar ek-13’tedir (Ek-13) III. Davacı, müvekkil şirketin tamamen kişisel kullanımları için çalışanlara uygun fiyatlı satış yaptığı personel sitesi ndeki ürünleri, üzerine kar koyarak bizzat ve/veya eşi vasıtasıyla 3. kişilere sat mış ve bu durumdan kazanç sağ lamıştır. Davacının bu eylemleri doğruluk ve bağlılık ilkesine aykırı olmakla birlikte, iş sözleşmesinin 19.maddesine de aykırıdır. Müvekkil şirkette çalışan davacıya sadece personellerin kullanabildiği www.dapersonel.com uzantılı alandan indirimli ürünler tanımlanmıştır. Ancak davacı hakkında gelen ihbar üzerine yapılan araştırmada davacının bu ürünleri indirimli alarak kendisi ve eşi üzerinden üçüncü şahıslara daha yüksek fiyattan satış yaparak haksız kazanç elde ettiği anlaşılmıştır. Öyle ki, ihbarı yapan davacının eşi, davacının hukuk a aykırı eylem lerinin 2020 yılından 2024 yılına kadar sürdüğü ve yüze yakın ürün alarak haksız kazanç temin ettiğini ifade etmiştir. Bu kapsamda yapılan soruşturmada , personel e ticari amaçlar dışında şahsi kullanımı için tanımlanan
|
kullanımları için çalışanlara uygun fiyatlı satış yaptığı personel sitesi ndeki ürünleri, üzerine kar koyarak bizzat ve/veya eşi vasıtasıyla 3. kişilere sat mış ve bu durumdan kazanç sağ lamıştır. Davacının bu eylemleri doğruluk ve bağlılık ilkesine aykırı olmakla birlikte, iş sözleşmesinin 19.maddesine de aykırıdır. Müvekkil şirkette çalışan davacıya sadece personellerin kullanabildiği www.dapersonel.com uzantılı alandan indirimli ürünler tanımlanmıştır. Ancak davacı hakkında gelen ihbar üzerine yapılan araştırmada davacının bu ürünleri indirimli alarak kendisi ve eşi üzerinden üçüncü şahıslara daha yüksek fiyattan satış yaparak haksız kazanç elde ettiği anlaşılmıştır. Öyle ki, ihbarı yapan davacının eşi, davacının hukuk a aykırı eylem lerinin 2020 yılından 2024 yılına kadar sürdüğü ve yüze yakın ürün alarak haksız kazanç temin ettiğini ifade etmiştir. Bu kapsamda yapılan soruşturmada , personel e ticari amaçlar dışında şahsi kullanımı için tanımlanan indirimli ürünleri n davacı tarafından temin 7 edilerek üçüncü kişilere daha yüksek bedelle satıldığı ve haksız kazanç sağladığı tespit edilmiştir. Yerinde bilirkişi incelemesi sırasında www.dapersonel.com uzantılı alandan davacının indirimi olarak satın aldığı müvekkil şirket ürünleri teknik açıklamalarıyla sunulacaktır (Ek- 14 Personel sitesinden davacı tarafından indirimli alınan ürünlerin dokumu) . Ayrıca bu inceleme sırasında www.dapersonel.com uzantılı alanda davacı tarafından indirimli alınan ürünlerle, ihbar içerir e -posta ekinde bulunan üçüncü kişilere daha yüksek fiyattan satışının yapıldığını gösterir dekontların uyumlu olduğu, bir başka deyişle davacının eşi tarafından gönderilen ihbarda geçen tüm iddiaların gerçek olduğu anlaşıl maktadır . (Ek -15 İhbar ekinde bulunan üçüncü kişilere satış yapıldığını gösterir dekontlar) İş sözleşmesinin 19. maddesi aynen aşağıdaki gibidir: Madde 19 Çalışan, işbu Sözleşme herhangi bir nedenle sona erdikten sonra 6 (altı) ay süresince Türkiye’de eri son çalıştığı bölge sınırları içinde İşveren'în ve/veya bağlı kuruluşlarının faaliyet konusu ile doğrudan rekabet teşkil edecek herhangi bir işle iştigal etmeyeceğini ve/veya firmalarda çalışmayacağını kabul ve taahhüt eder. Çalışan, işbu Sözleşme süresince ve/veya Sözleşmenin herhangi bir nedenle sona erdikten (altı) ay süresince; İşveren’in müşterileri ve müşteri olmaları ihtimali bulunan şahıs ve/veya şirketlerle kendi adına doğrudan veya dolaylı olarak ticari bir ilişki tesis etmeyeceğini ve/veya İşveren'in müşterilerinin mevcut ticari ilişkilerini sona erdirmeleri konusunda herhangi bir telkinde bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder. Çalışan, yukandaki taahhütlerini ihlal etmesi halinde, İşveren'e son brüt îicreti üzerinden 6 (altı) aylık tutarında cezai şart ödemeyi gayrikabili rücu olarak kabul ve taahhüt eder. Îşbu madde, Sözleşme’nin sona ermesi halinde dahi bağımsız bir taahhüt olarak varlığını devam ettiıecektir. Davacının yukarıda izah ettiğimiz eylemleri doğruluk ve bağlılık ilkesine aykırı olmakla birlikte, iş sözleşmesinin 19.maddesine de açıkça aykırı olup, müvekkil şirket feshi haklı nedene dayanmaktadır. 8 IV. Davacı, müvekkil ş irket te bordrolu çalış ıyor iken ve müvekkil şirketi bilgilendirmeksizin kendi adın a şirket açmıştır. Davacının bu eylemi doğruluk ve bağlılık ilkesine aykırı olmakla birlikte, iş sözleşmesinin 11. maddesine de aykırı olup, iş sözleşmesinin feshi için haklı nedendir. Davacının eşi tarafından gönderilen ihbar mailinde, davacının bordrolu çalışan iken Samsun Esnaf Sanatkar Derneği'nde kendini kamyon şoförü gibi gösterip şirket açtığı , açtığı bu şirket ile Samsun Saathane Halk Bankası Şubesinden Esnaf kredisi çektiği, davacının izinli olduğu zamanlarda Samsun'a defalarca kez mesai saatleri içinde kullandığı şirket arabasıyla yolculuk yaptığı iddia edilmiştir. Davacının eşi tarafından sunulan ekli belgeler ile davacının gerçekten de Esnaf ve Sanatkarlar sicili ile Gaziler Vergi Dairesi’ne kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu hususta ilgili kurumlara müzekkere yazılarak davacının aktif ve pasif tüm kayıtlarının celbini talep etmekteyiz (Ek-16). Davacının bu eylemi doğruluk ve bağlılık ilkesine aykırı olmakla birlikte, iş sözleşmesinin 11. maddesine de aykırıdır. İş sözleşmesinin 11. maddesi aynen aşağıdaki gibidir: Madde 11 Çalışan, işbu Sözleşme devam ettiği sürece çalışma süreleri dışında dahi olsa İşveren’in yazılı onayı olmadan ücretli veya ücretsiz herhangi bir iş ile meşgul olamaz, başka bir işverene bağlı olarak ve/veya başka bir tüzel kişilikte fiilen çalışamaz ve idari faaliyette bulunamaz. Tüm bu delilleri ile ispat edilen olaylardan sonra dahi hala davacının savunma hakkının kısıtlandığı ve feshin haklı olmadığı yönündeki gerçek dışı iddia sının da hiçbir geçerliliği bulunmamaktadır . V. Öte yandan davacının çok başarılı bir çalışan olduğu ve daha önce uyarı verilmediği iddiası da gerçek dışıdır. Kaldı ki bu iddia , müvekkil şir ketin sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği gerçeğinin önüne geçemeyecektir. Davacı, dava dilekçesinde performansının yüksek olduğu yönünde alakasız açıklamalar yaparak, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlarını gizlemeye çalışmaktadır Davacının performansının yüksek olduğu yönündeki iddiaları, kendisinin ahlak ve iyi niyete aykırı davranışlarda bulunduğu gerçeğinin önüne geçecek bir neden olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, geçmiş dönemde de davacının , iş sözleşmesi ni, şirket 9 prosedürlerini ve mevz uatı ihlal etmesi nedeniyle , savunması alınmış ve uyarı verilmiştir (Ek1 7). Dosyaya sunduğumuz tüm beyanlarımız delillerimiz ve mahkeme huzurunda dinlenecek müvekkil şirket tanık beyanları incelendiğinde, davacının iş sözleşmesine, şirket iç hukuk düzenlemelerine, kanunlara ve iş etiği ve profesyonelliğe, özen ve sadakat borucuna, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davrandığı ve iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği ortaya çıkmıştır . Yukarıda yaptığımız açıklamalara ilave olarak ihbarda geçen çok sayıda iddia hakkında da inceleme yapılmış olup, müvekkil şirket tarafından dayanağı açık olan bilgi ve belgeler üzerinde n haklı nedenlerle davacının iş sözleşmesinin sonlandırılması kararı alınmıştır. Bu durum da müvekkil şirketin hakikati öğrenme anlayışını ve iyi niyetini açıkça ortaya koymakta dır. Tüm bu yaşanılanlar sonucunda müvekkil şirketin davacıya olan güveni tamamen çök tüğü ve iş ilişkisinin devamının imkansız olduğu açıktır . Davacının bu davranışları; iş sözleşmesine, kanunlara ve iş etiği ve profesyonelliğe, özen ve sadakat borcuna da aykırıdır. Bu nedenledir ki; davacının iş sözleşmesi, müvekkil şirket tarafından, haklı nedenle, usulüne uygun olarak feshedilmiştir. Fesih açıklandığı üzere haklı nedene dayanmaktadır. Bu durum ilke ve emsal yargıtay kararları ile de sabittir. Bu nedenle de haksız ve de yargıtay kararlarına ve doktrine aykırı olan işbu davanın bu yönden de reddini talep ediyoruz. DELİL LİSTEMİZ : Davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu delillerin tarafımıza tebliği ve davacının sunacağı beyanlara karşı ilave iddia, savunma, delil ve tanık sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile delillerimiz: 1. Yazılı Deliller : Cevap dilekçemizde açıklamaları ile belirtilen ekler, 2. Tanık Listesi : 2.1 Ayşe Gündüz Güneş, TCKN: 22942271324, Adres: Yeni mahalle 2439 sokak Gündüz apt. No:16 D:4 kat:3 Kepez/Antalya 2.2 Serhat Kılıç (Cem’in yöneticisi), TCKN: 52762055934, Fatih Mh. Yakacık Cd. No:185 A17 Evora Park Sitesi, Sancaktepe/İstanbul 2.2 İlayda Birdal, TCKN: 12317347402, Adres: Ünalan Mah. Libadiye Cad. Emaar Square Sitesi F Blok No:82f İç Kapı No:100 Üsküdar/İstanbul 3. Diğer Delillerimiz : S.G.K. ve İş -Kur kayıtları, işyeri kayıtları, bordrolar, ödeme dekontları,
|
ve de yargıtay kararlarına ve doktrine aykırı olan işbu davanın bu yönden de reddini talep ediyoruz. DELİL LİSTEMİZ : Davacı tarafın dava dilekçesi ekinde sunduğu delillerin tarafımıza tebliği ve davacının sunacağı beyanlara karşı ilave iddia, savunma, delil ve tanık sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile delillerimiz: 1. Yazılı Deliller : Cevap dilekçemizde açıklamaları ile belirtilen ekler, 2. Tanık Listesi : 2.1 Ayşe Gündüz Güneş, TCKN: 22942271324, Adres: Yeni mahalle 2439 sokak Gündüz apt. No:16 D:4 kat:3 Kepez/Antalya 2.2 Serhat Kılıç (Cem’in yöneticisi), TCKN: 52762055934, Fatih Mh. Yakacık Cd. No:185 A17 Evora Park Sitesi, Sancaktepe/İstanbul 2.2 İlayda Birdal, TCKN: 12317347402, Adres: Ünalan Mah. Libadiye Cad. Emaar Square Sitesi F Blok No:82f İç Kapı No:100 Üsküdar/İstanbul 3. Diğer Delillerimiz : S.G.K. ve İş -Kur kayıtları, işyeri kayıtları, bordrolar, ödeme dekontları, faturalar, fişler, fotoğraflar, s özleşmeler, e-posta yazışmaları, fesih bildirimi, 10 yerinde bilirkişi incelemesi, mesajlar, Concur adlı bir sisteme davacı tarafından yüklenen belgelerin incelenmesi, tutanaklar, tanık beyanları, gerektiğinde keşif, y emin dâhil, her türlü kanuni deliller. 4.Müzekkere taleplerimiz : 4.1 Türkiye İs Bankası A Ş TR090006400000112790024233 iban numaralı maaş hesap hareketlerinin celbini talep ediyoruz. 4.2 Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu ile Samsun Esnaf ve Sanatkarlar Odası ve sair ilgili kurumlara müzekkere yazılarak davacının Esnaf ve Sanatkarlar sicili nde kayıtlı aktif ve pasif kayıtlarının sorulmasını talep ediyoruz. 4.3 Samsun Gaziler Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davacının aktif ve pasif tüm kayıtlarının celbini talep etmekteyiz HUKUKİ NEDENLER : 4857 sayılı İş Kanunu, Borçlar Kanunu, Medeni Kanun ve ilgili diğer sair tüm mevzuat. SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz üzere; tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davacı nın delillerinin tarafımıza tebliği sonrası ilave cevap ve delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla; hukuki mesnetten uzak ve haksız kazanca yönelik davanın tüm yönleri ile usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekâleten arz ve talep ederiz. Davalı Vekili Av. Güzide Dilek Şahin Ekler : 1. İş Sözleşmesi ve İş Sözleşmesinin devri sözleşmesi 2. Fesih bildirimi 3. İhbar maili ve eklerini içerir bir adet cd 4. Soruşturma kararı ve raporu 5. Savunma Talepleri 11 6. Savunma yazıları 7. 28.12.2023 tarihli mesaj ile masraf fişleri 8. 27 Kasım 2023 tarihli mesaj ile masraf fişleri 9. 9 Mayıs 2023 tarihli mesaj ile masraf fişleri 10. 8 Ağustos 2023 tarihli mesaj ile masraf fişleri 11. Mesajlar 12. Mesajlar 13. Mesajlar 14. Personel sitesinden davacı tarafından indirimli alınan ürünlerin dokumu 15. İhbar ekinde bulunan üçüncü kişilere satış yapıldığını gösterir dekontlar 16. Tescil Belgesi 17. 02.02.2021 tarihli uyarı 18. Bord rolar
|
Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com İSTANBUL ANADOLU 7. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE, DOSYA NO : 2024/248 E. DAVALI : Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş. VEKİLİ : Av. Erim BENER, Av. Müge ANDAÇ, Av. Nur Şevval ÇINAR (Adres antettedir) DAVACI : Günay MUTLU VEKİLİ : Av. Tuğba FİLİZ KONU : Huzurdaki davaya ilişkin cevap dilekçemizin ve delillerimizin sunulmasından ibarettir. AÇIKLAMALAR : Günay Mutlu (''Davacı'') tarafından dava dilekçesinde özetle; Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş. (''Müvekkil Şirket'') tarafından iş sözleşmesinin sendikal sebeple haksız olarak feshedildiği iddia edilmiş ve bu doğrultuda işe iadesini talep ederek işe başlatmama tazminatına, boşta geçen süre ücretine, sendikal tazminata ve diğer belirli haklara karar verilmesi amacıyla işbu huzurdaki alacak davasını ikame etmiştir. Önemle ifade etmek isteriz ki, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar somut gerçeğe, usule ve hukuka aykırı olup; işbu dilekçede ifade ettiğimiz hususlar doğrultusunda huzurdaki davanın REDDİNE karar verilmesi gerekmektedir. ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ: 1.DAVACI İLE MÜVEKKİL ŞİRKET ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN KAPSAMI 1.1. Müvekkil Şirket; 190 ülkede 400’ün üzerinde markası ile Hollanda-İngiliz menşeli bir şirket olup, tüketicilerinin beslenmesine yardımcı olmakta, tüketicilerin kendilerini ve evlerini temiz ve ferah tutmak için tercih ettikleri ürünleri üretmekte, pazarlamakta ve dağıtmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’de birden çok fabrikası, binlerce çalışanı ve binlerce tedarikçisi ile faaliyet gösteren köklü ve kurumsal bir şirkettir. 1.2. Davacı ve Müvekkil Şirket arasında akdedilen Belirsiz İş Sözleşmesi uyarınca, davacı 19.01.2004 tarihinden 31.03.2023 tarihine kadar Müvekkil Şirket nezdinde Tedarik Zinciri departmanında çalışmıştır. Davacının EL YAZISI İLE YAZIP İMZALADIĞI emeklilik 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com dilekçesinde (Ek-1; Emeklilik Dilekçesi) de görüldüğü üzere davacı 19.01.2004 tarihinde işe başladığını belirtmiş bulunmaktadır. Bu nedenle dava dilekçesinde yer alan, 2002 tarihinde işe başladığı iddialarını kabul etmiyoruz. Bu husus SGK kayıtlarının celbi ile de sabit olacaktır. 1.3. Davacı, 09.03.2023 tarihinde kendi istek ve iradesiyle, işbu dilekçenin devamında detayları belirtildiği üzere, ‘’EYT / Emeklilikte Yaşa Takılanlar’’ uygulamasından yararlanmak istediğini bu sebeple iş sözleşmesini sonlandırmak istediğini Müvekkil Şirket’e iletmiş olduğu emeklilik dilekçesinde açıkça bildirmiştir . Bu doğrultuda 31.03.2023 tarihinde Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi sonlandırılmıştır. 1.4. Davacıya, emekli olarak işyerinden ayrılması akabinde, Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi ve Unilever Sanayi ve Ticaret Türk Anonim Şirketi ile Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri (Petrol-İş) Sendikası arasında yapılan Toplu İş Sözleşmesi (Ek-2) (“Toplu İş Sözleşmesi” veya “TİS” ) kapsamında kazanmış olduğu ihbar ve kıdem tazminatı ile tüm yasal hakları 05.04.2023 tarihinde ödenmiştir. (Dosyaya celp edilecek banka kayıtları ile bu husus bir kere daha sabit olacaktır.) 1.5. Davacının emeklilik sebebiyle ayrılmasının ardından, hukuken Müvekkil Şirket’in davacıyı işe geri alma (veya iş teklif etme) yükümlülüğü olmamasına rağmen, hem davacının hayatındaki bu yeni döneme geçiş sürecini rahat atlatması hem de kendisinin deneyimlerinden faydalanılarak yeni işgücünün eğitimi için 4 Mart 2023 tarihli Toplu İş Sözleşmesi eki Protokolün 3. maddesi çerçevesinde davacıya Müvekkil Şirket tarafından belirli süreli iş sözleşmesi teklif edilmiştir (Ek-3; Belirli Süreli İş Sözleşmesi Teklif Metni) . Davacı tarafından teklif incelendikten sonra işbu teklifin kabulü ile Belirli Süreli İş Sözleşmesi (Ek-4) imzalanmıştır. Hem teklif metni hem de Belirli Süreli İş Sözleşmesi incelendiğinde de davacının yeni işgücünü eğitmek amacıyla belirli bir süre için Müvekkil Şirket nezdinde ‘’Üretim Teknik Eğitim Operatörü’’ olarak işe alındığı sabittir. 1.6. Davacının çalışmakta olduğu alanda ilgili bölüm amiri ve ilk amirin yorumları incelendiğinde aşağıda detaylı olarak belirteceğimiz hususlarda, Müvekkil Şirket tarafından üretimin devamlılığı ve verimliliğin korunması için yeni işgücünün eğitim süresinin belirli olarak devam etme gerekliliği olduğuna karar verilmiş ve bu kapsamda davacıya uzatma teklif edilmiştir. Davacının uzatma teklifini kabulü üzerine, sendika ile imzalanan Protokolün 3/c hükmü uyarınca hukuka uygun olarak davacı ile Müvekkil Şirket arasında 27.07.2023 tarihinde ‘’Süre Uzatım Protokolü’’ imzalanmıştır (Ek-5 Süre Uzatım Protokolü). 1.7. Belirli Süreli İş Sözleşmesinin süresinin sona ermiş olması sebebiyle davacının iş akdi 29.02.2024 tarihinde kendiliğinden sona ermiş ve bu doğrultuda davacıya hak etmiş olduğu tüm hak ve alacakları eksiksiz bir şekilde ödenmiştir. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 1.8. Ayrıca davacı ile imzalanan Belirli Süreli İş Sözleşmesi’nin kendiliğinden sona ermesi sonrasında, Müvekkil Şirket’in HİÇBİR YASAL YÜKÜMLÜLÜĞÜ OLMAMASINA RAĞMEN, sadece davacının bu süreçten olumsuz etkilenmemesi adına, davacıya ikale teklif edilmiş (yargılama safhasında dinlenecek tanık beyanları ile de sabit olacaktır) , ancak davacı tarafından işbu ikale teklifi kabul edilmemiş, huzurdaki haksız ve mesnetsiz dava ikame edilmiştir. Aşağıda arz ve izah edeceğimiz tüm nedenlerle işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddi zorunluluk arz etmekte ve Sayın Mahkemenizden talep olunmaktadır. 2. DAVACI İLE İMZALANAN BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ OBJEKTİF ESASLI NEDENLERLE YAPILMIŞ, SÜRENİN SONA ERMESİ SEBEBİYLE DE KENDİLİĞİNDEN HUKUKA VE USULE UYGUN OLARAK İNFİSAH ETMİŞTİR. 2.1. Önemle belirtmek isteriz ki, aşağıdaki açıklamalarımız ve delillerimiz ile ispatlanacağı üzere Müvekkil Şirket tarafından davacıya karşı ne kanuna ne de Toplu İş Sözleşmesine ve iş sözleşmesine aykırılık oluşturabilecek bir davranış sergilenmemiştir. Bu kapsamda davacı sadece Müvekkil Şirket’ten haksız kazanç sağlamak amacıyla işbu davayı ikame etmiştir. 2.2. Nitekim, Müvekkil Şirketin Konya fabrikasında davacı gibi bir çok Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) olarak ta bilinen 7438 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik yapılmasına Dair Kanun kapsamında emekli olmak istediğini belirten çalışanlarının olması nedeniyle, bu hususta Müvekkil Şirket tarafından çok ciddi ve uzun süren çalışmalar yapılmış, Müvekkil Şirket bu sürecin nasıl yönetileceğine dair, Petrol-İş Sendikasının da görüşleri alınarak, yol haritası oluşturulmuştur (Ek-6; EYT Yol Haritası) . Zira, EYT kapsamında derhal emekli olmak istediğini belirten bir çok çalışanın olması nedeniyle bu sürecin, hem emekli olacak çalışanları hem de işin ve üretimin devamlılığı risk altında olan Müvekkil Şirketi olumsuz yönde etkilediği izahtan varestedir. Bu aşamada ÖNEMLE BELİRTMEK İSTERİZ Kİ, İŞBU SÜREÇ, PETROL-İŞ SENDİKASI GÖZETİMİNDE VE SENDİKA İLE PROTOKOL İMZALANARAK SENDİKANIN DA ONAYI İLE YÜRÜTÜLMÜŞTÜR (Ek-7; Petrol-İş Sendikası ile Müvekkil Şirket Arasında İmzalanan 04.03.2023 Tarihli Protokol) . Bilindiği üzere protokol hükümleri toplu iş sözleşmesinin eki
|
Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik yapılmasına Dair Kanun kapsamında emekli olmak istediğini belirten çalışanlarının olması nedeniyle, bu hususta Müvekkil Şirket tarafından çok ciddi ve uzun süren çalışmalar yapılmış, Müvekkil Şirket bu sürecin nasıl yönetileceğine dair, Petrol-İş Sendikasının da görüşleri alınarak, yol haritası oluşturulmuştur (Ek-6; EYT Yol Haritası) . Zira, EYT kapsamında derhal emekli olmak istediğini belirten bir çok çalışanın olması nedeniyle bu sürecin, hem emekli olacak çalışanları hem de işin ve üretimin devamlılığı risk altında olan Müvekkil Şirketi olumsuz yönde etkilediği izahtan varestedir. Bu aşamada ÖNEMLE BELİRTMEK İSTERİZ Kİ, İŞBU SÜREÇ, PETROL-İŞ SENDİKASI GÖZETİMİNDE VE SENDİKA İLE PROTOKOL İMZALANARAK SENDİKANIN DA ONAYI İLE YÜRÜTÜLMÜŞTÜR (Ek-7; Petrol-İş Sendikası ile Müvekkil Şirket Arasında İmzalanan 04.03.2023 Tarihli Protokol) . Bilindiği üzere protokol hükümleri toplu iş sözleşmesinin eki niteliğindedir. Protokol hükümleri çerçevesinde davacı da dahil dileyen çalışanların EYT kapsamında emeklilik nedeni ile Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi sona erdirilip tüm yasal hakları ödenmiş, yine Protokol hükümleri çerçevesinde iş ilişkisi tamamen tasfiye edilmiş, akabinde davacı da dahil emekli olan çalışanların yaşamlarındaki yeni döneme kolay bir şekilde uyum sağlaması ve edindikleri tecrübe ve birikimlerinden faydalanılması, yerlerine gelecek yeni çalışanlara bu bilgi ve deneyimlerini aktarmaları, yeni işgücünü eğitmeleri ve ülkemize yüksek seviyelerde katma değer sağlayan Müvekkil Şirket faaliyetlerinin ve üretimin devamlılığı için Belirli Süreli İş Sözleşmesi imzalanması teklif edilmiştir. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Bu aşamada TEKRAR ETMEK İSTERİZ Kİ, İŞBU SÜREÇ, PETROL-İŞ SENDİKASI GÖZETİMİNDE VE SENDİKA İLE PROTOKOL İMZALANARAK SENDİKANIN DA ONAYI İLE YÜRÜTÜLMÜŞTÜR. Dolayısıyla aşağıda daha ayrıntılı açıklanacağı üzere hiçbir şekilde sendikal nedenle iş sözleşmesinin feshi gibi bir durum da bulunmamaktadır. 2.3. Petrol-İş Sendikası ile Müvekkil Şirket arasında imzalanan 04.03.2023 tarihli Protokol’ün 2. Maddesi şu şekildedir: Bahse konu Protokol’ün 3.b maddesi de şu şekildedir: İşbu Protokol hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere; davacı dahil kendi istekleri ile emekli olan çalışanlar (yasal hak edişleri ödenerek işe alındıkları için kıdemleri sıfırlanmış) yeni bir çalışan olarak Belirli Süreli İş Sözleşmesini imzalamışlardır. Ayrıca davacıda dahil bu şekilde belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışanlar, işyerinde aldıkları son maaşları ile aynı şekilde çalışmaya başlamış, bu bakımdan da davacının yararı gözetilmiştir. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 2.4. Somut olayımızda da, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini kendisi sona erdiren davacıya objektif nedenlere dayanılarak belirli süreli bir iş sözleşmesi teklif edilmiş, davacı tarafından teklifin kabulü üzerine 31.03.2023 tarihli Belirli Süreli İş Sözleşmesi imzalanmıştır. Yukarıda bahsedilen Petrol-İş Sendikası ile imzalanan Protokol ve davacının imzaladığı Belirli Süreli İş Sözleşmesinin 10. Maddesinde de yer aldığı üzere; işbu sözleşmenin belirli süreli olarak imzalanmasını gerektiren objektif nedenler aşağıdadır; Davacının emekliliği ile birlikte yaşamındaki yeni döneme kolay adapte olması, Davacının sahip olduğu deneyimleri ile Müvekkil Şirket tarafından istihdam edilecek yeni işgücünün eğitimi, Davacı tarafından yetiştirilecek yeni işe alınan personel için takip edilmesi gereken standartlara ve iş yapılış şekline ilişkin rehber oluşturmak, Davacının yerine yeni istihdam edilen personeli yetiştirmek, iş süreçlerine, işyeri kültürüne ve politikalarına hakim hale getirmek, işle ilgili bilgi birikimini ve deneyimlerini aktarmak, ve Davacının yerine yeni istihdam edilen personelin, işin ve pozisyonun gerekliliklerini ve hedeflerini gereği gibi tamamlamasını sağlamak. 2.5. Objektif esaslı nedenlerle imzalanan Belirli Süreli İş Sözleşmesi, işbu dilekçemizde EK-5 olarak sunulu Süre Uzatım Protokolünde de görüleceği üzere, ilgili bölüm amiri ve ilk amirin görüşleri doğrultusunda, Müvekkil Şirket tarafından üretimin devamlılığı ve verimliliğin korunması için yeni işgücünün eğitim süresinin belirli olarak devam etmesi gerekliliği sebebiyle, yine objektif esaslı nedenlere dayanılarak uzatılmıştır. Belirli Süreli İş Sözleşmesinin uzatılmasının sebepleri şöyledir: Dolum/Etiket Makinesi operatörlüğünün daha derin yetkinlik ve tecrübe gerektiren bir iş olması ve bu alanda emekli olan personelin kademeli olarak değişmesi, Yeni işe başlayan personelin henüz beklenen bilgi, beceri ve deneyime ulaşmamış olması, Davacı tarafından verilen eğitimlere devam edilmesinin gerekmesi. Yukarıda belirttiğimiz işbu sebepler doğrultusunda, davacı ile 4 aylık akdedilen Belirli Süreli İş Sözleşmesi yeni işgücünün işi gerektiği seviyede öğrenmesi için yeterli olmamış bu doğrultuda ilgili alanda üretimin devamlılığı ve verimliliğin korunması için ilgili Süre Uzatım Protokolü imzalanmıştır. Tüm bu süreç yazılı olarak yürütülmüş ve davacının istek ve iradesi ile şekillendirilmiştir. 2.6. Görüldüğü üzere; davacı ile imzalanan Belirli Süreli İş Sözleşmesi ve Süre Uzatım Protokolü, Petrol-İş Sendikası’nın gözetim, bilgisi ve onayı dahilinde, davacı tarafından bilerek ve tüm sonuçlara vakıf olunacak şekilde yapılmıştır. 29.02.2024 tarihinde 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com imzalanmış Süre Uzatım Protokol’ünde belirlenen sürenin sona ermesi sebebiyle de iş akdi kendiliğinden sona ermiştir. Yukarıdaki tüm açıklamalarımız doğrultusunda görülmektedir ki, davacının iş sözleşmesi Belirli Süreli İş Sözleşmesi süresinin sona ermiş olması sebebiyle kendiliğinden sona ermiştir. Bu sebeple davacının, iş akdinin belirsiz süreli olduğu, raporlu olduğu dönemde işten çıkarıldığı iddiaları ile iş akdinin sendikal sebeple feshedildiği iddiaları hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamakta olup, davanın reddi zorunluluk arz etmektedir. 2.7. Ayrıca, 4857 sayılı İş Kanunu’nun (“İş Kanunu”) 11.maddesi şu şekildedir; “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korur.” 2.8. Belirli süreli iş sözleşmesinin varlığının kabulü için hangi durumların objektif sebep olarak kabul edilebileceği İş Kanunu'nun 11. maddesinde işin niteliği gereği belirli bir süre devam etmesi, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması, tahdidi olarak değil; örnek kabilinden verilmiş; benzer hallerde belirli süreli iş sözleşmesi kurulması imkanı açık tutulmuştur. Zira, söz konusu hükümde açık olarak “...gibi objektif koşullara bağlı olarak” ifadesine yer verilmiştir. 2.9. İlgili madde uyarınca, birden fazla
|
işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korur.” 2.8. Belirli süreli iş sözleşmesinin varlığının kabulü için hangi durumların objektif sebep olarak kabul edilebileceği İş Kanunu'nun 11. maddesinde işin niteliği gereği belirli bir süre devam etmesi, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması, tahdidi olarak değil; örnek kabilinden verilmiş; benzer hallerde belirli süreli iş sözleşmesi kurulması imkanı açık tutulmuştur. Zira, söz konusu hükümde açık olarak “...gibi objektif koşullara bağlı olarak” ifadesine yer verilmiştir. 2.9. İlgili madde uyarınca, birden fazla kez belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilmesi için esaslı bir sebebin varlığı arandığı görülmektedir. Somut olayda, davacının belirli süreli iş sözleşmesinin esaslı bir neden sebebiyle uzatıldığı şüpheye mahal vermeksizin görülmektedir. Yukarıda da açıkladığımız üzere, davacının Belirli Süreli İş Sözleşmesinin uzatılmasının amaçları ““dolum/etiket makinesi operatörlüğünün daha derin yetkinlik ve tecrübe gerektiren bir iş olması ve bu alanda emekli olan personelin kademeli olarak değişmesi", “yeni işe başlayan personelin henüz beklenen bilgi, beceri ve deneyime ulaşmamış olması”, “davacı tarafından verilen eğitimlere devam edilmesinin gerekmesi” dir. Bu hususların objektif sebepler olarak değerlendirileceği Protokol hükümleri ile de kabul görmüş olup, esaslı neden oluşturacağında şüpheye mahal yoktur. 2.10. Somut olayımıza benzer durumlarda verilmiş Yargıtay kararlarını da Sayın Mahkemenin bilgisine sunarız. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/29260 E., 2015/30750 K. Ve 11.11.2015 tarihli ilamı; ‘‘Taraflar arasındaki iş sözleşmesi belli bir işin tamamlanması amacıyla yapılmış olduğundan sözleşmenin belirli süreli olması için 4857 sayılı Kanun'un 11. maddesinde öngörülen objektif şart gerçekleşmiş ve projenin zamanında bitirilememesi üzerine ek iş 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com sözleşmesinin de belirli süreli olarak yapılmasının esaslı sebebini oluşturmuştur.’’ Nitekim; Yargıtay 22. H.d. 2015/18299 E. , 2016/14171 K. Ve 10.05.2016 tarihli kararı; "Belirli süreli iş sözleşmesinin varlığının kabulü için hangi durumların objektif sebep olarak kabul edilebileceği 4857 sayılı Kanun'un 11. maddesinde işin niteliği gereği belirli bir süre devam etmesi, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması, tahdidi olarak değil; örnek kabilinden verilmiş; benzer hallerde belirli süreli iş sözleşmesi kurulması imkanı açık tutulmuştur. Zira, söz konusu hükümde açık olarak “...gibi objektif koşullara bağlı olarak” ifadesine yer verilmiştir. Davacı ile imzalanan 25.05.2011 tarihli iş sözleşmesinde davacının proje kapsamında teknik uzman (teknik öğretmen) olarak çalışacağı belirtilmiş olup sözleşmenin diğer hükümlerinin incelenmesinde ve davalının yaptığı işin proje dâhilinde olduğu gözetildiğinde, sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerektirir belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşulların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olarak kabul edilmesi gerekir)’’ Nitekim; Yargıtay 22. H.d. 2016/5969 e., 2016/14172 K. Ve 10.05.2016 tarihli ilamı; "Davacı ile imzalanan 02.05.2011 tarihli iş sözleşmesinde davacının proje koordinatör yardımcısı olarak çalışacağı belirtilmiş olup sözleşmenin diğer hükümlerinin incelenmesinde ve davalının yaptığı işin proje dâhilinde olduğu gözetildiğinde, sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerektirir belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olarak kabul edilmesi gerekir.’’ Yargıtay 22. HD. 2015/6284 E. 2016/14170 K. Ve 10.05.2016 tarihli tarihli ilamı; "Davacı ile imzalanan 26.05.2011 tarihli iş sözleşmesinde davacının idari sekreter olarak çalışacağı belirtilmiş olup sözleşmenin diğer hükümlerinin incelenmesinde ve davalının yaptığı işin proje dâhilinde olduğu gözetildiğinde, sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerektirir belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşulların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olarak kabul edilmesi gerekir." Yargıtay 22. HD. 2016/17263 E. 2019/14009 K. Ve 25.06.2019 tarihli ilamı; "Davacı ile imzalanan 20.04.2011 tarihli iş sözleşmesinde davacının proje kapsamında uzman (teknik öğretmen) olarak çalışacağı belirtilmiş olup sözleşmenin diğer hükümlerinin incelenmesinde ve davalının yaptığı işin proje dâhilinde olduğu gözetildiğinde, sözleşmenin belirli süreli yapılmasını gerektirir belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşulların bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple taraflar 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olarak kabul edilmesi gerekir." Yargıtay 22. HD. 2013/6251 E., 2014/4457 K. ve 03.03.2014 tarihli ilamı; "4857 sayılı Kanun'un 11. maddesinin 2 ve 3. fıkralarında zincirleme yapılan belirli süreli iş sözleşmelerinin esaslı bir nedene dayanması halinde belirli süreli olma özelliğini koruyacağı; aksi takdirde belirsiz süreli iş sözleşmesi sayılacağı düzenlenmiştir. Belirli süreli iş sözleşmesinin yapılmasının objektif nedeni varsa ve bu neden devam ediyorsa veya yeni bir sebep ortaya çıkmışsa belirli süreli iş sözleşmeleri yenilenebilir şeklinde değerlendirilmelidir." Yargıtay 22. HD. 2017/25730 E., 2019/24001 K. Ve 23.12.2019 Tarihli ilamı; " Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar... Her iki yasal düzenleme çerçevesinde değerlendirme yapılacak olursa, 5580 sayılı Kanuna göre yapılan iş sözleşmelerinin, kanun gereği belirli süreli olduğu, yani İş Kanunu’nda öngörülen “objektif sebep” unsurunun baştan itibaren mevcut olduğu kabul edilmelidir. Anılan Kanun kapsamındaki sözleşmelerin birden fazla yenilenmesi halinde ise, yine kanundan doğan bir esaslı nedenin bulunduğu değerlendirilerek, sözleşmenin belirli süreli olma özelliğini koruyacağı ifade edilmelidir." 3.DAVACININ İŞE İADESİNİ TALEP EDEBİLMESİ İÇİN İŞ KANUNU’NDA ÖNGÖRÜLEN ŞARTLAR OLUŞMAMIŞTIR, BU NEDENLE İŞE İADE DAVASI İKAME EDİLEMEZ, HUZURDAKİ DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR. 3.1. Davacının, taraflar arasında imzalanmış Belirli Süreli İş Sözleşmesinin, belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğü iddiaları mesnetsiz ve gerçek dışıdır. İş Kanunu uyarınca işçinin işverenden işe iadesini talep etmesi belirli şartlara bağlanmıştır. Söz konusu şartlar aşağıdaki şekilde olup, somut olayda, aşağıda detaylıca açıklayacağımız üzere gerekli şartlar sağlanamadığı için davacının işe iade davasının, dava şartı yokluğundan reddi gerekmektedir. Şartlar şu şekildedir: Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışmak, En az altı aylık kıdemi olmak, Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmak. 3.2. İş güvencesi hükümleri işverenin belirsiz süreli iş sözleşmesini ihbar önelleri vererek bildirimli feshi halinde uygulanması mümkün olan hükümlerdir. İş Kanunu’nun 18. Maddesinde açıkça “… en az
|
EDEBİLMESİ İÇİN İŞ KANUNU’NDA ÖNGÖRÜLEN ŞARTLAR OLUŞMAMIŞTIR, BU NEDENLE İŞE İADE DAVASI İKAME EDİLEMEZ, HUZURDAKİ DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR. 3.1. Davacının, taraflar arasında imzalanmış Belirli Süreli İş Sözleşmesinin, belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğü iddiaları mesnetsiz ve gerçek dışıdır. İş Kanunu uyarınca işçinin işverenden işe iadesini talep etmesi belirli şartlara bağlanmıştır. Söz konusu şartlar aşağıdaki şekilde olup, somut olayda, aşağıda detaylıca açıklayacağımız üzere gerekli şartlar sağlanamadığı için davacının işe iade davasının, dava şartı yokluğundan reddi gerekmektedir. Şartlar şu şekildedir: Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışmak, En az altı aylık kıdemi olmak, Belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmak. 3.2. İş güvencesi hükümleri işverenin belirsiz süreli iş sözleşmesini ihbar önelleri vererek bildirimli feshi halinde uygulanması mümkün olan hükümlerdir. İş Kanunu’nun 18. Maddesinde açıkça “… en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren” den bahsedilmiştir. Bir iş sözleşmesinin süreli, ihbar önelli yahut bildirimli 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com fesih olarak adlandırılan fesihle sona erdirilebilmesi için belirsiz süreli olması gerekir. Nitekim İş Kanunu’nun 17. maddesinde bu durum açıkça belirtilmiştir. Belirli süreli iş sözleşmesi, sözleşmenin doğası gereği sürenin dolmasıyla kendiliğinden sona erecek (infisah) olup, burada bir fesih işlemi bulunmaz. 3.3. Somut olayımızda da çok açık bir şekilde görülmektedir ki, davacı ile Müvekkil Şirket arasında imzalanmış olan Belirli Süreli İş Sözleşmesi, süresinin sona ermesi sebebiyle kendiliğinden sona ermiştir. Yukarıda ayrıntılı olarak arz ettiğimiz üzere; emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini kendisi sona erdiren davacıya objektif nedenlere dayanılarak belirli süreli bir iş sözleşmesi teklif edilmiş; süresinin dolması üzerine yine objektif nedenlere dayanılarak sözleşmenin yenilenmesi teklif edilmiştir. Bu durum somut bir şekilde, işbu dilekçemiz ekinde sunulan tüm deliller ile sabittir. Davacı, Belirli Süreli İş Sözleşmesini ve ona bağlı yapılan Süre Uzatım Protokolünü imzalarken iş sözleşmesinin amacının, kendisinin emeklilik yaşamına rahat bir şekilde uyum sağlaması ve Müvekkil Şirket faaliyetlerinin de devamlılığının sağlanması adına yeni işgücünü yetiştirmek olduğunu ve sadece yeni işçileri eğitmek amacıyla istihdam edildiğini, belirsiz süreli iş sözleşmesinin emeklilik sebebi ile tamamen tasfiye edildiğini, belirli süreli iş sözleşmesini imzalarken kıdem süresi sıfırlanmış yeni bir çalışan olacağını bilmekteydi. 3.4. Nitekim bu hususlar, Petrol İş Sendikası ile imzalanan Protokolde, Belirli Süreli İş Sözleşmesinin 10. maddesinde ve bağlı olarak imzalanan Süre Uzatım Protokolünde çok açık bir şekilde PETROL-İŞ SENDİKASI GÖZETİMİNDE, KONTROLÜNDE ve ONAYINDA düzenlenmiştir. Davacı da sektörde edindiği tecrübeler ve eğitimi ile imzaladığı belgenin içeriğini içselleştirebilen ve sonuçlarını öngörebilen birisidir. Bu nedenle de davacının taraflar arasında imzalanmış Belirli Süreli İş Sözleşmesinin, belirsiz süreli sözleşmeye dönüştüğü iddiaları mesnetsiz ve somut gerçeklere aykırıdır. 3.5. SOMUT OLAYIMIZDA, DAVACININ BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİ İLE ÇALIŞMIŞ OLDUĞU VE İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKSIZ VEYA GEÇERSİZ NEDENLE FESHEDİLMESİ GİBİ BİR DURUM OLMADIĞI, KENDİLİĞİNDEN SONA EREN BELİRLİ SÜRELİ BİR İŞ SÖZLEŞMESİ OLDUĞU GÖZETİLDİĞİNDE, DAVACININ İŞE İADE DAVASI İKAME ETMESİ İÇİN GEREKLİ OLAN DAVA ŞARTLARINI SAĞLAMADIĞI SABİT OLUP, HUZURDAKİ DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTE VE SAYIN MAHKEMENİZDEN TALEP OLUNMAKTADIR. 4.BAŞTA SENDİKAL TAZMİNAT OLMAK ÜZERE DAVACININ TÜM TALEPLERİNİN REDDİ GEREKMEKTEDİR. 4.1. Davacının sendikal tazminata hak kazandığı yönündeki iddiaları mesnetsiz olup, hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Müvekkil İşverenlikte uzun yıllardır toplu sözleşme düzeni bulunmakta olup, iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle işçiler tarafından sona erdirilmesi, işyerinde yürürlükte olan Toplu İş Sözleşmesi’nin 13/A maddesinde açıkça 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com düzenlenmiştir. Sendikalı bir işyeri olan Müvekkil Şirket fabrikasındaki tüm emeklilik süreçleri işyeri sendika temsilcilerinin gözetiminde ve kontrolünde ilerlemiş, ayrıca işbu dilekçemizde Ek-7 olarak sunulu 04.03.2023 Tarihli Protokol, Petrol-İş Sendikası ile imzalanmıştır. Bu nedenle sendikalı işçilere yönelik herhangi bir ayırımcılık iddiası kabul edilemez. Kaldı ki, davacının çalıştığı işyerinde EYT’ten faydalanabilecek sendikasız çalışan bulunmamakta ve emeklilik sebebi ile ayrılan çalışanların yerine istihdam edilen çalışanlar da sendikalı olmuşlardır. 4.2. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/1-2 ve 3.maddesi aşağıdaki şekildedir; “(1) İşçilerin işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz. (2) İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi hükümleri saklıdır. (3) İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.” 4.3. Netice itibarı ile sendikal tazminata ilişkin yukarıdaki hüküm işverene sendika üyeliği nedeni ile ayrımcılık yapamayacağını, ayrımcılık yasağına aykırı hareket edilmesi halinde sendikal tazminata hükmedileceğini belirtmektedir. Olayımızda ise, hiçbir şekilde ayrımcılık yoktur, davacının ayrımcılık yapıldığı yönündeki iddiaları da hiçbir somut veriye dayanmayan sözlü beyanlardır. 4.4. Nitekim, davacı tarafından iş akdinin sendikal sebeple feshedildiği belirtilmesine rağmen hiçbir somut delil dosyaya sunulmamıştır. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı, sendikal nedenle feshedildiğini kanıtlamak amacıyla, kendisinin emekliliğinden sonra Müvekkil Şirket’in fabrikasına yeni işçiler alınmasına devam ettiğini, işe yeni alınan işçilerin ise ücret aralığının emekli edilen işçilerden daha aşağıda olduğunu belirtmiş ve bu hususların Müvekkil Şirket’in sendikal saiklerlerle hareket ettiğini ispat ettiğini iddia etmiştir. 4.5. Davacının bu iddialarını hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte, öncelikle, Müvekkil Şirket’in sürekliliğini ve verimliliğini korumak için yeni işgücü alınmasının olağan ve hatta olması gereken bir durum olduğunu vurgulamak isteriz. Kaldı ki sendikanın taraf olduğu Protokolde de bu durum belirtilmiş ve davacı ile bu yeni istihdam edilen işçilerin yetiştirilmesi amacıyla belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmıştır. 4.6. Devamla, önemle belirtmemiz gerekir ki, yeni alınan bir işçinin maaşının kıdemli bir çalışandan düşük olması kadar normal bir durum yoktur. Müvekkil Şirket, çalışanlarına, 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com
|
ettiğini iddia etmiştir. 4.5. Davacının bu iddialarını hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte, öncelikle, Müvekkil Şirket’in sürekliliğini ve verimliliğini korumak için yeni işgücü alınmasının olağan ve hatta olması gereken bir durum olduğunu vurgulamak isteriz. Kaldı ki sendikanın taraf olduğu Protokolde de bu durum belirtilmiş ve davacı ile bu yeni istihdam edilen işçilerin yetiştirilmesi amacıyla belirli süreli iş sözleşmesi imzalanmıştır. 4.6. Devamla, önemle belirtmemiz gerekir ki, yeni alınan bir işçinin maaşının kıdemli bir çalışandan düşük olması kadar normal bir durum yoktur. Müvekkil Şirket, çalışanlarına, 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Toplu İş Sözleşmesi’nin emredici hükümleri çerçevesinde , maaş düzenlemesi yapmaktadır. Buna göre Müvekkil Şirkette 3 farklı maaş bandı bulunmaktadır. Çalışanlar, görev ve pozisyonlarına (amir, müdür, teknisyen vb.) göre farklı bandlara dahil olurlar ancak aynı ve benzer görev ve pozisyonlarda çalışanlar için aynı band uygulanır ve hepsi aynı maaşı alırlar. İşe alınan yeni işçilerin diledikleri takdirde toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya üye olarak diledikleri takdirde dayanışma aidatı ödeyerek toplu sözleşme ile getirilen tüm maddi haklardan yararlanabileceği 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun amir hükmüdür. 4.7. Davacı işçi kendi iradesiyle emeklilik kararı vermiş; sonrasında objektif nedenlere dayanılarak kendisine yeni bir iş sözleşmesi önerilmiş ve yine objektif nedenlere dayanılarak bu sözleşme bir kere yinelenmiş; sürenin dolması nedeniyle de kendiliğinden sona ermiştir. İlgili sözleşme hükümlerinde görüldüğü gibi burada amaçlanan yeni işgücünün alışmasını sağlamak olup, işçinin sendika üyeliğinin konuyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Altını çizmek isteriz ki, somut olayda; Müvekkil Şirket tarafından yapılan bir fesih işlemi söz konusu değildir. Kaldı ki, Müvekkil Şirket tarafından davacının sendika üyesi olduğu bilinmesine rağmen objektif nedenlere dayalı olarak belirli süreli iş sözleşmesi teklif edilmiş ve bu sözleşme bir kere yenilenmiştir. Bu süreç EYT kapsamında emekli olan tüm sendikalı çalışanlarla aynı şekilde yürütülmüştür. 4.8. Sendikal ayırımcılık yapıldığını iddia eden davacının sendikal ayırımcılığı güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyması gerekmekte olup, tamamen soyut iddialarla sendikal nedene dayalı bir işlem bulunduğu iddia edilerek huzurdaki davanın açılması mesnetsiz ve hukuka aykırıdır. Nitekim Yargıtay 9.HD. 2016/33285 E., 2020/17457 K. Ve 07.12.2020 tarihli ilamı; "Feshin gösterilenin aksine sendikal nedene fayandığını iddia eden işçi bu iddiasını ispat ile yükümlüdür. Tüm bu nedenlerle ispat yükü üzerinde bulunan davacı işçinin feshin sendikal nedene dayandığını ispatlayamadığı ortadadır. Bu hali ile mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde karar verilmiş olması hatalı olup kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir." Yargıtay 7. HD. 2015/37410 E., 2015/22905 K. Ve 19.11.2015 tarihli ilamı; "...feshin işverence gösterilen nedenin dışında başka bir nedene dayandığını ispat ile yükümlü işçinin ise somut olayda dosyaya yansıyan geçerli neden dışında sendikal faaliyetleri sebepleri ile iş sözleşmesinin sona erdirildiğini ispatlayamadığı anlaşıldığından mahkemece iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır." Yargıtay 9.HD. 2016/2080 E., 2016/10697 K. Ve 28.04.2016 tarihli ilamı; 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com "İş akdinin fesih bildiriminde gösterilenin aksine sendikal nedene dayandığını ileri süren davacı işçi, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca bu iddiasını ispat ile yükümlüdür." 4.9. Yukarıdaki tüm açıklamalarımız ve dosyaya sunmuş olduğumuz deliller kapsamında, huzurdaki haksız ve hukuka aykırı davanın dava şartı yokluğundan reddi zorunluluk arz etmekte ve Sayın Mahkemenizden talep olunmaktadır. HUKUKİ SEBEPLER : 4857 Sayılı İş Kanunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili yasal mevzuat. HUKUKİ DELİLLER : Davacının delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla delil listemiz aşağıdaki gibidir: Emeklilik Dilekçesi (Ektedir) 1) Unilever Sanayi ve Ticaret Türk Anonim Şirketi ile Türkiye Petrol, Kimya, Lastik İşçileri Petrol-İş) Sendikası arasında yapılan Toplu İş Sözleşmeleri (Ektedir)2) Belirli Süreli İş Sözleşmesi Teklif Metni (Ektedir) 3) Belirli Süreli İş Sözleşmesi(Ektedir) 4) Süre Uzatım Protokolü (Ektedir) 5) EYT Yol Haritası (Ektedir) 6) Petrol-İş Sendikası ile Müvekkil Şirket Arasında İmzalanan 04.03.2023 Tarihli Protokol (Ektedir)7) Davacıya ait İşyeri Özlük Dosyası (Ektedir) 8) Davacının maaş bordroları (Ektedir) 9) Davacının SGK iş yeri giriş – çıkış bildirgesi (SGK’dan celp edilmesi talep edilmektedir)10) SGK Kayıtları 11) Banka Kayıtları, 12) Ticari defter ve belgeler 13) Bilirkişi incelemesi, keşif 14) Yemin, 15) Sair her türlü yasal delil. 16) Tanık beyanları ve tanık listemiz (Tanıklarımızın talimatla dinlenmesi için Sayın Mahkemece Konya İş Mahkemesine talimat yazılmasını arz ve talep ederiz.) :17) Tanık listemiz: TURGUT DURAN (TCKN:15176175384) i. Adres: Bosna Hersek Mah., Abideyi Hürriyet Sk., Bak Yapı Prestij Park, A1 Blok, Daire:15, Selçuklu / KONYA ii. iii. iv. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) i. EMRAH KOLAT (TCKN:43477600304) ii. Adres: Selahattın Eyyubı Mah., Elyasa Sk., A Blok, NO:1D İç Kapı No: 9, Selçuklu/ KONYA TUNA DEHAR (TCKN: 15719259458) iii. Adres: Yazır Mah.Gurelma Sok.NO:8 A Blok D:3 Selçuklu/KONYA ESER ÇÖMÇÖMOĞLU (TCKN: 11797111626) iv. Adres: Büyükkayacık Mah. Konya Organize Sanayi Bölgesi, 504 nolu sok. No:2, PK: 42250 Selçuklu/KONYA NETİCE VE TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen ve inceleme sırasında re’sen öngörülecek nedenlerle fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; haksız ve mesnetsiz işbu DAVANIN REDDİNE, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz. 20.05.2024 Saygılarımızla, Davalı Vekili Av. Müge Andaç E-İmzalıdır. İnternet yoluyla göndermek istediğiniz evraklar onay için İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi katiplerine [13508507588] iş emri numaralarıyla gönderildi. Bu iş emir numaraları ile İşlemlerim menüsünden evrakların durumunu takip edebilirsiniz. Onay işlemleri yapıldığı takdirde 2024/248 nolu Hukuk Dava Dosyasına eklediğiniz evrakları görebilirsiniz..
|
inceleme sırasında re’sen öngörülecek nedenlerle fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; haksız ve mesnetsiz işbu DAVANIN REDDİNE, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederiz. 20.05.2024 Saygılarımızla, Davalı Vekili Av. Müge Andaç E-İmzalıdır. İnternet yoluyla göndermek istediğiniz evraklar onay için İstanbul Anadolu 7. İş Mahkemesi katiplerine [13508507588] iş emri numaralarıyla gönderildi. Bu iş emir numaraları ile İşlemlerim menüsünden evrakların durumunu takip edebilirsiniz. Onay işlemleri yapıldığı takdirde 2024/248 nolu Hukuk Dava Dosyasına eklediğiniz evrakları görebilirsiniz..
|
Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com ANKARA BATI 2. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE, DOSYA NO : 2025/140Esas DAVALI : UNILEVER SANAYİ VE TİCARET TÜRK ANONİM ŞİRKETİ VEKİLLERİ : Av. Erim BENER, Av. Müge ANDAÇ (Adres antettedir.) DAVACI : Bülent AYDINLAR (TCKN:52513257280) Tuzluçayır Mah. 584 Cad. No:8 Iç Kapı No:12 Mamak/ ANKARA VEKİLİ :Av. Kardelen Coşkun BAHAR [16072-70772-98767] UETS DİĞER DAVALI : SECURITAS ENTEGRE GÜVENLİK ÇÖZÜMLERİ VE HİZM A.Ş. KONU : Huzurdaki davaya ilişkin cevap dilekçemizin ve delillerimizin süresi içinde sunulmasından ibarettir. AÇIKLAMALAR Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı dava dilekçesinde, özetle; 2018 yılından beri diğer davalı Securitas Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’de (Bundan sonra “Securitas” olarak anılacaktır.) çalıştığını, hizmet sözleşmesini 10.12.2024 tarihinde Ankara 50. Noterliği'nin 12444 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle haklı nedenle feshettiğini, asıl işverenin Müvekkil Şirket olduğunu, davalılar arasında güvenlik hizmeti alma sözleşmesi olduğunu, bu nedenle her iki davalının işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu iddia ederek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ve UBGT ücreti talepleriyle huzurdaki işbu davayı ikame etmiştir. Önemle ifade etmek isteriz ki, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar somut gerçeğe, usule ve hukuka aykırı olup; işbu dilekçede ifade ettiğimiz hususlar doğrultusunda Müvekkil Şirket yönünden huzurdaki davanın REDDİNE karar verilmesi gerekmektedir. 1. USULE İLİŞİN İTİRAZLARIMIZ; 1.1. HUZURDAKİ DAVANIN KISMİ ALACAK DAVASI OLARAK İKAME EDİLMESİ HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASIDIR. Davacı kıdem tazminatı ile bir takım fazla mesai alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, hafta tatili ulusal bayram ve genel tatil günü çalışma alacağı olduğunu iddia ederek huzurda görülmekte olan kısmi davayı açmış bulunmaktadır. Davacı taraf talep konusu miktarın belirli olmasına 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) 1) 2) 1) 2) 3) 4) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com rağmen kısmi alacak davası açmış bulunmaktadır. Bilindiği üzere işçi çalıştığı süreyi ve ücretini en doğru şekilde bilen kişidir. Bu nedenle hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere; ne kadar kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, dini ve resmi bayram tatili ve alacağı olduğunu açıkça belirleyebilecek konumdadır. Bir diğer deyişle, davacı iddiaları kapsamında taleplerinin hesaplanmasına yönelik her türlü bilgiye sahiptir. Bu durumda davacı yanın toplam 50,00.-TL gibi bir dava değeri üzerinden dava açması HMK’ya aykırıdır. Davacının iddiaları kapsamında tam dava, yani HMK 105. maddesi uyarınca eda davası açması gerekirken, HMK 109 kapsamında esasen kısmi dava açması, kanunu dolanarak bu şekilde eksik harç yatırmasını ve davada haksız kazanç sağlamak için kötü niyetli iddialarının reddi halinde lehimize hükmedilecek karşı vekalet ücretinin düşük hesaplanmasını sağlamaya yönelik olup, kabul edilemez. Nitekim bu husus Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2014/24134 E. sayılı kararı ile sabit olmuştur. Tüm bu nedenlerle; hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere; dava konusu alacaklar davacı tarafından açıkça belirlenebilir olduğundan kısmi dava veya belirsiz alacak davası açılmasında davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki Yarar; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h bendi uyarınca dava şartlarındandır. Dava şartlarının yokluğunda ise davanın usulden reddedilmesi gerekmektedir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2 maddesi uyarınca da “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Bu doğrultuda davacı tarafın hukuki yararı olmaksızın açtığı davanın Sayın Mahkemece usulden reddedilmesi gerekmektedir. 1.2. HİÇBİR ŞEKİLDE DAVACININ TALEPLERİNİ KABUL ANLAMINA GELMEMEK ÜZERE ZAMANAŞIMI DEF’İ İLERİ SÜRMEKTEYİZ. DAVACININ TALEPLERİ ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞTIR. Hiçbir şekilde davacının taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının talep ettiği fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil günü çalışması alacağı talepleri ücret niteliğinde alacaklar olup, 4857 sayılı İş Kanununun 32/son paragrafı uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Huzurda bulunan işbu dava 10.04.2025 tarihinde açıldığından 10.04.2020 öncesi talepleri yönünden zamanaşımı itirazımızın kabulüne karar verilmesi öncelikle talep olunur. 1.3. DAVACI, MÜVEKKİL ŞİRKET ÇALIŞANI DEĞİLDİR. BU NEDENLE DAVANIN HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİ GEREKMEKTEDİR. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) 1) 2) 1) 2) 3) 4) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Davacı, Müvekkil Şirket çalışanı değildir. Aleyhe hususları kabul anlamına gelmemek üzere, davacı, dava dilekçesinde de açıkça belirttiği üzere; diğer davalı Securitas’ın kesintisiz sigortalı çalışanıdır. Davacı ile Müvekkil Şirket arasında işçi işveren ilişkisi ve de Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olmadığı için, Müvekkil Şirket'in işbu davada taraf sıfatı yoktur (konu hakkında ayrıntılı açıklama ve delillerimiz aşağıda ayrıca yer almaktadır) . Bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ediyoruz. 2. ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ; 2.1. MÜVEKKİL ŞİRKET İLE DİĞER DAVALI FİRMA ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN KAPSAMI Müvekkil Şirket dünya çapında 190’dan fazla ülkede 400’ün üzerinde markası olan, Türkiye’de 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren, Türkiye’deki ürünlerinin 90%’ından fazlasını yine Türkiye’deki fabrikalarında üreten ve ürünlerini 32 ülkeye ihraç ederek, ülke ekonomisine katma değer sağlayan bir firmadır. Müvekkil Şirket tarafından Türkiye fabrikalarında üretilen ürünlerin bir kısmının depolanması faaliyetleri kapsamında Ankara'da bulunan deponun koruma ve gözetlemeye dayalı güvenlik işi Güvenlik Hizmet Sözleşmesi kapsamında diğer davalı Securitas’a anahtar teslim olarak verilmiştir. Bu sözleşme karşılığında diğer davalı Securitas tarafından Müvekkil Şirket'e fatura kesilmiş ve fatura karşılığı hizmet satın alınmıştır. (Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde fatura ve kayıtlar Sayın Mahkemenize sunulacaktır). Davacı, müvekkil ile diğer davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu iddia etmekte olup, işbu iddia gerçek dışı ve hukuki mesnetten uzaktır. Nitekim asıl işveren – alt işveren ilişkisini düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, alt işveren asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde faaliyet gösteren işverendir. Müvekkil Şirket'in asıl işi güvenlik olmadığından ve/veya (kabul anlamına gelmemek kaydıyla) diğer davalının yaptığı iş olan güvenlik işi yan iş veya asıl işin bir bölümü olmadığından, Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişkinin alt işveren – asıl işveren ilişkisi olarak kabulü mümkün değildir. Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişki, anahtar teslim iş ilişkisidir. Nitekim, Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasında imzalanmış Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’nin 3. Maddesi ve alt bentleri gereğince; güvenlik personelinin ücret, yemek, yol, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, UBGT gibi sair tüm işçilik alacaklarından diğer davalı Securitas’ın sorumlu olduğu, Müvekkil Şirket’in işbu
|
uzaktır. Nitekim asıl işveren – alt işveren ilişkisini düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, alt işveren asıl işin bir bölümünde veya yardımcı işlerde faaliyet gösteren işverendir. Müvekkil Şirket'in asıl işi güvenlik olmadığından ve/veya (kabul anlamına gelmemek kaydıyla) diğer davalının yaptığı iş olan güvenlik işi yan iş veya asıl işin bir bölümü olmadığından, Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişkinin alt işveren – asıl işveren ilişkisi olarak kabulü mümkün değildir. Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişki, anahtar teslim iş ilişkisidir. Nitekim, Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasında imzalanmış Güvenlik Hizmet Sözleşmesi’nin 3. Maddesi ve alt bentleri gereğince; güvenlik personelinin ücret, yemek, yol, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, UBGT gibi sair tüm işçilik alacaklarından diğer davalı Securitas’ın sorumlu olduğu, Müvekkil Şirket’in işbu ödemelerden ve işçilik alacaklarından 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) 1) 2) 1) 2) 3) 4) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com sorumlu olmayacağı çok açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu nedenlerle diğer davalının çalışanlarına ve bu kapsamda davacıya karşı Müvekkil Şirket'in İş Kanunu ve mevzuatı açısında herhangi bir hukuki sorumluluğu yoktur. Zira Yargıtay’ın müstekar hale gelmiş içtihatları da bu yöndedir: Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 11.04.2016 tarih 14492/4826 sayılı kararı; “İşin bir bölümünde değil de, tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumlarda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilmeyecektir.” Sonuç olarak, bir işveren işin yapılmasını tümüyle bir başkasına bırakmış, diğer bir ifadeyle anahtar teslimi koşuluyla işi bir başka işverene devretmişse devreden işveren, asıl işveren olarak değil ihale makamı olarak nitelendirilecek olup bu kapsamda alt işverenlik ilişkisi kurulmamış olacaktır. Olayımızda da Müvekkil Şirket ile diğer davalı Securitas arasındaki hukuki ilişki, anahtar teslim iş ilişkisi olduğundan, Müvekkil Şirket, işveren ve/veya asıl işveren değildir, bu nedenle de dava konusu alacak taleplerinden de sorumlu değildir. Dolayısıyla, davanın Müvekkil Şirket açısından tüm yönleri ile reddini talep ediyoruz. Bir an için davacının herhangi bir alacağı olduğu düşünülse dahi, davacının taleplerinden tek başına, davacının tek işvereni olan diğer davalı Securitas sorumludur. 2.2. MÜVEKKİL ŞİRKET BAKIMINDAN DAVANIN HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİ TALEP OLUNUR. Yukarıda yer alan açıklamalarımıza ek olarak, davacının farklı tüzel kişiliğe ve farklı iştigal mevzularına sahip Müvekkil Şirket’e husumet yönelterek dava açması haksız ve hukuka aykırıdır. Nitekim, Müvekkil Şirket ile diğer davalı Securitas farklı tüzel kişiliklere haiz firmalar olup, firmalar arasında, faaliyet alanları, yapılan iş ve sunulan hizmetler bakımından hiçbir bağlantı ve irtibat bulunmamaktadır. Davacı tarafından da bilindiği ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere müvekkil şirket ile diğer davalı firmanın ticari adresleri de tamamen farklıdır. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) 1) 2) 1) 2) 3) 4) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Davalı firmaların farklı alanlarda hizmet veren firmalar olduğu, dolayısıyla davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olmadığı celp edilecek ticaret sicil müdürlüğü kayıtları ile bir kez daha sabit olacaktır. Ayrıca, davacı, Müvekkil Şirket çalışanı olmayıp, tamamen bağımsız yönetim hakkı olan, işçilerini işe alıp işten çıkarma yetkisi, ücretlerinin ödenmesi, SSK primlerinin yatırılması bağımsız bir şekilde kendisine ait olan diğer davalı firma çalışanıdır. Bu sebeple, aleyhe hususları kabul etmemek kaydıyla davacının iş sözleşmesi ve işyeri özlük dosyasının çalıştığı şirket olan diğer davalıdan celbini talep ediyoruz. Ezcümle, davacının her iki şirkete karşı birlikte ve müteselsil sorumluluk doğuracak şekilde dava açması kötü niyetli olup, usul ve yasaya aykırıdır. Davacının, Müvekkil Şirket çalışanı olmaması nedeni ile müvekkil şirket yönünden davanın husumet yönünden reddini talep ediyoruz. 2.3. DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRELEN İDDİA VE TALEPLER SOYUT VE MESNETSİZDİR. Davacı yalnızca iş akdini haklı nedenle tek taraflı olarak feshettiğini iddia etmiş olup, başkaca bir delil sunmamıştır. Bu kapsamda davacının iş akdi feshinin haklı olup olmadığı, davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı konusun diğer davalı şirkette sorulmasını talep etmekteyiz. Ayrıca, davacının iddiaları kapsamında tüm özlük dosyası da diğer davalıda mevcut olduğundan, diğer davalı şirkete müzekkere yazılarak davacının özlük dosyasının sunulmasını talep etmekteyiz. Zira davacı yalnızca birtakım iddialarda bulunmuş, fesih iddiaları kapsamında herhangi bir delil sunmamıştır. Müvekkil Şirket'in herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın tüm yönleri ile reddini talep ediyoruz. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacının çalışma süreleri soyut olup, kabul etmiyoruz. Nitekim davacı, Müvekkil Şirket çalışanı olmadığından, Müvekkil Şirket'in, davacının çalışma sürelerini, hafta tatili yapıp yapmadığını, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıp çalışmadığını, ücretlerinin ödenip ödenmediğini, yıllık izin kullanıp kullanmadığını bilebilecek durumda değildir. Bu kapsamda davacının işvereni olan diğer davalıya müzekkere yazılarak özlük dosyasının, fazla mesai ve yıllık izin kayıtlarının celp edilmesini talep etmekteyiz. İşbu kayıtların dosyaya celp edilmesi sonrasında ilgili kayıtlara karşı beyanda bulunma haklarımızı saklı tutmaktayız. Kaldı ki, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı iddialarını ispata elverişli hiçbir delil de sunabilmiş değildir. Ayrıca, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yanın faiz, temerrüt tarihleri ve oranları hususundaki talepleri yasalara ve Yargıtay Kararlarına aykırı olup, kabul etmiyor, Sayın Mahkemece reddine karar verilmesini talep ediyoruz. 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) 1) 2) 1) 2) 3) 4) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com HUKUKİ SEBEPLER : İş Kanunu, Borçlar Kanunu, HMK, sair ilgili mevzuat. HUKUKİ DELİLLER :Davacı tarafın sunacağı beyanlara ve diğer davalı tarafından sunulacak belge ve beyanlara karşı ilave iddia, savunma, delil ve tanık sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile delillerimiz: Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasında imzalanan Güvenlik Hizmet Sözleşmesi (Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde sunulacaktır.)1) İş sözleşmesi, görev tanım formu (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)2) İş sözleşmesi feshi ile ilgili tüm evraklar (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)3) Ücret Hesap Pusulaları, Bordrolar (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)4) Davacının fazla mesai kayıtları (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)5) Davacının çalışma çizelgesi kayıtları (Sayın Mahkemece diğer
|
| bener.com HUKUKİ SEBEPLER : İş Kanunu, Borçlar Kanunu, HMK, sair ilgili mevzuat. HUKUKİ DELİLLER :Davacı tarafın sunacağı beyanlara ve diğer davalı tarafından sunulacak belge ve beyanlara karşı ilave iddia, savunma, delil ve tanık sunma hakkımız saklı kalmak kaydı ile delillerimiz: Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasında imzalanan Güvenlik Hizmet Sözleşmesi (Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde sunulacaktır.)1) İş sözleşmesi, görev tanım formu (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)2) İş sözleşmesi feshi ile ilgili tüm evraklar (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)3) Ücret Hesap Pusulaları, Bordrolar (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)4) Davacının fazla mesai kayıtları (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)5) Davacının çalışma çizelgesi kayıtları (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)6) Yıllık izinlerin kullanıldığını gösterir kayıtlar (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)7) Özlük dosyası (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)8) Maaşların ve diğer işçilik alacaklarının ödendiğini gösterir banka kayıtları (Banka hesap bilgilerine ulaşıldığında Sayın Mahkemece ilgili bankadan ve/veya diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.)9) SGK Kayıtları 10) İş-Kur kayıtları, 11) İşyeri kayıtları 12) Yargıtay Kararları 13) Keşif ve Bilirkişi incelemesi 14) Tanık beyanları (Davacının Müvekkil Şirket çalışanı olmadığı ve dilekçemizde anlatılan hususları açıklayıcı beyanlarda bulunmak üzere tanığımız dinletilecektir.)15) Yemin 16) İkamesi mümkün sair deliller. 17) Tanık Listesi : Yasemin Yaşar Utkutuğ – TC Kimlik No: 47596017920 1) Adres: Susuz Mah. 5331.Cadde No:1A Serinci Sitesi Daire No:46 Yenimahalle/Ankara 2) 1) 2) 3) 4) Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com 1) 2) 3) 4) 5) 6) 7) 8) 9) 10) 11) 12) 13) 14) 15) 16) 17) 1) Mustafa Arslan - TC Kimlik No: 41290852696 2) Adres: Yeniçağ Miralay Nazım Bey Sokak 188/ 2 Yenimahalle/ Ankara SONUÇ VE TALEP : Yukarıda arz edilen re’sen gözetilecek nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı davanın Müvekkil Şirket lehine; Öncelikle husumet yönünden ve de ayrıca HMK’ya aykırı ikame edilen davanın usulden REDDİNE,1) Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davanın esastan ve tüm yönleri ile REDDİNE, 2) Kabul anlamına gelmemek kaydıyla; yasaya aykırı faiz taleplerinin reddine, 3) Yargılama masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine 4) karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz. 22.05.2025 Davalı Vekili Av. Müge ANDAÇ E-İmzalıdır. İnternet yoluyla göndermek istediğiniz evraklar onay için Ankara Batı 2. İş Mahkemesi katiplerine [15341383141] iş emri numaralarıyla gönderildi. Bu iş emir numaraları ile İşlemlerim menüsünden evrakların durumunu takip edebilirsiniz. Onay işlemleri yapıldığı takdirde 2025/140 nolu Hukuk Dava Dosyasına eklediğiniz evrakları görebilirsiniz.
|
Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com BURSA 13. İŞ MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ’NE, DOSYA NO : 2024/372 E. DAVALI : Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş. VEKİLİ : Av. Erim BENER- Av. Müge ANDAÇ(Adres antettedir) DAVACI : Sosyal Güvenlik Kurumu UETS:35773-73770-62988 VEKİLİ : Av. Nesri Demir UETS: 16800-08571-75897 DİĞER DAVALI : İnka Ulusal İstihdam Organizasyon ve İnsan Kaynakları Turizm Ltd. Şti. KONU : Huzurdaki davaya ilişkin cevap dilekçemizin ve delillerimizin süresi içinde sunulmasından ibarettir. AÇIKLAMALAR Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı dava dilekçesinde, özetle; Sigortalı-kazazede Sekan Döngel'in diğer davalı İnka Ulusal İstihdam Organizasyon ve İnsan Kaynakları Turizm Ltd. Şti. (Bundan sonra “İnka” olarak anılacaktır.) aracılığıyla geçici işçi olarak 15.04.2016 tarihi itibariyle Müvekkil Şirket nezdinde "Lojistik Süpervizörü"olarak çalışmaya başladığını, diğer davalı İnka ve Müvekkil Şirket arasında geçici iş ilişkisi kurulduğunu, geçici iş için yasada belirtilen sürelerin aşılmış olduğu, sigortalı kazazedenin uzun zamandır aralıksız ve fasılasız Müvekkil Şirket'de çalıştığını, 27.03.2018 tarihinde Müvekkil Şirket tarafından tahsis edilen arabayla seyir halindeyken dava dışı kişinin kazazedeye arkadan çarptığı, kazazede kontrol amaçlı araçtan indiğinde yine dava dışı başka bir kişinin sevk ve idaresindeki araç arka kısımdan çarpınca iki aracın arasında kalıp kazazedenin yaralandığı, iki dava dışı kişinin de kusurlu olduğu, kazazedenin sürekli işgöremezliği doğduğu, söz konusu kazada tüm sorumluluğun işverenlerde olduğunun yasal mevzuatta düzenlendiğini, yasal düzenlemeler gereğince diğer davalı İnka ile Müvekkil Şirket arasında "geçici iş ilişkisi" doğduğu ve kazadan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, Müvekkil Şirket'in kazazedeye ilişkin sigorta bildirimi yapmadığı bu nedenle kusur durumuna bakılmaksızın kurum zararının tamamından Müvekkil Şirket'in sorumlu olacağını iddia ederek peşin sermaye değerli gelir yönünden 267.485,44-TL tutarında, geçici iş göremezlik ödeneği yönünden 13.528,73-TL tutarında olmak üzere şimdilik toplamda 281.014,17-TL zararı talepleriyle huzurdaki işbu davayı ikame etmiştir. Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com Önemle ifade etmek isteriz ki, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar somut gerçeğe, usule ve hukuka aykırı olup; işbu dilekçede ifade ettiğimiz hususlar doğrultusunda Müvekkil Şirket yönünden huzurdaki davanın REDDİNE karar verilmesi gerekmektedir. 1. USULE İLİŞİN İTİRAZLARIMIZ; 1.1. DAVACI, MÜVEKKİL ŞİRKET ÇALIŞANI DEĞİLDİR. BU NEDENLE DAVANIN HUSUMET YÖNÜNDEN REDDİ GEREKMEKTEDİR. Davacı, Müvekkil Şirket çalışanı değildir. Aleyhe hususları kabul anlamına gelmemek üzere, Kazazede Serkan Döngel, SGK kayıtları ile de sabit olduğu üzere; kaza tarihinde kazazede Müvekkil Şirket'in çalışanı değildir. Kazazede Serkan Döngel, şirketimizin kadrosuna 10.04.2023 yılında alınmış olup, kazanın gerçekleştiği , 27.03.2018 tarihinde müvekkil şirket ile bir iş akdi ilişkisi içinde değildir. Bu tarihte işçi ile Müvekkil Şirket arasında işçi işveren ilişkisi ve de Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasında davalının iddia ettiği gibi bir "geçici iş ilişkisi" olmadığı için, Müvekkil Şirket'in işbu davada taraf sıfatı yoktur. (konu hakkında ayrıntılı açıklama ve delillerimiz aşağıda ayrıca yer almaktadır) . Davacının dava dilekçesinde yer alan iddialarının hiçbirini kabul etmediğimizi belirtmek isteriz. Bunun yanı sıra; davacı bu haksız ve mesnetsiz iddialarını ispat edebilecek bir iş sözleşmesi, SGK kaydı veya buna benzer herhangi bir bilgi/belge sunabilmiş değildir. Bu nedenle davanın husumet yönünden reddini talep ediyoruz. 1.2. HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL ANLAMINA GELMEMEK KAYDIYLA, TALEP EDİLEN ALACAKLAR ZAMANAŞIMINA UĞRAMIŞTIR. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafça talep edilen alacaklar zamanaşımına uğramış olduğundan, zamanaşımı def'inde bulunuyoruz. 2. ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ; 2.1. MÜVEKKİL ŞİRKET İLE DİĞER DAVALI FİRMA ARASINDAKİ İŞ İLİŞKİSİNİN KAPSAMI Müvekkil Şirket dünya çapında 190’dan fazla ülkede 400’ün üzerinde markası olan, Türkiye’de 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren, Türkiye’deki ürünlerinin 90%’ından fazlasını yine Türkiye’deki fabrikalarında üreten ve ürünlerini 32 ülkeye ihraç ederek, ülke ekonomisine katma değer sağlayan bir firmadır. Müvekkil Şirket tarafından istihdam etmek üzere ihtiyaç duyduğu potansiyel adayların Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com seçilmesi ve Müvekkil Şirket'e yönlendirilmesi kapsamında iş arama portalları, kariyer siteleri vb. İlan yayınlamak, uygun personel aranması, araştırmalar sonucunda ön mülakatlar gerçekleştirmek gibi insan kaynakları prosedürleri hizmeti alınması için 07.06.2022 tarihinde "Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” (EK-1) diğer davalı İnka ile imzalanmıştır. Bu sözleşme karşılığında diğer davalı İnka tarafından Müvekkil Şirket'e fatura kesilmiş ve fatura karşılığı hizmet satın alınmıştır. (Sayın Mahkemece gerekli görülmesi halinde fatura ve kayıtlar Sayın Mahkemenize sunulacaktır). Davacı, müvekkil ile diğer davalı arasında geçici iş ilişkisi olduğu iddia etmekte olup, işbu iddia gerçek dışı ve hukuki mesnetten uzaktır. Nitekim diğer davalı ile Müvekkil Şirket arasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 7. Maddesi uyarınca kurulmuş bir geçici iş ilişkisi mevcut değildir. Müvekkil Şirket İnka'dan ödünç işçi almamaktadır. Potansiyel adayların araştırılması ve bu adayların ön mülakatları ve özgeçmiş tutumu gibi insan kaynakları süreçleri ile ilgili hizmet almaktadır. Davacının iddia ettiği gibi bir ilişki hiç kurulmamış kazazede 10.04.2023 tarihinde Müvekkil Şirkette çalışmaya başlamıştır. İnka ile yapılan hizmet satın alım sözleşmesi 07.06.2022 tarihinde imzalanmıştır. 27.03.2018 tarihindeki kaza meydana geldiğinde de kazazede ile Müvekkil Şirket arasında bir işçi-işveren ilişkisi mevcut değildir. Diğer Davalı İnka ile Müvekkil Şirket arasındaki ilişki 4857 sayılı İş Kanunu'nun 7. Maddesi uyarınca geçici iş ilişkisi sayılamayacağı gibi ayrıca bu tarihte henüz diğer davalı İnka ile Müvekkil Şirket arasında bir sözleşmesel ilişki de kurulmamıştır. Geçici iş ilişkisini düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu'nun 7. Maddesinin 1. Fıkrası uyarınca İşverenin, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi gerçekleşmiş olacağı, bu halde iş sözleşmesi devam etmekle beraber, işçi bu sözleşmeye göre üstlendiği işin görülmesini, iş sözleşmesine geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü olduğu, geçici iş ilişkisi kurulan işverenin işçiye talimat verme hakkına sahip olup, işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. İşK m.7/11’ de yer alan düzenlemeye göre; “Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, geçici işçi ile iş sözleşmesi, geçici işçi çalıştıran işveren ile geçici işçi sağlama sözleşmesi yapmak suretiyle yazılı olarak kurulur.” Geçici işçi sağlama sözleşmesiyle birlikte işçinin geçici olarak sözleşmenin diğer tarafı olan işverene devri söz konusudur. 5510 sayılı Yasanın “İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren” başlıklı 12 nci maddesi hükmünde ise , bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin
|
halde iş sözleşmesi devam etmekle beraber, işçi bu sözleşmeye göre üstlendiği işin görülmesini, iş sözleşmesine geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü olduğu, geçici iş ilişkisi kurulan işverenin işçiye talimat verme hakkına sahip olup, işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. İşK m.7/11’ de yer alan düzenlemeye göre; “Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, geçici işçi ile iş sözleşmesi, geçici işçi çalıştıran işveren ile geçici işçi sağlama sözleşmesi yapmak suretiyle yazılı olarak kurulur.” Geçici işçi sağlama sözleşmesiyle birlikte işçinin geçici olarak sözleşmenin diğer tarafı olan işverene devri söz konusudur. 5510 sayılı Yasanın “İşveren, işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren” başlıklı 12 nci maddesi hükmünde ise , bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denildiği, sigortalılar, üçüncü Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işverenin, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir. Geçici iş ilişkisi kavramı, işverenin her şeyden önce, kendi bünyesinde çalıştırdığı işçiyi belirli süreliğine ve ihtiyaç halinde devrini gerektirir.Davacı bahsedilen tarihten itibaren kazazedenin Müvekkil Şirket bünyesinde çalıştığına dair bir delil sunamadığı gibi kazazede ile İnka arasında bir iş ilişkisi bulunduğuna dair bir delil de dosyaya sunamamıştır. Kazazedenin 2023 tarihinden itibaren Müvekkil Şirket nezdinde çalışmış olduğu "lojistik süpervizörü" pozisyonu geçici nitelikte bir poziyon olmadığı gibi ayrıca taraflar arasında yazılı bir geçici işçi sağlama sözleşmesi de imzalanmamıştır. İş Kanunu'nun 7. Maddesi gereği geçici iş ilişkisi kurulması için gerekli şartlar oluşmamıştır. Tüm bu süre boyunca kazazedenin Müvekkil Şirket bünyesinde sigorta girişi yapılmadan çalıştırılması mümkün değildir. Davacının iddiaları hukuki dayanaktan yoksun olmakla birlikte bu iddialarını ispata yönelik bir somut delili bulunmamaktadır. Kazazede Serkan Döngel diğer davalı İnka'dan devralınan bir çalışan değildir. Zira, açıkça belirttiğimiz üzere Müvekkil Şirket diğer davalı İnka'dan işçi temin etmesi gibi bir durum ve ilişki asla söz konusu değildir. Bu doğrultuda, Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişkinin geçici iş ilişkisi olarak kabulü mümkün değildir. Müvekkil Şirket ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişki bir hizmet satın alım ilişkisidir. Bu nedenlerle diğer davalının çalışanlarına ve bu kapsamda davacıya karşı Müvekkil Şirket'in İş Kanunu ve mevzuatı açısında herhangi bir hukuki sorumluluğu yoktur. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 13.02.2023 tarihli ve 2022/1559 E., 2023/1120 K. sayılı kararı; “Somut olayda, sigortalı ...'ın SGK kayıtlarına göre davalı ... işçisi olarak çalışmaktayken 08.11.2017 tarihinde diğer davalı ... AŞ yetkilisi olduğu ...'ın kayınvalidesinin kardeşinin evinde montaj işine gönderildiği sırada iş kazası geçirdiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, sigortalının olay tarihinde yaptığı işin niteliği ile SGK kayıtlarında işvereni olarak bildirimde bulunan davalı ... , ... ile sözleşme yapan ... Yapı AŞ ve iş kazasının gerçekleştiği evin tadilat işini üstlendiği iddia edilen aynı zamanda SGK denetim raporunda işveren olarak belirlenen ... arasındaki ilişkinin niteliğini ortaya koyarak, iş kazasının gerçekleştiği evin tadilat işi açısından, işverenlik sıfatının davalılara ait olup olmadığını belirlemek, devamla davalı ... ile bu kişiler arasında alt-asıl işverenlik yada geçici iş ilişkisi bulunup bulunmadığı hususunu da irdeleyen şekilde araştırma yapılarak husumeti değerlendirmektir.” Sonuç olarak, yalnızca insan kaynakları ve işe alım süreçleri konusunda hizmet satın alınması halinde geçici iş ilişkisi kurulmamış olacaktır. Olayımızda da Müvekkil Şirket ile diğer davalı İnka arasındaki hukuki ilişki, hizmet alım ilişkisi Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com olduğundan, Müvekkil Şirket ile İnka arasında geçici iş ilişkisi yoktur, bu nedenle de dava konusu taleplerinden de sorumlu değildir. Dolayısıyla, davanın Müvekkil Şirket açısından öncelikle pasif husumet yokluğundan devamla tüm yönleri ile reddini talep ediyoruz. Bir an için davacının herhangi bir alacağı olduğu düşünülse dahi, davacının taleplerinden tek başına, davacının tek işvereni olan diğer davalı Inka sorumludur. 2.2. MÜVEKKİL ŞİRKET BAKIMINDAN DAVANIN HUSUMET YOKLUĞU NEDENİ İLE REDDİ TALEP OLUNUR. Yukarıda yer alan açıklamalarımıza ek olarak, davacının farklı tüzel kişiliğe ve farklı iştigal mevzularına sahip Müvekkil Şirket’e husumet yönelterek dava açması haksız ve hukuka aykırıdır. Nitekim, Müvekkil Şirket ile diğer davalı İnka farklı tüzel kişiliklere haiz firmalar olup, firmalar arasında, faaliyet alanları, yapılan iş ve sunulan hizmetler bakımından hiçbir bağlantı ve irtibat bulunmamaktadır. Davacı tarafından da bilindiği ve dava dilekçesinde de belirtildiği üzere müvekkil şirket ile diğer davalı firmanın ticari adresleri de tamamen farklıdır. Davalı firmaların farklı alanlarda hizmet veren firmalar olduğu, dolayısıyla davalılar arasında geçici iş ilişkisi ilişkisi olmadığı celp edilecek ticaret sicil müdürlüğü kayıtları ile bir kez daha sabit olacaktır. Ayrıca, davacı, Müvekkil Şirket çalışanı olmayıp, tamamen bağımsız yönetim hakkı olan, işçilerini işe alıp işten çıkarma yetkisi, ücretlerinin ödenmesi, SSK primlerinin yatırılması bağımsız bir şekilde kendisine ait olan diğer davalı firma çalışanıdır. Bu sebeple, aleyhe hususları kabul etmemek kaydıyla davacının iş sözleşmesi ve işyeri özlük dosyasının çalıştığı şirket olan diğer davalıdan celbini talep ediyoruz. Ezcümle, davacının her iki şirkete karşı birlikte ve müteselsil sorumluluk doğuracak şekilde dava açması kötü niyetli olup, usul ve yasaya aykırıdır. Davacının, Müvekkil Şirket çalışanı olmaması nedeni ile müvekkil şirket yönünden davanın husumet yönünden reddini talep ediyoruz. 2.3. DAVACI TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İDDİA VE TALEPLER SOYUT VE MESNETSİZDİR. Davacı yalnızca diğer davalı Inka ile Müvekkil Şirket arasında "geçici iş ilişkisi" olduğunu, kazazedenin kaza tarihinde Müvekkil Şirket nezdinde çalıştığını iddia etmiştir. Davacı yalnızca birtakım gerçek dışı iddialarda bulunmuş, kazazedenin o tarihlerde Müvekkil Şirket Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com çalışanı olduğu iddiaları kapsamında herhangi bir delil sunmamıştır. Asla kabul anlamına gelmemekle birlikte diğer davalı İnka ile Müvekkil Şirket arasında davacının iddialarını destekler nitelikte bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durum taraflar arasındaki sözleşme incelenince de anlaşılacaktır. Bu doğrultuda, davacının geçici iş ilişkisi iddiaları diğer davalı ile Müvekkil Şirketin arasındaki ilişki göz önünde bulundurulduğunda abesle iştigaldir. Global bir şirket olan ve kurumsal kimliğine büyük önem veren müvekkil şirket, çalışanlar yönünden tüm yasal mevzuata uygun çalıştırmada büyük bir hassasiyete sahiptir. Sektörde uzun yıllardır faaliyette bulunmakta olup tüm çalışanlarının haklarını gözetmekte, yasaya uygun istihdam yaratmaktadır. Davacının iddiaları ise gerçeklerle örtüşmemektedir. Bir kişinin
|
kazazedenin o tarihlerde Müvekkil Şirket Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com çalışanı olduğu iddiaları kapsamında herhangi bir delil sunmamıştır. Asla kabul anlamına gelmemekle birlikte diğer davalı İnka ile Müvekkil Şirket arasında davacının iddialarını destekler nitelikte bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durum taraflar arasındaki sözleşme incelenince de anlaşılacaktır. Bu doğrultuda, davacının geçici iş ilişkisi iddiaları diğer davalı ile Müvekkil Şirketin arasındaki ilişki göz önünde bulundurulduğunda abesle iştigaldir. Global bir şirket olan ve kurumsal kimliğine büyük önem veren müvekkil şirket, çalışanlar yönünden tüm yasal mevzuata uygun çalıştırmada büyük bir hassasiyete sahiptir. Sektörde uzun yıllardır faaliyette bulunmakta olup tüm çalışanlarının haklarını gözetmekte, yasaya uygun istihdam yaratmaktadır. Davacının iddiaları ise gerçeklerle örtüşmemektedir. Bir kişinin 7 sene boyunca sigorta bildiriminin yapılmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olmakla tarafımızca kabulü asla mümkün değildir. Müvekkil Şirket'in herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın tüm yönleri ile reddini talep ediyoruz. Hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacının çalışma süreleri soyut olup, bu süreyi kabul etmiyoruz. Nitekim davacı, Müvekkil Şirket nezdinde çalışmaya 10.04.2023 tarihinde başlamış olup kazazedenin 15.04.2016 yılından itibaren Müvekkil Şirket'te çalışmış olduğu ancak sigorta bildiriminde bulunulmadığı iddiası mesnetsizdir. Kaldı ki, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı iddialarını ispata elverişli hiçbir delil de sunabilmiş değildir. Tüm bu nedenlerle davanın tüm yönleri ile reddini talep ediyoruz. 3. HİÇBİR ŞEKİLDE KABUL ANLAMINA GELMEMEK ÜZERE MEYDANA GELEN KAZADA ASLİ KUSURLU DİĞER DAVALI OLDUĞUNDAN DAVACININ HUZURDAKİ DAVAYI MÜVEKKİL ŞİRKETE YÖNELTMESİ HUKUKA AYKIRIDIR. Sigortalı Serkan Döngel'in maluliyetine sebep olan trafik kazasına ilişkin tespit tutanağında, sıkışık trafikte sigortalının idaresindeki araca arka tarafından 16 SBT 94 plakalı aracın çarpması ile sigortalının kontrol etmek amacıyla araçtan inerek iki araç arasında durduğu sırada diğer davalı Hakan Akalın'ın sevk ve idaresindeki aracın durağan haldeki araçlara çarpması sonucunda zincirleme kaza meydana gelerek iki araç arasında sıkıştığı belirtilmiştir. Ayrıca tutanakta kazaya sebebiyet veren 16 UJ 939 plakalı aracın sürücüsü olan Hakan Akalın'ın yol ve trafik durumunun gerektirdiği hız sınırlarını aşarak kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle asli kusurlu ve diğer sürücülerin ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir. Sigortalının maluliyetine sebep olan olay diğer davalı Hakan Akalın'ın ağır kusuru nedeniyle gerçekleştiğinden uygun illiyet bağı kesilmiştir. Bu nedenle de Müvekkil Şirket'e karşı rücuen tazminat talep edilmesi hukuka aykırıdır. Ayrıca yine hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemk üzere; Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi doğrultusunda, zorunlu mali mesuliyet sigortası sözleşmesi yapılmak zorunluluğu mevcuttur. Bu bağlamda davacı kurumun herhangi bir zararı var ise, bu zarardan öncelikle kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunan diğer davalı Hakan Akalın'ın kullandığı araç hakkında zorunlu mali sorumluluk Esentepe Mahallesi, Büyükdere Caddesi, No: 193, Kat: 4, 34394 Şişli/ İstanbul T +90 212 270 7050 F +90 212 270 6865 E [email protected] | bener.com sigorta sözleşmesi yapan sigorta şirketleri sorumludur. HUKUKİ SEBEPLER : İş Kanunu, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili yasal mevzuat. DELİLLER : Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla delil listemiz aşağıdaki gibidir: 1.Tam Zamanlı Seçme ve Yerleştirme Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi 2. Davacının işe giriş - işten ayrılış bildirgeleri ve özlük dosyası (Sayın Mahkemece diğer davalı şirketten celp edilmesine karar verilmesini talep ederiz.) 3.Tanık beyanları (Davacının Müvekkil Şirket çalışanı olmadığı ve dilekçemizde anlatılan hususları açıklayıcı beyanlarda bulunmak üzere tanığımız dinletilecektir.) 4.İşbu cevap dilekçemizde dayandığımız tüm deliller, 5.Dava ile ilgili Müvekkil Şirket kayıtları, 6.Yargıtay içtihatları, 7. Yemin 8. Bilirkişi incelemesi, keşif ve ikamesi mümkün her türlü yasal delil. SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz ve izah etmiş olduğumuz sebeplerle ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile; dava dilekçesine karşı cevaplarımızı sunar, davanın öncelikle Müvekkil Şirket bakımından husumet yokluğu nedeni ile devamla tüm yönleri ile reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine tahmiline karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz. Davalı Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş. Vekili Av. Müge ANDAÇ (E-İmzalıdır.) İnternet yoluyla göndermek istediğiniz evraklar onay için Bursa 13. İş Mahkemesi katiplerine [15239779081] iş emri numaralarıyla gönderildi. Bu iş emir numaraları ile İşlemlerim menüsünden evrakların durumunu takip edebilirsiniz. Onay işlemleri yapıldığı takdirde 2024/372 nolu Hukuk Dava Dosyasına eklediğiniz evrakları görebilirsiniz.
|
README.md exists but content is empty.
- Downloads last month
- 79