poet
stringlengths 3
47
| title
stringlengths 1
168
| poem
stringlengths 3
159k
|
---|---|---|
Tuncay Akdeniz | Zalim gurbet |
Memleket hasreti gurbetin zoru
Benim gibi viran olasın gurbet
Sen benden ayırdın sevdiğim yarı
Gül yerine diken yolasın gurbet
Can dayanmaz oldu senin derdine
El vurdukça yaram indi derine
Tuttun zehir verdin ilaç yerine
Allah dan belanı bulasın gurbet
Her gelene attın çelikten kanca
Geçilmez yolların sırattan ince
Güller mi koklattın yaşlıya gence
Açılmadan sende solasın gurbet
Tuncay-i ayırdın ana babadan
Anlamasın zalim aşktan sevdadan
Ayırdın çoğunu sevdiği yardan
Benim gibi yalnız kalasın gurbet
|
Nadir Çitil | Zalim Gurbet |
Saldılar yâd ele gurbet dediler
Gurbet bana ben gurbete alıştım
Ezdiler bedenim ömrüm yediler
Gurbet bana ben gurbete alıştım.
Geçti gençlik artık umrumda değil
Unuttum geçmişi kalmadı meyil
Yazıyom kahrımdan sanmayın cahil
Gurbet bana ben gurbete alıştım.
Keyfimden mi geldim doymadı karnım
El gibi yaşamak tek benim derdim
Kader dedim saydım, gurbette kaldım
Gurbet bana ben gurbete alıştım.
Geçmişim içerimde yüreğim yakar
Çıkmıyor göz yaşım içime akar
Bilmez ki el âlem mülteci sanır
Gurbet bana ben gurbete alıştım.
Nadirim üzülüp yanar boşuna
Geçti zaman geldi altmış yaşına
Unutmaz sılayı girer düşüne
Gurbet bana ben gurbete alıştım.
|
Necdet Erem | Zalim Gurbet. |
Anadan sıladan, ayrı düşene,
Açar kucağını dost diye gurbet,
Eşine dostuna, haset çekene,
Elini uzatıp, gel diyen gurbet.
Hasret kokar toprağında taşında,
Kahır vardır, ekmeğinde aşında,
Umut sunar, en zorlu savaşında,
Sonradan canına okur ya gurbet.
Herkes gurbettedir, kim ne arıyor,
Kendini kaybetmiş elden soruyor,
Hasret çöllerinde, narda yanıyor,
Sarıp sarmalamış her şeyi gurbet.
Gurbet bir ateştir, yakar insanı,
Dar eder başına, yıkar dünyanı,
En sonda eline, ölüm fermanı,
Yazıp sıkıştırır, bu zalim gurbet.
|
Sinan Karakaş | Zalım Fırat |
Fırat aldı onu benden
Söyle dayanır mı beden
Bilirim ki gelmez giden
Fırat fırat zalım fırat
Duyulmaz mı acı feryat
Söyle senin sevgilin mi
Yoksa o benim yarim mi
Aldın götürdün gülümü
Fırat fırat zalım fırat
Duyulmaz mı acı feryat
Bastın bağrına gülümü
Gösterdin acı ölümü
Kime döneyim yönümü
Fırat fırat zalım fırat
Duyulmaz mı acı feryat
İndim kumlarına baktım
Gönlümü orda bıraktım
Bilsen ne ağıtlar yaktım
Fırat fırat zalım fırat
Duyulmaz mı acı feryat
|
Durak Yiğit | Zalım Gurbet |
Gurbet uzun yoldur yollar tükenmez
Gurbette olanın hiç yüzü gülmez
Sıla özlemi bitmez,tükenmez
Gurbet zalım,hasret zalım,dert zalım.
Hasretlik şarkısı durmadan söyler
İçinde bir hüüzün,sılayı özler
Yokluktan mecburen gurbette bekler
Gurbet zalım,hasret zaılm,dert zalım
Genç ömrünü gurbet elde bitirir
Jara sevdası neşesini bitirir
Fakir buldu,diyar diyar gezdirir
Gurbet zalım,hasret zalım,dert zalım
Sevdasını yüreğinde gezdirir
Gençlik baharında candan bezdirir
Sıla özlemiyle yakar kavurur
Gurbet zalım,hasret zalım,dert zalım
Durak hasretini böyle söylersin
Bitmeyen çileyi sitem ile yazarsın
Sabır eyle birgün olur gülersin
Gurbet zalım,hasret zalım,dert zalım..
|
Ulvi Mehmet | Zalim gurbet... |
Ben ağlarım, yana yana
Ölsem beni, kimler ana
Bu kayıbı, şimdi sana
Soramadım zalim gurbet…
Sana derler, altın kafes
Alamadım,sende nefes
Her yanımda, yabancı ses
Duramadım zalim gurbet…
Posam çıktı,oldum hurda
Ay yıldızı, görmem surda
Hiçbir işi, hayra burda
Yoramadım zalim gurbet…
Temiz değil,burda hava
Para olmuş, büyük dava
Yaban elde, mutlu yuva
Kuramadım zalim gurbet…
Bırakmışım, evi, barkı
Esaretten, yoktur farkı
Tunçtan olmuş, felek çarkı
Kıramadım zalim gurbet…
Hayır çıkmaz,artık benden
Bu can bıkmış,soluk tenden
Biraz uzak,kalsam senden
Aramadım zalim gurbet….
Garip seni,dostum bilse
Sevgi yazıp, hasret silse
Gelmiyor ki, içten gelse
Saramadım zalim gurbet…
Bulamadım, ilacımı
Hep sakladım, ben acımı
Darmadağın, ak saçımı
Taramadım zalim gubet…
İçtin beni, şişe şişe
Ak ozan’da, olmaz neşe
Ben burada, hiçbir işe
Yaramadım zalim gurbet…
Ulvi Mehmet
|
Veysel Şimşek | Zalim Gurbet |
Beni yare ettin hasret,
Bitmek bilmez uyuz bir dert,
Defol git başımdan meret,
Kör olası zalim gurbet.
İnce ince uzak yolu,
Kalbim acılarla dolu,
Bende bir Allah'ın kulu,
Acı bana zalim gurbet
.
Aldın beni menğeneye,
Mahkum ettin bir seneye,
Ana,baba ve nineye,
Hasret koydun zalim gurbet.
Anla benim bu derdimi,
Çok özledim o yarimi,
Terk ettim geldim yurdumu,
Git başımdan zalim gurbet.
Olur mu seninle şaka,
Git başımdan gelme daha,
Veysel duacı Allaha,
Görme beni zalim gurbet.
|
Tahmine Yıldırım | Zalim Gurbet |
Tam 20 yıl önce geldim buraya
İşte o kadarki hiç kalmadım yaya
Ne dostluk var ne ana ne de baba
Hepsinden ayrı koydun beni zalim gurbet
Yılda bir izinin yolunu bekleriz
Artırdıklarımızı üst üste ekleriz
Sevdiklerimizin de hep hasretini çekeriz
Hasretliği sen çıkardın zalim gurbet
Allahım sonumuzu hayırlı etsin
Çilesizler diyarına bizi de seçsin
Bu ayrılık artık burada bitsin
Ayırma hasret çekenleri zalim gurbet
Tek paradır bizi burada tutan
Hep biz olduk zaten çile sandalyesine oturan
Yok mudur bizi bu gurbetten kurtaran
Yollarımızı hep kapadın zalim gurbet
|
Mehmet Atar | Zalim gurbet |
Senin ile hesabımız bitmez mi
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
Babasını gezdirdiğin yetmez mi
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
Gurbet uylayynca şen olmaz hane
Dinle sözlerimi bulma bahane
Ellerin çoktur ya benim bir tane
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
Bakar yollaryna yön çevirmiyor
Haftalar geçmiyor ay devirmiyor
Anası balkondan eve girmiyor
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
Geçen günler hayal gibi düş gibi
Başım duman zemheride kış gibi
Kız kardeşi tek kanatlı kuş gibi
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
Ne zaman büyütüp yaşyn yetirdin
Çile ile bu günlere getirdin
Bir yuva kurduydum söktün götürdün
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
Yüce dağda kar gibiyim eririm
El edersen bir tenhada görürüm
İster isen rüŞvet bile veririm
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
Ataroğlum yanıyorsun sönmezsin
Çarky felek benden yana dönmezsin
Binmişsin dalıma neden inmezsin
Zalim gurbet gel oğlumu geri ver
|
Ferahmiz Ceylan | Zalim gurbet |
Zalim gurbet çekilecek dert değil,
Yedin şu ömrümü zalim sen gurbet,
Doğup büyüsem de yine yurt değil,
Yedin şu ömrümü zalim sen gurbet.
Düğün olur, el alemden duyarsın,
Ölüm olsa mezarına koyarsın,
Gitmek için günlerini sayarsın,
Yedin şu ömrümü zalim sen gurbet.
O günlerim girer her an düşüme,
Zehir kattın ekmeğime aşıma,
Şu gurbette neler geldi başıma,
Yedin şu ömrümü zalim sen gurbet.
Akşam olur hüzün çöker bağrıma,
Kulak vermez feryadıma çağrıma,
Hasret kaldık ana, baba yavruma,
Yedin şu ömrümü zalim sen gurbet.
CEYLANİ’ yem gurbet alın yazımız,
Dertli, dertli öter garip sazımız,
Sılada bekler körpe kuzumuz,
Yedin şu ömrümü zalim sen gurbet.
Ferahmiz CEYLAN
07.10.2012- Pazar
|
Ali Uzun | Zalim gurbet |
Dosttan dosta bir yol vardı sel aldı,
Bağladın yolumu oy zalim gurbet.
Gönülden gönüle diller lal oldu,
Dalaştın dilime oy zalim gurbet.
Tuttun sen elimi içine çektin,
Ocağım söndürüp inciri diktin,
Ne verdin almadın yaktın ha yaktın,
Dolaştın koluma oy zalim gurbet.
Yuvam temeline dinamit koydun,
Ayvayı yedirdin gözümü oydun,
Yapacak ne kaldı herhalde doydun,
Ulaştın gülüme kopardın gurbet.
Bülbülün avazı dikenli güle
Özlem,hasretini çekerim sıla,
Yad ellerde başa getirdin bela,
Karıştın işime oy zalim gurbet
Ali Uzun'um ben bıraktım pabuç,
Belim kamburunu doğrultmam çok güç
Çek elin yakamdan sevdadan vaz geç,
Aslanı çakala boğduran gurbet.
|
Osman Hayta | Zalim GURBET |
Tükettin ömrümü gençliğimi çaldın
Beni ne hallere getirdin gurbet
Her neyim varısa elimden aldın
Yedin bu ömrümü bitirdin gurbet
Nasıl geçip gitti gençlik yıllarım
Kurudu yapragım soldu güllerim
Kalkmıyor kollarım tutmaz ellerim
Yıllarımı çaldın götürdün gürbet
Bir gün güldürmedin her gün ağlattın
Daha genc yaşımda kara bağlattın
En sonunda ciğerlerim dağlattın
Aldın bu bedeni çürüttün gurbet
Tükenmiyor gurbet elin çilesi
Tuzaklar kurulu bitmez hilesi
Varmı acep daha bunun ötesi
Yıktın hayellerim oturdun gurbet
Daha genç yaşımda boynumu büktün
Ağarttın saçlarım dişlerim döktün
Bir canım kalmıştı ona göz diktin
Ecelimden evel öldürdün gurbet
Osman derki gurbet eller olmasa
Kimse vatanından ayrı kalmasa
Tutup birde yavrularım almasa
Aldın he şeyimi süpürdün gurbet
|
Hasan Muslu | Zalim gurbet... |
Genç yaşta gurbete düştüm
ham idim ah yandım piştim
derde kedere alıştım
yedin beni zalim gurbet
Gurbet gurbet zalim gurbet
Yedin beni zalim gurbet
gurbet elde yabancısın
Türkiye de almancı sın
yerim yurdum yokmu benim
yedin beni zalim gurbet
Gurbet gurbet zalim gurbet
Yedin beni zalim gurbet.
yaban elde yalnız kaldım
sanki susuz kalan göldüm
Derdi cefayı orda gördüm
yedin beni zalim gurbet
Gurbet gurbet zalim gurbet
Yedin beni zalim gurbet.
Gönül yaram sensiz azdı
Dertli yanık çalan sazdı
Çalmaz oldu telim gurbet
Yedin beni zalim gurbet.
Hasan muslu
05.04.2009
|
Fahrettin Özcan | Zalim Gurbet |
Gurbet elde kalmşım tek başıma
Yokmu derdimi soran Allah aşkına
Vurdu sillesini felek döndüm şaşkına
Ölsem gelenim olmaz mezarım başına
Zalim gurbet bırak artık sen beni
Sılam da bekler sevdiğim beni
Ne anam var ne babam yüzüm gülmez oldu
Daha gençlik çağlarımda gülbenzim soldu
Dost bildiğim herkes birbir yok oldu
Ağlamaktan gözyaşlarım akan sel oldu
Zalim gurbet bırak artık sen beni
Sılam da bekler sevdiğim beni
|
Mustafa Usta2 | Zalım Gurbet Canıma mı Kasdettin? |
Beni yine çektin kendi bağrına,
Zalim gurbet canıma mı kasdettin?
Bilmiyorum çıkarmıyım yarına,
Zalim gurbet canıma mı kasdettin?
Ana baba derken yardan ayırdın,
Aç ölüyorduk da sen mi doyurdun,
Kopardın yurdumdan ferman buyurdun,
Zalim gurbet canıma mı kasdettin?
Taşın ve toprağın yerinde kalsın,
İcad edenlerin gözü kör olsun,
Dumanın tütmesin ocağın sönsün,
Zalim gurbet canıma mı kasdettin?
Yüzümüzde neşe huzur koymadın,
Yıllarımı yedin daha doymadın,
Göz yaşımı gördün yine caymadın,
Zalim gurbet canıma mı kasdettin?
Mustafa USTA’yı gariban buldun,
Evinden köyünden koparıp aldın,
Cennetten çıkarıp zindana saldın,
Zalim gurbet canıma mı kasdettin?
Mustafa USTA / 22.04.1999
|
Adil Oğuz | Zalım Gurbet |
Viran oldu garip gönlüm
Ötmüyor sevda bülbülüm
Ah çekerek geçti ömrüm
Zalim gurbet ellerinde
Felek sille vurmuş bana
Hasretinden yana yana
Eremedim ben murada
Zalim gurbet elerinde
Seni canımdan severdim
Uğruna her şeyi verdim
Ömrümü yedim bitirdim
Zalim gurbet ellerinde
Kahbe feleğin çarkından
Neler geçmedi başımdan
Ölüyorum yar aşkından
Zalim gurbet ellerinde
|
Güner Kaymak | Zalim Gurbet Eller |
Zalim gurbet eller bizi bitirdi
Başımıza binbir bela getirdi
Aile düzenini tarımar etti
Mutlu olamadık gurbet ellerde
Gurbet elde ruhsuz gibi yaşadık
Nefsi emareye karşı koymadık
Manevi değerleri lüzumsuz sandık
Şimdi sersefiliz gurbet ellerde
Karı Koca bir birinden ayrıldiı
Çocuklar arada şefkatsiz kaldı
Paranın gücüne herkes inandı
Huzur bulamadık gurbet ellerde
Ortalıkta gezer çoğaldı dullar
Hakka yar olmadı riyakar kullar
Madde aleminde tıkandi yollar
Çıkmaz sokaktayız gurbet ellerde
Internetle eve tümden kapandık
Chat odalarında sohpete daldık
Haya,edep,namus bile koymadık
Arsız yüzsüz olduk gurbet ellerde
Evlat babasını dinlemez oldu
Batakhanelerde nice gençler boguldu
Kumarhanelerde çok kaz yolundu
Meteliksiz kaldık gurbet ellerde
Bilmeliydik gurbet bize yurt olmaz
Öz yurdundan daha sadık yar olmaz
Dilerim ölümüz gurbette kalmaz
Ozan Güner korkar gurbet ellerde
Amsterdam 06.08.2004
|
Muhabbet Can | Zalim Gurbet |
Cilem doldu gidiyorum,
Zalim gurbet size kalsin,
Icim yandi tutuyorum,
Zalim gurbet size kalsin.
Vatan kokusunu aldim,
Hem agladim hemi guldum,
Ben koyume hasret kaldim,
Zalim gurbet size kalsin.
Ceken bilir bu cileyi,
Cok ozledim ben silayi,
Gezdim aglayi aglayi,
Zalim gurbet size kalsin.
|
Cesaret Berk | Zalım Kader |
zalım kanser ciğerimi dağladı
yavrularım baş ucumda ağladı
genç yaşımda kollarımı bağladı
zalım kader oyununu oynadı
kadir ağa idi hayat yoldaşım
hepsinden de öte sanki sırdaşım
bırakıp da gittim şimdi bir başın
zalım kader oyununu oynadı
dört kızımla iki oğlum ağlıyor
yürekleri bilsen nasıl dağlıyor
gözlerinden akan yaşlar çağlıyor
zalım kader oyununu oynadı
dönenin de bahtı karaymış kara
yüreklere açılmış acı yara
mevlam düşürmüş de bizleri dara
zalım kader oyununu oynadı
doktorlarım eve götür dediler
daha ölmeden kefin i biçtiler
karşı yakadan yerimi seçtiler
zalım kader oyununu oynadı
istanbul dan cenazemi aldılar
baba evlat bir birine sardılar
sungurluya kara haber verdiler
zalım kader oyununu oynadı
cesaret im üzülerek yazıyor
bazen olup hayatından beziyor
felek kaderimi nasıl çiziyor
zalım kader oyununu oynadı
|
Mehmet Uğur Sayğan | Zalim Kader |
Ne sevgi ne de nefret sana hiçbir şey kalmadı
Oysa ne kadar istemiştim ama olmadı
Kader yine kendi istediğini yazdı
Zalim kader seni benden ayırdı
Bir zamanlar belki de taptığım kadındı
Onun bir diğer adı da yalnızlıktı
Bak şimdi geriye hatıralar kaldı
Zalim kader seni benden ayırdı
Kendime bir söz vermiştim ama olmadı
Kalbim seni hiçbir zaman unutmadı
Geriye sadece gözyaşlarım kaldı
Zalim kader seni benden ayırdı
Mehmet Uğur SAYĞAN
|
Kaya Ünver | Zalim İstanbul |
Aldığından beri yari elimden
Perişandır bilki halim istanbul
İntizarım gayrı düşmez dilimden
Vicdanın kurusun zalim istanbul
Nice ocakları kül ettin gitti
Nice bülbülleri lal ettin gitti
Beni bir divane kul ettin gitti
Vicdanın kurusun zalim istanbul
Bakmadın gözümden akan yaşlara
Hasret koydun beni hilal kaşlara
Başımı vurdurdun taştan taşlara
Vicdanın kurusun zalim istanbul
Sanki yüreğime oturup kaldın
Beni yaşariken mahşere saldın
Yalnız sevdiğim mi? canımı aldın
Vicdanın kurusun zalim istanbul
|
Gül Ahmet Yiğit | Zalim Kader |
Beni bu hallere koyan,
Kötü kader, zalim kader.
Gel de bu hayata dayan,
Kötü kader, zalim kader.
Hayat denen er meydanı,
Damarda kurudur kanı.
Bulgurunda pişmiş sonu,
Kötü kader, zalim kader.
Bileziği nerden takam
Elin elinemi bakam.
Kurtulmaz ki borçtan yakam,
Kötü kader, zalim kader.
Çoluk çocuk rezil olduk,
Sebze, meyve hava aldık.
Bu sene kurbansız kaldık,
Kötü kader zalim kader.
Gül Ahmet'im vur sazına,
Can dayanmaz avazına.
Mahcup eder el kızına,
Kötü kader, zalim kader.
|
Kazım Pehlivan | Zalım Kader |
Bahar gelir kuşlar öter
Gurbet elde ömür biter
Bu hasretlik artık yeter
Acı bana zalim kader
Attın diyar gurbet ele
Hasret koydun nazlı yare
Genç yaşta düşürdün dile
Acı bana zalim kader
Gafletli der kader böyle
Turnam yare selam söyle
Sevenlerin hali böyle
Acı bana zalim kader
30 Eylül 1980
|
Yahya Balcı | Zalim hayat |
Ey hayat sana karşı nerede bir hata yaptım.
Neden bana bu kadar acımasız davranıyorsun.
Birgün gülerken neden sonun ağlıyorum.
Yüreğim kan ağlamaktan bıktı usandı.
Ey hayat rahat bırak artık beni
İçindeki intikam hırsı ne zaman bitecek
Beni dişlilerinin arasında öğüttün yeteri kadar
Dur artık hayat daha fazla yakma canımı
Ey hayat bana tüm kötü taraflarını gösterdin.
Düş artık yakamdan ey hayat
Kabuslar görür oldum senin sayende hayat
Hayat senin yüzünden sevdiklerim sırt döndüler bana.
Ey hayat benden alacağın bir tek canım kaldı.
Onuda sana vereyim de beni rahatsız etme artık.
|
Furkan Selçuk Soylu | Zalim İsrail |
Zalimliğin temayüz etmişse de İsrail
Kim bilir kaç nefesin var ensende Azrail
Sanma hep böyle gider, göreceksin İsrail
Amerika ancak son nefese kadar kefil
Nerede ''Bizans, Roma'', sonun mutlak İsrail!
Yerle bir olacaksın, Rab her şeye kadir, bil
''Yevmeizin hâşiah'' zillettesin İsrail
''Âmiletun nâsıbeh'' nasipsizsin be sefil
Ekim/2014
|
Ünal Akbaba | Zalim Kader |
Elimi attigim dallar kurudu
O felek bir yandan birde kul vurdu
Su gurbet elleri meskenim oldu
Zalim kader bana gülmeyecekmi
Uzakta biraktim silayi yurdu
Terk ettim caresiz yareni dostu
Hep kamli günlerle yillarim doldu
Zalim kader bana gülmeyecekmi
Yaramadim kader ceva agini
Anlamadim bana düsmanligini
Gözün aydin cekemedim kahrini
Zalim kader bana gülmeyecekmi
Tah: 31.12.1988
|
Elvan Sarım | Zalim Kader |
Yetmiyormu Zalim Kader
Bunca Yıldır Çektiklerim
Terketti Bak Birer Birer
Canım Kadar Sevdiklerim
Doğduğuma Pişman Ettin
Beni Dertten Derde İttin
Yetmedimi Zalim Kader
En Sonunda Yardan Ettin
Yeter Artık Zalim Kader
Çektiklerim Artık Yeter
Tanrımızın Bir Lütfu Bu
Aşık Olan İnsan Sever
|
Yaşar Gürlek | Zalim Kader |
ZALIM KADER
butun benligimi aldin elimden
dusuremez oldum seni dilimden
ne istedin benim goca gulumden
kotu kader gelip bizimi buldun
beni cekilmeyen dertlere saldin
ahu ceylanimi elimden aldin
simdi sen mutlusun ben dertli kaldim
zalim kader gelip bizimi buldun
gulmedim omrumde bir kere olsun
senin icerine hep dertler dolsun
saclarin agarip bembeyaz olsun
aci kader gelip bizimi buldun
ben isterdim eller gibi mutlu olmayi
nazli cani doya doya sarmayi
taktin boynumuza kotu halkayi
kalles kader gelip bizimi buldun
aglamaktan uyku girmez gozume
yaslar akar icerime ozume
bizde inanmistik eller sozune
zalim kader gelip bizimi buldun
yasar gurlek 13-12-1991
leiden hollanda
|
Kemal Soylu | Zalim Kader |
Aşkıma ilanen.
İki dakka ayar etmesen
benim gönlümü calıp gitmesen
zalimsin be kahbe kader
vurdun gitt....................
|
Arif Delen Halk Ozanı | Zalim Kader |
Kaderim gülmüyor talih ne yapsın
Bırak peşimi ey zalim kader
Karanlık geceme bir ışık yaksın
Üfleyip söndürme ey zalim kader
El alem neşeli ben ise donuk
Doğuştan bugüne hep bağrım yanık
Güneşten nasipsiz yıldızım sönük
Bir gün bile bana gülmedin kader
Nerede huzur hani mutluluk
Serime tak etti zalim ayrılık
Yakamı bırakmaz hele bu yokluk
Boşuna uğraşma barışmam kader
Herkese düzden bana yokuştan
Islandı kanadım yağmurdan kıştan
Pekmidir yüreğin demirden taştan
Bu kadarmı gadar oluyon kader
Arif Delen Halk Ozanı
www.arifdelenmuzikevi.com
|
Mahmut Cantekin | Zalim Kör Olasın |
Baharımı çaldın benden,
Hüzün sardı gönül köşküm…
Nice canım aldın benden,
Hüzün sardı gönül köşküm…
Zulüm kustun zulüm estin,
Yola pustun yolum kestin,
Ferman astın kara sestin,
Hüzün sardı gönül köşküm…
Döner koltuk masa oldun,
Büyük buyruk yasa oldun,
Gece gündüz tasa oldun,
Hüzün sardı gönül köşküm…
Hızar oldun biçtin fidan
Doldu taştı birçok zindan,
Nice suçsuz oldu candan,
Hüzün sardı gönül köşküm…
Cantekin der; dört yan duvar,
Her tarafta çığlıklar var,
Böyle zulmü yapmaz davar,
Hüzün sardı gönül köşküm…
1983
|
Orhan Boğan | Zalim Kader |
Gülmeden yaşamayı benmi seçtim ki
Güleni Kıskanmayı benmi istedim
Beni ağlatan şu zalim kader
Yanlışmı yaptım onla ölmek istedim
Severken ayrılmayı benmi seçtim ki
Giderken ağlamayı benmi istedim
Beni ağlatan şu zalim kader
Gelsin göz yaşımı silsin istedim
Yürekten yaralıyım geçermi bilmem
Belkide bir daha bir daha sevmem
Beni ağlatan şu zalim kader
Tek suçum benim gibi sevsin istedim
|
Cemalettin Turan | Zalim Olan Her Yerde |
Zalim olan her yerde, her zaman zulüm hakim
Katliam yapılırken, batılılar çok sakin
Zalimlerle hainler, kol kola olsa da lakin
Mazlumların zaferi, bilin artık çok yakın
29 Temmuz 2013 - ANTALYA
|
Hüseyin Avdic | Zalim Olmak Istemeyen |
Zalim Olmak Istemeyen
Senin bir sevdigini öldürse bir adam;
onu affetmek degil, öldürmek, yok etmek istersin.
Fazla öfke ile zalim olmak istemeyen,
adaletin verdigi cezaya riza göstersin.
Berlin, Ocak 2006.
******
|
Su Yaprak | Zalim Sessizlik |
Ahh, sessizlik!
Zalim sessizlik...
Koyvermedin anılarımı.
Söyle,
ne yaptım ben sana?
Her çağırdığında
yanına gitmedim mi..
|
Veysel Şimşek | Zalim Para |
Para para zalim para,
Yoksa it gitmez davara,
Yokluğu düşürür dara,
Para para zalim para.
Seni sever eşdost yâren,
Manyaklara akıl veren,
Dünyada saltanat süren,
Para para zalim para.
Beş para etmez adam gibi,
Eder onu söz sahibi,
Kainatın tek Rahibi,
Para para zalim para.
Dünyada bozulur denge,
Yerinden oynar yörünge,
Senin için girerler cenge,
Para para zalim para.
Gelende pişman gelmeyen,
Olanda çok ne yapsın olmayan,
Fakir yüzüne gülmeyen,
Para para zalim para.
Dünyada binbir esaret,
Korkağa verir cesaret,
Yokluğu çektirir nefret,
Para para zalim para.
Olmayınca hal çok yaman,
Bacalardan tütmez duman,
Nolur beni üzme aman,
Para para zalim para.
Hem hızdır hem durgunluk akılda,
Çarşıda pazarda okulda,
Ancak en çoğu Vekilde,
Para para zalim para.
Veysel derki kulak asma,
Sever onu gelin yosma,
Ata gemdir ite tasma,
Para para zalim para.
|
Abdulhakim Öztürk | Zalim Sarayı |
ZALİM SARAY
İşkenceler altında hakkı zikir eyledim
Zalimin sarayında, ancak İllallah dedim
Soğuk taşlar üstünde, hakkı tekbir getirdim
Karanlık ve soğuk zindanlarda dirildim
Yankılandı zindanda, zafer marşları
Hapsettiler çabucak, can yoldaşları
Tahammülüm kalmadı, tükendi sabrım
İşkence altında, ancak İllallah dedim
Kırılmış ağızda inci gibi dişlerin
Yakılmıştı ateşte nazik bedenin
Nasıl kıydılar sana, günlümün çiçeği
Güzel cemalınla, vurdular seni
Selam sana yüz binlerce selam
Günlümün yeminidir, gelen hesap gününde
Ancak o gün hesap sorarım cellat zalime
Selam sana yüzbinlerce selam sana ey şehit
Dava dağlarının bozkırlarında
Cehalettin taşlı yollarında
O her zaman kanlı meydanlarında
Açar çiçekler cennet bahçelerinde
Hüseyin’i susuz bıraktılar kızgın çölde
Zeyneb’in feryatları ettiği o yerde
Allah’a arzuhal, ettiren dilde
Açar çiçekler cennet bahçelerinde
Bu insanlar İslam uğrunda
Dökülmüş kanları İslam yolunda
Yaz bahar demenin kış aylarında
Açar çiçekler cennet bahçelerinde
Her kurşun bir çiçek devrin barkında
Şehitler ölmezler müjde kur’an’da
Mazlumlar ölünce, karanlıklarda
Açar çiçekler cennet bahçelerinde
A.Hakim ÖZTÜRK
MÜKÜS 1992
|
Ozan Nuri Ceyhan | Zalim sevgiden nefret ediyorum... |
Ne derseniz deyin beni bağlamaz
Zalim sevgiden nefret ediyorum
Diyorlar ki erkek adam ağlamaz
…Zalim sevgiden nefret ediyorum.
Lafsı güzel amma sonsuz bir çile
Her anında hüzün çok sevsen bile
Anmaktan yoruldu yazıktır dile
…Zalim sevgiden nefret ediyorum.
Hangi kaba koysam yine dolmuyor
Kahırda hudut yok asla doymuyor
Sevenleri bir kararda koymuyor
…Zalim sevgiden nefret ediyorum.
Çaresizsen gece gündüz ağlatır
Esenlik yerine zulüm sağlatır
Kandırmasın, vefasıza bağlatır
…Zalim sevgiden nefret ediyorum.
Masum gönüllere zehir ektirir
Yürekten sevene hasret çektirir
Layık olmayana halay sektirir
…Zalim sevgiden nefret ediyorum.
Kimse bana, sevgi hoştur demesin
Senin sitemlerin boştur demesin
Sonunda erersin koştur demesin
…Zalim sevgiden nefret ediyorum.
Ceyhan’a da palavralar dinletti
Yıllar boyu inim inim inletti
Tertemiz duygumun içine etti
…Zalim sevgiden nefret ediyorum.
Seyhan/2012
|
Selahattin Sahip | Zalim Sultan Gibisin |
ZALİM SULTAN GİBİSİN
Bir Gün Yaralı gönlüm,şifa bulursa eğer
Adımı bile anma,dertlerim bana yeter
Zalim sultan gibisin,bahtsızmışım ben meğer
Hayatı zindan ettin,her gün der her gün keder
|
Huseyin Aydogan | Zalim Sevgilim |
Senide yaratan benide yarattı
Zalim sevgilim
Girdin kalbime mahvettin beni
Dilerim Allah'tan mahveder seni
Ümit verdin bana kurdum ben hayal
Hayal deryasından uyandım artık
Baktımki sevgilim herşey bir rüya
Dilerim bir gün gerçek olur rüya
Ben de bir sevgili bulur
Giderim dünya.....
|
Derya Avşar | Zalim töre |
Zalim töre gözün çıksın
Sevdiğine kaçtı diye
Vurdular suna kızı
Zalim töre sonun gelsin
Ekrem kadirin oğlu
İsmail,i vurmuş
Kendiside otuz yıl
Ceza almış
Ya evde çoluk çocuk aç
Zalim töre gözün doysun
Artık birileri bir dur desin.
Çocukların geleceği
Hapse gömülmesin
Kızlara gelinlik yerine
Kefen giydirilmesin
Töre diye kimse katil olmasın
Töreyi kanla doyurmayın
Çocukların eline silah
Değil,kalem verin
Her yuvada
Töre diye cahil değil
Eğitim ile alim yetişsin.
TARİH:14.12.2006 İST
|
Mehmet Karaca | Zalim yılbaşı |
çoğu insan umutla bir bilet alır
büyük ikramiye belkide çıkar
paranın hissiyle hayaller kurar
aldatır insanı zalim yılbaşı
**********************************
insanların çaresi artık kalmamış
ümidinin hepsini buna bağlamış
sanki bin derdine bir çare bulmuş
aldatır insanı zalim yılbaşı
**********************************
yılbaşı gecesi bir başka olur
kimileri efkardan kafayı bulur
birileri zevkten dört köşe olur
aldatır insanı zalim yılbaşı
**********************************
yılbaşı gecesi hayaller biter
garibin umudunu yel alır gider
parayı bulanlar rtık hep güler
aldatır insanı zalim yılbaşı
*********************************
|
Mehmet Bayram Amasya | Zalim Yıllar |
Yaşamadan geçti gençlik yılları
Acıyla kederle aldım bu yaşı
Gelecek günlere umut kalmadı
Yıllar, acımasız zalim yıllar
Her günün bana bir asır oldu
Akıp giden zaman kalbimde durdu
Bir emelim vardı imkânsız oldu
Yıllar, acımasız zalim yıllar
Aklıma geldikçe anılar
İçim tutuşur yanar
Gençlik çağımı çaldın
Yıllar, acımazsız zalim yıllar
..._2004
|
Selami Tıraşlar | ZALİM Yalnızlık |
Etrafın da insan çok yalnız yaşarsın
Ölüme göz kıptırır zalim yalnızlık
Düz yolda yürüyorken birden şaşarsın
Doğruluktan saptırır zalim yalnızlık.
Öyle zor ki hayatı yaşayan bilir
Sığamazsın dünyaya inan dar gelir
Umutların kaybolur istersen delir
Çılgınlıklar yaptırır zalim yalnızlık
İçimiz de kalıyor dışa vurmuyor
Herkes mutlu sanıyor kimse sormuyor
Duygular bunaltıyor kalp te durmuyor
Umudunu kaptırır zalim yalnızlık
Sevda aşk uğramııyor heyecan kayıp
Ömrünü bekliyorsun günleri sayıp
Bu yaştan sonra sevmek diyorlar ayıp
İlah gibi taptırır zalim yalnızlık.
Selami Tıraşlar-Elazığ
07.03.2009
DOST Yürekler
Yalnız geldik, yalnız gideriz bu dünyadan
Yaşayan ben miyim, uyandım o rüyadan
Doğarken ağladım, böyle yazmış Yaradan
Nasıl görmek istersen, gördüğündür yalnızlık...
Ol Makamdır TEK olan, olmaz rahmete eziyet
Savrulan olsak ta rüzgârda, dik duruştur meziyet
Yalnız değilsin dost, yalnızlık sadece teslimiyet
Sevgide karanlık yoktur, gecelerdedir yalnızlık... Hüseyin SALMAN
|
Selami Tıraşlar | ZALİM YoKSuLLuk |
Varlık içinde yokluk çektiren düzen
Asla huzur vermeyen zalim yoksulluk
Adeleti olmayan fakiri üzen
Zenginlere girmeyen zalim yoksulluk
Onur gururu alıp yerlere seren
Yapıştımı gitmeyip çok uzun süren
Çalışanı sömürüp zengine veren
Acımayı bilmeyen zalim yoksulluk
Vatanını terkedip gurbet gezdiren
Çoluk çocuktan uzak candan bezdiren
Kölelik reva görüp hergün ezdiren
Garibanı görmeyen zalim yoksulluk
Yoksulluğu çekenler yaşar acıyı
Ne anayı dinliyor nede bacıyı
Karnın doysa getirir başka sancıyı
Hiç insafa gelmeyen zalim yalnızlık.
Selami Tıraşlar-Elazığ
|
Yusuf Dursun Bulut | Zalim Yoksulluk |
Namerde açtırdın elimi,
Siyah saçımın akeyledin telini.
Genç yaşımda büktün belimi,
Zalim yoksulluk, hayin yoksulluk.
Ne dostluğun belli senin,
Elde nevar alıp gidersin.
Garibe düşmanca vurursun.
Zalim yoksulluk, hayin yoksulluk.
Ne kardeş tanır ne de bacı
Söyledikleri zehirden acı
Geçmez içimdeki bu sancı
Zalim yoksulluk, hayin yoksulluk
2013
|
Yusuf Önder Bahçeci | Zalim Zalimdir İşte |
Zalim zalimdir işte, merhameti olur mu,
Allah'ın yarattığı kullara, zulüm, olur mu,
Zalimi ele geçirsen merhamet olur mu,
Zalim zalimdir işte, merhameti olur mu.
İzliyorsunuz, bak nasıl vuruyorum diyor,
İzliyorsunuz, kuduz köpek gibi, soluyor,
İzliyorsunuz, göstere göstere öldürüyor,
Zalim zalimdir işte, merhameti olur mu.
|
Ozan Erol | *Zalim Yoksulluk** |
Doğuştan bu yana gurbet elleri
Gezdimde bitmedi zalim yoksulluk
Çileyle doldurdum geçen günleri
Bezdimde bitmedi zalim yoksulluk
Bu feleğin bilmem bize kastı ne
Göz yaşımı döktüm aldı desti ne
Derdimi topladım üstü üstü ne
Dizdimde bitmedi zalim yoksulluk
Arı çiçekten bal yapar kova na
Garip kuş sığınır yıkık tava na
Fakir yüreğimi attım hava na
Ezdimde bitmedi zalim yoksulluk
Bilmem coşkunoğlu nasıl edecek
Zalim bey olacak insan güdecek
Belki böyle geldi böyle gidecek
Sezdimde bitmedi zalim yoksulluk
|
İsmail Çiftci | Zalime alkış |
Bu nasıl düşünce bu nasıl fikir
Akıl karı değil zalime alkış
Haksıza ram etmek olur mu şükür
Akıl karı değil zalime alkış
İnsan haktan öte boyun büker mi
İrfan yüreğine öfke eker mi
Kötünün zehiri bal mı şeker mi
Akıl karı değil zalime alkış
Adalet iflasta yargı şaşırdı
Göz kafayı sildi sabrın taşırdı
Toplum ne içti ki aklın kaçırdı
Akıl karı değil zalime alkış
Çiftci İsmail’im şaşırdım inan
Ülkemin ateşi bağrımda yanan
Bir yığın üzüntü geriye kalan
Akıl karı değil zalime alkış
|
Ercan Kurban | Zalim Zulüm ve Vatan |
Zalim Zulüm ve Vatan
Canlar yanıyor âh, canlar kanıyor!
Feryatla inliyor, şu yetim vatan!
Tiranlar çakırkeyf, ülkem yanıyor!
Zulümle kaynıyor, şu öksüz vatan!
Haremiler masum, mazlumlar hain,
Derde giryan oldu, şu yetim vatan!
İfsatla hortladı, şeytanı lain,
Adavetle doldu, şu öksüz vatan!
Kahraman evlatlar, şehit edildi!
Yandı püryan oldu, şu yetim vatan!
Civan koçyiğitler, yere serildi!
Güller gibi soldu, şu öksüz vatan!
Hâl bilmez zalimler, caniyle yoldaş...
Bir hırsıza kaldı, şu yetim vatan!
Haksıza eğildi, milyonlarca baş.
Bir arsıza kaldı, şu öksüz vatan!
Yer bilmez soysuzlar, caka satıyor.
Ağyara verildi, şu yetim vatan!
Günbegün zalimin, zulmü artıyor.
Hüzünle gerildi, şu öksüz vatan!
Yanar nice yürek, analar ağlar!
Hainlerle dolmuş, şu yetim vatan!
Bağbanlar perişan, virandır bağlar!
Zemheriye çalmış, şu öksüz vatan!
Mah-ı Muharremde, her yer Kerbela! ..
Yine dilgir oldu, şu yetim vatan!
Ölüm kusan gaddar, başlara bela.
Yine kevgir oldu, şu öksüz vatan!
Zalimlik zirvede, adalet rafta...
Hukuksuza teslim, şu yetim vatan!
Bebek katiliyle süfyan bir safta.
Şuursuza teslim, şu öksüz vatan!
Eşkıya kol gezer, köyde şehirde...
Mazlumlara zindan, şu yetim vatan!
Cellat olur keser, gördüğü yerde...
Bak işte perişan, şu yetim vatan!
Sahipsiz sandılar, bu şehit yurdu.
Cepheye koşacak, bu yetim vatan!
Bir tek isteğimiz, barış huzurdu.
Hak deyip coşacak, bu öksüz vatan!
Ercan Kurban
24.10.2004/İstanbul
|
Mustafa Cilasun | Zalim zulümden beslenir |
Yar...
Hiç değer mi?
Gönül kıran, insanı hiçe sayan
Nefsini ihya etmek için hiç bir sınır tanımayan
Edep ve nezaketten uzaklaşarak sevgiye kapısını kapatan
Şer ve kepazeliklerinden dolayı, insanların yüreklerine korku salan
Endişe ve vehimleri, gam ve kederleri, sabır ve acziyeti her zaman yaşatan
Solgun umutları, sessiz sığınakları, gözlerden akan yaşları hiç dikkate almadan insanlara kıyan
Zalim zulümden beslenir, katil kan için hesap içindedir, umut ruhsuz ve kalpsiz yüreklerde yaşamayan güzelliktir...
|
Galip Kemali Günay | Zalime zulmu anlatma |
Zalime zulmu anlatma
Zulm edersin kendine
Tadı kalmaz dünyanın
Zalim kıpır kıpır çarpan
Yürekten korkar
Sonda Köroğlu, gazi, Niyazi, ya da hiçbirşey
Olurum mu dersen...........................karası bu;
Akı aşağıda.....................................................
..........................................................................
Sen sultanı olsan zulmun
Zulm eder misin zalimlere
|
İsa Hıra | Zalimi sevme |
kardeş bu şairin derdini dinle
ciğerin yansada zalimi sevme
deşme mezarını kendi elinle
ecelin olsada zalimi sevme
kadermiş deyipte boşa aldanma
seviyorum desede sen inanma
sende benim gibi ah çekip yanma
kardeş bir tavsiye zalimi sevme
düşmanın gösterir sana sevgiyi
yaptıttırır istediği herşeyi
onunla unutursun sen gülmeyi
kardeş bir tavsiye zalimi sevme
biz şairler çok yollardan geçtik
ama hiç birine kader demedik
hep seven biz olduk hep darbe yedik
kardeş bir tavsiye zalimi sevme
|
Engin Akkaya 3 | Zalime Göre |
Zalimin birisi almış ağzına seni seviyorum sözünü
Canını verirdi şayet bilseydi anlamını özünü
Zalimin sevmek dediği yalanla bağdaşmış bir masal
Bilmiyor ama bir gün öğrenecek yalan söyleyen
Yakalanma korkusu duyan hırsız gibidir
İki kelime belki ama o kalpleri fetheden
Seviyorum basit belki ama o insanları mutlu eden
Kalpleri bazen tek dilekte birleştiren
Üzüntü yerine sevinç tohumları eken
Sevda bir çiçekti soldurdular yaralı kalbimde
Aşk belki bir histi uzak oldu bu beden den
Benim için sevmek ölümüne eğer insan sevecekse
İhanet değil delice tutku seviyorum sözü
Seven insanı kalbinden vurmak sığar mı mertliğe
Allah’ım düşürmesin zalimleri masum sevgiye
Ben insanım bu dur gerçek hayat tarzı
Kimseye olmamıştır ihanetim olmaz ömrüm boyunca
|
Cemil Dursun | Zalime Lanet Olsun |
Barışda hile düzen,akıl almaz karmaşa
Sahnede aynı aktör,fitne düzene maşa
Ateş sahası belli,sözde hedefi terördür
Zalimin ortakları,vicdan gözünde kördür
Müslüman toprağında,akıllara manzara
Kınamak basit tepki,zalime lanet olsun
Kör döğüşü değil,heryer döner mezara
Açıktan can pazarı,seyirciler kahrolsun
Topyekün mezalim,hedef bile seçilmez
Asrın savaş tüccarı,kan emici melunlar
Harbin felaketi,can vermeden geçilmez
Akif'in deyimiyle,yamyam sürüsü bunlar
15.07.2006
|
Yusuf Önder Bahçeci | Zalimler... |
Dışarda kâr var, kalbimde ise hâr,
İçtiğim sigaranın dumanında efkâr,
Zalimler, böyle sevdayı, nasıl yıkar,
Dışarda kâr var, kalbimde ise hâr,
İçtiğim sigaranın dumanında efkâr..
|
Timur İlikan | Zâlimler |
Bütün zâlimler ki toplumun habis urları
İnsanlık can çekişse olmaz hiç umurları
(14 Kasım 2005/ İstanbul)
|
Feyzullah Kırca | Zalimler Hesap Verecek |
ZALİMLER HESAP VERECEK
Elli yıl gizlense niyetler, bir gün ortaya çıkacak
Geleceği tehlikeye atıp, güzel ülkemi yakacak
Bıraksaydık halkımın ümüğünü hunharca sıkacak
Zalimler adalet önünde mutlaka hesap verecek.
Hizmet diyerek binayı, hayırsever halka yaptıran
Sonra da kendilerini dünyalık paraya taptıran
Halis niyetlerini şeytani oyunlara kaptıran
Zalimler adalet önünde mutlaka hesap verecek.
Yakıtı bitince elbet o uçaklar yere inecek
Bu korkusuz millet; güvendikleri tanklara binecek
Allahın yardımıyla oyunlar başlarına dönecek
Zalimler adalet önünde mutlaka hesap verecek.
Bombalar kurşunlar daha sabahı görmeden bitecek
İman gücü sinsi şeytanları durdurmaya yetecek
Korkudan hainlerin teni, renk üstüne renk atacak
Zalimler adalet önünde mutlaka hesap verecek.
Zalimler Halkın adaletine mutlak hesap verecek.
Zalimler Hakkın adaletine mutlak hesap verecek.
Feyzullah Kırca
|
Veysel Şimşek | Zalimler Oldukça Dünya Durulmaz |
Nedense bitmiyor zalimden zulüm,
Dünyada olmazsa olmazki ölüm,
Dünya güzel ama İnsanlar zalim,
Zalimler oldukça Dünya durulmaz.
Her zaman güçlüler güçsüzü ezer,
Vicdanı kurular şer ile gezer,
Her yerde haksızlık diz boyu yüzer,
Zalimler oldukça Dünya durulmaz.
Gerçek hak adalet yoktur nedense,
Haramdır kul hakkı günahta dense,
Alt üst olsa dünya tersine dönse,
Zalimler oldukça Dünya durulmaz.
Kuldan değil kısmet haktandır didar,
Doğrusuda budur işte bu kadar,
Dünya böyle gelmiş böylede gider,
Zalimler oldukça Dünya durulmaz.
Garip boynu bükük boş boş dolanır,
Yalakçılar ağasına yalanır,
Ne yazıkki pınar baştan bulanır,
Zalimler oldukça Dünya durulmaz.
Veysel derki yaşananlar açık net,
İnsanlarda hüner olmuş kin nefret,
Merhamet ölmüştür yaşar muhanet,
Zalimler oldukça Dünya durulmaz.
Tel:05379590555
|
Yusuf Önder Bahçeci | Zalimleri Kayırırlar |
Kader deyip ayırırlar,
Zalimleri kayırırlar,
Ne de güzel sıyırırlar,
Kader deyip ayırırlar.
Kader değil bunun adı,
Sevdin sevmedi inadı,
Kırıldı kuşun kanadı,
Kader deyip ayırırlar.
|
İlyas Ateş | Zalimlerin Mekanıdır |
Bu dünyanın ben gerçeğini görmüşüm
Tilkiye aslanı boğdurur gider
Dünya var olalı böyle gidiyor
Zalimlerin mekânıdır bu dünya
Zalimleri baş komutan yapmışlar
Çıkar için çoğu ona tapmışlar
İnsanları sömürüp servet yapmışlar
Zalimlerin mekânıdır bu dünya
Zalim sürüleri birlik gezerler
Nerde getirim varise onu sezerler
Ranta konmak için komplo düzerler
Zalimlerin mekânıdır bu dünya
ATEŞOĞLU Zalimlere katılma
Üç günlük dünyaya dalıp satılma
Adaletten ayrı safa katılma
Zalimlerin mekânıdır bu dünya
|
Gül Gültekin | Zalimsin Dünya |
Ne anladın dostum bu dünyada olmaktan
Nasıl geçti seneler, gözlerini yummadan
Devirdin otuzu daha mutlu olmadan
Zalimsin dünya,hainsin dünya.
Kerem sevdi Aslıyı,Şirinin uğruna kahroldu Ferat
Ya Mecnuna ne demeli Leylasını gömdü mezara
Daha bir çoğu yandı sevda adına
Sevenleri ayırma zalim dünya,hain dünya.
Aşkı veren Allah merhemini vermemiş
Sevda çekenleri kimseler bilmemiş
Deli deyip gülüp geçmişler kendileri hiç mi sevmemiş
Zalimsin dünya, hanisin dünya.
Ölümsüzce sevenler sonunda ölümle doymuşlar
Ölüm olmasa bile ayrılıkla yoğrulmuşlar
Bu dünyada kaç tane seven ölünceye kadar beraber olmuşlar
Zalimsin dünya, hainsin dünya.
|
Mustafa Duyar | Zalimsin Yarimm |
Gülmeyi unuttu gülen gözlerim,
Sabrım kalmaz oldun sabır ver yarab
Duyulmak istenmez yare sözlerim,
Sabrım kalmaz oldun sabır ver yarab
Yaşanan hayatta yüzüm gülmüyor,
Çileler çekmeyle zaman dolmuyor,
Halimden anlayan; yarim gelmiyor.
Sabrım kalmaz oldun sabır ver yarab
Akan gözyaşlarım dinmek bilmiyor,
Gördüğüm hayali elim silmiyor,
Sevdiğim cananım bana gelmiyor,
Sabrım kalmaz oldun sabır ver yarab
Boynum bükük gezdim artık yoruldum
Kafamdan saçımı tutarak yoldum,
ıssız geçelerde kendimi buldum,
Sabrım kalmaz oldun sabır ver yarab
Çoğalan dertlerim azalmak bilmez,
Dost bildiğim insan yanıma gelmez,
Kalbimden hüzünü ellerim silmez,
Sabrım kalmaz oldun sabır ver yarab
Firsatiyim derim çekerim çile
Yarım düşürenler dillerden dile.
Perişan haldeyim ben bilebilir.
Sabrım kalmaz oldun sabır ver yarab.
TARİH:25 MAYIS 2015
SAAT: 16.35
|
Hüseyin Yanmaz | ***Zalimsin Sen Gurbet... |
Küçük yaşta gurbete düştüm
Bu gurbetin yabancısıyım
Vatanımda yurdumda ettin beni
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Bu vatanda yalnız kaldım
Anamı babamı çok aradım
Suçum neydi benim niye ayırdın
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Gözümde yaş gönlümde hasret
Dağları taşları aşamam hayın gurbet
Yüreğimde olan bu acıyla yaşayamam
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Anam babam vatanımda yolumu bekler
Aşamadım bir türlü dağları taşları
Yüreğimin üzerine koydun kara taşı
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Bu dünyada hiç ayrılık olmasaydı
Gül bahçemde güllerim solmasaydı
Anamdan babamdan ayrı gezer miydim
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Hüseyin yanmaza bu gurbeti sormayın
Yedi bitirdi gençliğimi zalim gurbet
Yüreğimi gönlümü söküp benden aldı
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Gurbet acısıdır belleri büken
Saçlarım ağardı döküldü erken
İçim yanıyor gurbet ellerde
Yedin gençliğimi zalim gurbet
Bülbül gelip pencereme asılı kaldı
Yüreğimi gönlümü söküp benden aldı
Ayrılık olduğu sürece buna canmı dayanır
Yedin gençliğimi zalim gurbet...
Hüseyin yanmaz
16/01/2010
|
Ramazan Mehmet Tanal | Zallıdokuz |
Zallıdokuz
Ellidokuz
Bunları değiştiremem
Fakat unutulmuş bir eşofman üstü, Vefa Lisesinin spor salonunda
Cibalide Tütün saran Annenin kızı
Kız lisesinin Cibali
Boza içmek için Vefa'da onunla
Biblolaştırılmış hatırat Atatürk adına boza içilen bir bardak
Mutlu olacağımızı umduduğum salonda
Dersi kırıp götürdüm, yolda terini koklayarak..
Nöbetçi öğretmen aldı elimden
Biz veririz
Fırsatçılığın sonu
Tanışamadım bile
Zel mi zal mı,elli yıkım teslimat
dokuzyüzellidokuz senesinden artı on üç yıl ilaveli
22 09 07
|
Abdülkadir Güler | Zam Geliyor |
Aman dostlar bu nasıl iş
Zam üstüne zam geliyor
Bozuk düzen alış- veriş
Suya bile zam geliyor
Her gelen gün dünden beter
Kömür ister,odun ister
Bunca zülüm artık yeter
Gaza bile zam geliyor
Gaza, yağa, hasret kaldık
Yanlış yere kapı çaldık
İMF'den emir aldık
Çaya bile zam geliyor
Bir çık ta pazarı dolan
Kilo noksan, metre yalan
Köylü, kentli oldu talan
Tuza bile zam geliyor
Bakkaldan,çakaldan kazık
Fakir, fukaraya yazık
Yutulmuyor yavan azık
Eze eze zam geliyor
Umut bağlandı kumara
Her an değişir numara
Düşeş gelmez,hep dubara
Bile bile zaman geliyor
Şu komprador burjuvazi
Kimi de yaşar fantazi
Zengin, ağa, patron razi
Kara kara zam geliyor
Surer mi bu bozuk düzen
Bizi karada yüzdüren
Hepimizi çokça üzen
Ardı, sıra zam geliyor
Zam paketi hazırlandı
Dar boğazdır bunun adı
Yaşamın tadı kalmadı
Vura vura zam gelir
Yedek parça, benzin, oto
Piyango, şans, spor toto
Zamlar edilmiyor veto
Dura dura zam geliyor
Fazla oldu hey Geylani
Hasta düştük ilaç hani
Umut hayal,yok erzani
Zam üstüne zam geliyor,
|
Mehmet Yaş | Zam mı, Sadaka mı? |
Yola devam! Deme bana boşuna,
Kestim alakamı Sayın Başbakan!
Bizi atan bu zamların tuşuna,
Barak Obama mı Sayın Başbakan?
Ekran endamından aşıntı bartış,
Çıkıp TRT’ye bunu da tartış..
Maaşlara yüzde dört buçuk artış,
Zam mı, sadaka mı Sayın Başbakan?
Bu İMF patentli bir plan mı?
Ekonomik krizi bir ilan mı?
Yılbaşı sürprizi falan, filan mı?
Yoksa bir şaka mı Sayın Başbakan?
Belki vicdanını böyle kürledin,
Belki bir yasağı böyle körledin..
Ekranlarda estin, coştun, gürledin;
Hepsi fiyaka mı Sayın Başbakan?
Yoksa eğer bir akbaba dayısı,
Dağ da barınamaz dağın ayısı..
Üç milyonu aştı işsiz sayısı,
Basit bir vaka mı Sayın Başbakan?
Sıka, sıka kemer son cenderede,
Haklıya hakkını ver bir kere de...
Milli hasıladan payım nerede?
Kestin nafakamı Sayın Başbakan!
Ne şakşakcı, ne aç kurdun es’iyim
Ne de bir siyasi fikrin pens’iyim..
Ben ozan’ım, ben bu halkın sesiyim,
Şair yalaka mı Sayın Başbakan?
Hicve şecaatse hukuk nizamı,
Gözdağı sağlamaz asla hizamı..
İhtar mı, hapis mi, nakdi ceza mı?
Suçum falaka mı Sayın Başbakan?
Gönlümden dilime düşen bu çise,
Dur hele, daha var borana, sise..
YAŞ der; fikir özgürlüğü suç ise,
Emret varakamı Sayın Başbakan!
05.01.2010
Mehmet Yaş
Şair / Şarkı sözü yazarı
Tlf. Ev: 0 368 261 85 84
Cep: 0 541 261 85 84
|
Fuat Eriçok | Zam / Para |
lider
her şeyini
halkı ile paylaşır
zamparalık mı yaptı
yarı yarıya
zam bize
para ona
(mart ’02)
|
Sıddık Altınkaynak | Zaman |
Bu zaman,aman olmuş
Kötüler yaman olmuş
Sevdalar yalan olmuş
Aman,aman vay zaman
Asil nesil rezil olmuş,
Dalkavuklar vezir olmuş
Mazlum yüzü,gülmez olmuş
Aman,aman vay zaman
Kötülere bey denmiş,
Yiğidin hakkı yenmiş
Zamanın sonu gelmiş
Aman,aman vay zaman
Hani Yunus Emre'ler,
Hani Aslı,Kerem'ler
Gelmez oldu güzeller
Aman,aman vay zaman
Aman ettiğim zaman,
Güman ettiğim zaman,
Bel bağladığım zaman
Aman,aman vay zaman.
(20-03-2001)
|
Yusuf Ter | Zam Zam Zam |
Kap kaçak boş tencere
Emekli bakar gece
Umudu yok ne çare
Emekli bakar gece
Arap şeyhi kazanır
Bizimkiler özenir
Zamlarsa bize gelir
Emekli bakar gece
Olma dışa bağımlı
Gel içe ol eğimli
Garibin hali belli
Emekli bakar gece
Uyuma halk örgütlen
Düzen değişsin kökten
Sök at yuları örkten
Emekli bakar gece
Bakan gezer dünyayı
Rahat geçirir ayı
Keyifle içer çayı
Emekli bakar gece
Düştük çağdan geriye
Beriye gel beriye
Zamlar zamı sürüye
Emekli bakar gece
Ozan tabakası bak
Her yanı delik, çatlak
Yokluk etti yatalak
Emekli bakar gece
Zamlar oldu bir beste
Derdimiz deste, deste
Yokluktan son nefeste
Emekli bakar gece
Ayaklar başa geldi
Su testisini deldi
Çoğu yokluktan öldü
Emekli bakar gece
İnsanlarda bir telaş
Zamlardan yetmez maaş
Yoklukla verir savaş
Emekli bakar gece
On bir ayın sultanı
Çadırda aç insanı
Yeter bunları tanı
Emekli bakar gece
Kaç asır yaşanacak
Deyyus alıp kaçacak
Kuru ekmek yer ancak
Emekli bakar gece
Garibe vurur semer
Daha fazlasın umar
Hep onu sıkar kemer
Emekli bakar gece
Gör yetmişli yılları
Ordan arttı malları,
Nasırlıdır elleri
Emekli bakar gece
Gece döşek soğuktur
Garip sesi boğuktur
Doymaz karnı koğuktur
Emekli bakar gece
Hep batıya özenir
Yalan dolan bezenir,
Her gün, her gün zam verir
Emekli bakar gece
Meydana çıkmak gerek
Bunları yıkmak gerek
Hakkımız yer engerek
Emekli bakar gece
Emekçi Yusuf yeter
Çocuklarda aç yatar
Afrika’dan da beter
Emekli bakar gece
Yusuf Ter 07.09.2008
Saat 22:34 İsviçre
Büyük güçler müttefikleri
İçin intihar etmez! ! !
|
Ali Gençay | Zaman |
zaman
kimi zaman
yıpratır eşyayı çürütür
eti kemik den ayırır öldürür
yaprağı düşürür dalından süründürür
zaman
kimi zaman
rahme döl düşürür
el kadar sabiyi gün olur süründürür
geceyi güne katar yürütür
kah yalnız bırakır hüzünlüdür
kah eşin olur güldürür
zaman
kimi zaman
unutulursun
düşündürür...... a.gencay
|
Halil Çolak | Zaman? |
Başını iki elin arasına alıp daldığın zaman
Derin derin tefekküre de daldığımız zaman
Niçin dünyaya geldiğini anladığın o zaman
İç huzurun bulmuşsundur sen işte o zaman
Halil ÇOLAK 13.07.2010
ANKARA
|
Necip Coşkun | Zaman |
Ne Acılar Ne Çileler Nede Kötülükler Yenemez
Hiç Bir Ateşin Ebedi Olmaya Gücü Yetmez
Bilmem Ki Hangi Gönil Ateşi Küllenmez
Hangi Varlık Hangi Öfke Hangi Kin Var Ki
Zaman Karşısında Eriyip Tükemez
(2602031718)
|
Numan Akkoyunlu | Zaman |
Ömürden gitti yine kocaman bir yıl daha
Ne de çabuk akıyor zaman denen bu mefhum
Kadrini bilenlerde vakit nakitten paha
Her bir derdi döküyor zaman denen bu mefhum
Zaman içinde zaman akıp gider bir zaman
Kimi aklı başında, kimi başında duman
Belirsiz yaşamanın belli ki sonu yaman
Habersizce çöküyor zaman denen bu mefhum
Belirecek mutlaka meçhul değil akıbet
Hayatın akışını iyi kötü takip et
Uzak değil ki ölüm gelecektir nihayet
Bak belini büküyor zaman denen bu mefhum
Haddi hesabı kayıp yoldan çıkmış sürünün
Aman siz siz olunda Hak yoluna bürünün
Ahretin tarlasında biçeceğin ürünün;
Tohumunu ekiyor zaman denen bu mefhum
Sıdkı iman olanda değil hiçbir şey boşa
Fark etmez artık ölüm gitsen de koşa koşa
İster acıya gark ol istersen mutlu yaşa
Seni içe çekiyor zaman denen bu mefhum
Yılların ardı sıra hoyratça bakıp durduk
Bitmeyecekmiş gibi durmadan kafa yorduk
Tozpembe bir hayata nice hayaller kurduk
Acımadan yıkıyor zaman denen bu mefhum
Neden hiddetlenirsin, neden kaşların çatık?
Farz et ki son nefesi ciğere son kez kattık
Uyan artık ey gafil uyan gafletten artık!
Göz ucuyla bakıyor zaman denen bu mefhum
31.12.2013
|
Cahit Karaç | Zaman |
Ömür, su gibi akıp gider her zaman.
Her şeyi bir aslan gibi yer bitirir zaman.
Döndükçe dünya sola, zaman sağa.
Aşındırır her yerdeki her şeyi zaman.
Hiç bir zaman güneş doğmadan batmaz.
Gece olmadan gökte ay, yıldız parlamaz.
İnsanoğlu çok çalışıp kazanmadan,
Hiç bir zaman doğru, dürüst adam olmaz.
10.02.2010
Cahit KARAÇ
|
Barış Güç | Zaman |
Aralik ayiydi,günlerden sali; iyi hatirliyorum
Neydi beni sana çeken hiç bilmiyorum
Benim için yaratildigini simdi anliyorum
Zaman istedin gülüm bende bekliyorum
Sensiz geçen hiçbir günü günden saymiyorum
Senden ayri geçen yillara yaniyorum
Çabuk olalim diye haykiriyorum
Zaman istedin gülüm bende bekliyorum
01.01.2004 sda ozlt msn: [email protected]
|
Mehmet Gökcük | Zaman |
Zaman..
Neleri getirir-götürür hiç belli olmuyor. Artık uzun süreli planlar yapamaz olduk. Bırakın hayaller kurmayı ve o hayallerin yolunda çaba sarfetmeyi, yarın sabah sanki hayatımızda hiç bir şeyin garantisi yokmuş gibi şüpheyle,tedirginlikle yaşıyoruz. Elbette ki hiç bir şeyin garantisi yok, yerlerin ve göklerin tek sahibi Yaradan' ın lütfunda her şey, ancak demek istediğim güven eksikliği var arasında insanların. Samimiyetine sürekli ve sınırsızca inandığımız kaç kişi kaldı hayatımızda? Hadi biz şanslı sayalım kendimizi, 'varsayalım' bir-iki dost.. Peki annemiz,babamız,çocuklarımız,kardeşlerimiz.. Onların da güvenecekleri en azından bir-iki var mı, kaldı mı? Nasıl ki mutluluğumuz sadece kendi hayatımızdaki düzenekle alakalı değilse, hiç tanımadığımız birilerinin çok sevdiğimiz birilerini yaralaması da zamanı mutsuz yaşamamıza etken olmuyor mu? Kalmadı, kalmadı işte dünyada güven.. Zamanı ve insanlığı kötü bir virüs sardı. Samimi bakan, yüreğini ortaya koyup, topluma aşk salan, insan aşkını gözlerinde,bakışlarında,asaleti duruşunda yaşayan pek bir insan kalmadı..Ölelim mi durum böyleyse, asla! ! .. Gidelim mi buralardan? Asla..Asla! ! .. Ama gülmeyelim ağlanacak hallerimize,duralım bir düşünelim.. Aynaya baktığımızda kendimize bile samimi olamıyorsak, kendimizle bile gerçekten yüzleşemiyor, maskemizi çıkaramıyorsak biz de suçluyuz bu ahvalde..
Unutkanlık sardı hepimizi bir de.. Unutuyoruz arkadaş.. En yakın dostu, anneyi-babayı.. Düne kadar her şeyimiz olanları.. En acısı en çok kendimizi unutuyoruz, ya da kaybediyoruz.. Neydim ben, kimdim ve nerede,nasıl,kimlerle,niçin yaşamak istiyordum? ? .. Kalbimin her atışında nara nara istenen şeyler neler? ASLINDA BENİ MUTLU EDECEK HAYAT NASIL BİR HAYAT VE NELER YAPABİLİRİM? Kayboluyoruz hayatın karmaşasında.. Kah egolarımıza yenik düşüyoruz, kah birilerine yaranmaya çalışıyoruz başka biri gibi davranarak.. Ne acı ki kendimiz olamadığımız kadar başkası oluyoruz fani dediğimiz hayatta.. Ne kadar zamanımız kaldığını bilmeden yaşadığımız dünyanın canına okuyoruz hem de neredeyse hiiç kendimiz olarak yaşayamadan..
En son ne zaman deniz manzaralı bir tepe üstüne çıkıp derin nefesler alarak doğayı, kendinizi ve kalbinizi dinlediniz?
En son ne zaman bir yazı yazarken bütün insanlığı kapsayan cümleleri kaleme aldınız?
En son ne zaman bir dosta sımsıkı sarılıp,bütün samimiyetiniz ve bütün açıklığıyla derdinizi anlattınız?
En son ne zaman yüreğinizi aşan bir coşkuyla bağıra bağıra şarkılar söylediniz?
Sevinçten ağladığınız anları hatırlıyor musunuz?
Peki o göz yaşları ile şimdiki zaman arasında neler yaşadınız tekrar o göz yaşlarını akıtabilmek adına?
Ne kadar güçlüsünüz?
Kimsiniz siz? Yaşınız bellidir elbette yüreğiniz geçmişi ve geleceği içinde barındırabilecek kadar güçlü mü? ........
Her biri cevaplandırılması çok zor aslında değil mi? Bitmez ki bu sualler.. Çekip gitmez ki bizlerden egoist hastalıklar.. Bu dünyanın ve insan vücudun dörtte üçü su'dur ya, bedenimizin ve ruhumuzunda dörtte üçü egoist hastalıklarla dolu.. Çok sert belki bütün cümlelerim.. Ama işte insanoğlunun son resmidir bu.. Gerçeklerdir.. Ve gerçeklerin bu kadar acı olmasının sebebi şu zamana kadar samimi bir şekilde yüzleşememesidir insanlığın kendisiyle..
Zaman.. Başlangıcı belli sonu rivayet, meçhuliyet.. Bazen kısalan, bazen bitmeyen gözümüzde.. Bazen sevdiklerimize ayırdğımız, bazen hiç işe yaramayan her şeye akan, bazen de sırf kendimizi ispat etmek adına heba ettiğimiz bir yolculuk.. İnanın nasıl yaşarsak yaşayalım sonunda yine yetmediğini düşüneceğiz, ancak olması gereken o ki, 'şu değerli anıları sığdırabildim' diyebilmek..
Zaman.. Herkese lazım işte.. Ama 'araba kullanmayı bilmeyen ehliyetliler ' gibiyiz zamanı kullanma konusunda.. Diyecek çok söz, yapılacak çok yorum ve çeşit çeşit tespitlere gebe kalması muhtemel bu konuyu şimdilik burada bırakırken tüm insanlığa 'ZAMAN SİZİNLE OLSUN' dileklerimi iletiyorum..
SEVGİ, SAYGI VE DUA İLE..
Mehmet GÖKCÜK
Spor Eğitmeni-Yöneticisi
Beykent-Beylikdüzü-İSTANBUL
18.05.2010
|
Aşır Tunca | Zaman |
Gönül ırmağımın akışı değişir
Hayatın şifresini çözdüğüm zaman
Gözlerimin dünyaya bakışı değişir
Hayatın sırlarını çözdüğüm zaman
Berrak sularda temizlenir yüreğim
Ağlıyor beşikte belenmiş bebeğim
Noktadan küçülmüş küçücük zerreyim
Kuşatmış kollarını sarıyor zaman
İçindeyim çam kokulu ağaçların
Kekikleri çiçeklenmiş yamaçların
Dağ lalesi kokan yosunlu taşların
Arasından menzile koşuyor zaman
Uyku tünelimin gizli kapısından
Rüyaların nehir gibi akışından
Yoksulluğun yüreğimi yakışından
Her akşam bir tünele giriyor zaman
Anlamaya çalıştım devri zamanı
Anlayan dinleyen yok ney-i kemanı
Huzur bırakmıyor sultanın fermanı
Sabret gönül sabret vakit ahir zaman
|
Nihat Görmez | Zaman |
En candan dostumdu bir zaman,
En zalim düşmanım oldu, zaman.
Işığıydı yüreğimin,
Yağmuruydu, karıydı bazan,
Kabuk tutmayan yarası,
Dinmeyen sızısıydı, zaman.
Bazan elimden tuttu,
Hayallerimi taşıdı zaman
Çocukluğum oldu bazen
düşürüp kanattı dizlerimi
Baş başa verip ağladı benle bazen.
Gençliğim oldu,gözyaşım oldu
Akıp gitti avuçlarımdan
Geri gelmez oldu zaman.
Uyandırıp en tatlı uykulardan,
Bir tat aldırmadan rüyalardan
Düşle gerçek arası uzun bir yoldan
El sallayıp uzaklardan
Çekip gitti zaman.
|
Afet Tanrıöven | Zaman |
Elimde tutmak istiyorum zamanı
Nanide bir çiçek gibi
Akıp gitmesin avuçlarımdan
Savrulan kumlar misali
|
Hakan Gedikli | Zaman |
Zaman
Zaman, sen benim sevdam,
Zaman, ben sana esir,
Hani derdler varya,
Dermanı varya, iste o zaman.
Hayat bir çizgi, başı belli sonu var,
Çizgide olmak kadar dışında kalmak da var,
Akıp giden nehir misali var ya,
Nehir akarken gecip giden de zaman.
Dün gecti bugün geçiyor yarın meçhul,
Eline alıp tutamadıgın şey var ya,
Hani bir türlü anlayamadığın,
Çizginin sonu olan nokta işte o zaman.
Hakan Gedikli
|
Ali Mert | Zaman |
sene iki bin on, mevsim sonbahar,
kim bilir ömrümüzde kaç bahar var,
ne günler gördük, ne karanlık geceler,
umutluyuz yarından, nurlu sabahlar var.
|
Seyraqif Coculu | Zaman |
Dünyanı beladan kurtarmaq olar,
Adalet tohumu ekilen zaman.
Herdə n tarazlığı pozulub gedir,
Dünyanın etə yi bükülen zaman.
Hakkın divanına kurulmayıb taht,
İnsanın yüzüne gülmə yibdi baht,
Adalet divanı yıxıldı o, vaht,
İsalar çarmıha çekilen zaman.
İnsan taleyini tanrılar yazdı,
Falçılar, cindarlar tarsına yozdu,
Mexluqat o, zaman yolunu azdı,
Melekler göylerden tökülen zaman.
İnsanlar kul oldu, hükme baş eydi,
Feleyin kırmancı yoksula deydi,
Hayatın özü de mezlumu döydü,
Zalımın binası tikilen zaman.
Coculu dünyanı idrakla duydu,
Kimlerde ruhları en öne koydu,
İnsanlar dünyaya talimlar yaydı,
Birliyi, vahdeti sökülen zaman.
|
Buket Sema_34 | Zaman |
ve zaman:
neleri götürürken getirisi olmayan ve dolmayan yüreğe
zaman öyle ki
zaman işte
|
Sadık Uzun | Zaman |
Durduğu yerde hiç kalmıyor bir şey
Sade hayatları, büküyor zaman
Koskoca ummanda damladır her şey
Bütün kollarını, söküyor zaman
Ademim, kardeşim tüm cihandadır
Sıhhate teşhisin koyuyor zaman
Fukara gönlüm viran handadır
Vuslatı alnından vuruyor zaman
Cihana bedeldir kuru bir sözün
İyi de kötü de sürüyor zaman
Aşığı olmuşum duru bir özün
Saklasam halimi görüyor zaman
Sırrına sarıldım sıkı sıkıya
Ömrümün sabrını sınıyor zaman
Yıkadım geçmişi astım askıya
Ahıma bakıp da kınıyor zaman
Aklımın fendini yendim yeneli
Kendim de, kendi de çürüyor zaman
Canlı bir adamın biyonik eli
Olmuş da ağların örüyor zaman
Kırk kere düşünüp bir kere taşın
Sözünde, hakikat seziyor zaman
Kuyunun dibine atılmış taşın
O ketum gizini çözüyor zaman
Sevdamın ateşi yakar her yeri
Gamsız bir edayla geziyor zaman
Bu berduş halimin eden değeri
Bir pulun adına çiziyor zaman
Gülerken ağladım, ağlarken güldüm
Bu halim görünce beziyor zaman
Binlerce dikende açmamış güldüm
Yaremi ezdikçe eziyor zaman
Sureti aranmaz aslı dururken
Gördüğü yerleri süzüyor zaman
Hayatın farkına her gün varırken
Bununla dertlenip küsüyor zaman
Dinmiş bir ateştir bu gördüğün köz
İçinde durmadan eriyor zaman
Bir mezar çukuru sandığın iki göz
Uğruna, yok olup ölüyor zaman
Korkudur ömürün ev sahibesi
Bu fettan bakışı seviyor zaman
Bir vakıf malının zordur hibesi
Vicdanı günaha bölüyor zaman
Sevgilim beni sen neye döndürdün
Aczimin tavrını yeriyor zaman
Gönlümde cemalin sanki on dördün
Uykumda üstüme örtüyor zaman
Bir dünü sevmiştim bir de yarimi
Kendine ziyafet çekiyor zaman
Kimseye demedim gönül yaremi
Bahçeme zehrini ekiyor zaman
Kendimde aradım kendi halimi
En mahrem sırrımı biliyor zaman
Müstesna geceler kurdu hayalimi
Sabahın hevesi oluyor zaman
Hayatın ödülü uykuda ölüm
Zincirli kapıdan giriyor zaman
İster sezonluk de, ister bir bölüm
Elveda busesi veriyor zaman
|
Affan Dede | Zaman |
HOYRAT ZAMAN
Zaman hoyrattır gelir
ve zaman hoyrat geçer.
Geçer ömür öğrenirken
merdivenler azıtır.
Azıtır özlemeler
sanırsın ki kıyamet.
Kıyamet bahçemdedir
kıymetimse hançeren.
Hançeren her bir boğum
vakitsizce koştuğum.
Koştuğum her yerde sen
ki susar kalır zaman.
Zaman hoyrattır gelir
ve zaman hoyrat geçer.
Geçer yeniden.
[AffanDede™]
|
İsmail Recep Nur | Zaman |
Yıkılsan zaman zaman,dostunun hançerinden,
Sinen sızlasa bile,ne büyük merhem zaman.
Ne sevilenler gitmiş.selam sabah bırakmadan,
Sevgilerde unutulur,ne büyük törpü zaman..
Sanki hepsi dün gibi,zihnini yokla bir an,
Ne yollar nede yıllar,düşlerle vuslat zaman,
Açma göz kapakların,sende dal o bilinmeze,
Belki bir mezar taşıyla,sevilene köprü zaman
17.08.2005 Samsun
|
Şimşek Acar | Zaman |
ne kadar zordur yok u anlatmak
yoktur paran
yoktur sağlığın
yoktur sevdan
tüm bunların kör kuyusu
sadece zaman
çalışmak azmetmek mücadele
parayı geri
sağlıgı belki
sevdayı zor getirsede geri
dönmeyen o zaman
içine düşmeye gör
sadece hatıralar
üç beş resim
bir kaçta karalaman
ondan kalan
o zaman
tık ile tak ın arası
asırlarada sığar
an olupta geçer
ölçü bu
tik tak
o zaman
yaşamalısın her nefesinde
gözlerini kapamadan
durmadan yorulmadan
aşabildiğince zenginsin
alabildiğince zamandan
gün nasıl rengarenkse
gece de renk siyah beyaz
her renk bir şifre hayat ve sen
bir sahne ve insan rolünde sen
oynatan zaman
baş rolü oynamalısın
mermerlerde yazılacak adın
ve üzerinde iki tarih
sana ayrılan hayat
o zaman
|
İsmail Koca | Zaman |
Zamanı koya bilseydik cebimize
Yeri geldiğinde bozuk para gibi
Harcaya bilirdik
|
Murat Altıparmak | Zaman |
Zaman..!
Ne garip şeysin sen;
Ötesinde bir mavi yolculuğun sonu gibi,
Kimi mor halkaların ucundasın menekşeden masum
Kimi engin denizlerin ortasında,
Lacivert bakışlı sert bir dalgasın zehir zemberek…
|
Burhan Börü | Zaman |
zamansızlıklar zamanında yaşamak
alabildiğince,uçsuz bucaksız
duyumsayarak...
ama zaman seni benden hızlı çalıyor
içim gelincik kırmızısı gibi
kan kırmızı
''can'' kırmızı...
|
Davut Arkan | Zaman |
Zaman dediğin gelirde geçer
Yüreği gönlü delerde geçer
Aldansan ona gaflete düşüp
Ömrünü çöle salarda geçer
Zaman rüzgar gibi,gelip geçiyor
Ne biliyor insan,nede anlıyor
Bir filim şeridi,gözler önünde
Seyredince insan,buna yanıyor
Zamana bakınca,bir gün öncesi
İnsana geliyor,şarkı hecesi
Öyle bir girdapki yutar insanı
Ne gündüzü kalır nede gecesi
Dünden bu güne geçense bir gün
Bir günde saklıdır sanki bir ömür
Nasıl geçtiğini anlamaya kalk
Budur dünyada bilinmeyen sır
Denizler biter zaman tükenmez
Nasıl geçtiğini kimseler bilmez
Zamana yanıp aldanana bak
Derlerki zaman geriye gelmez
Birde bakmışın yaş olmuş yetmiş
Tükenmiş zaman ömürde bitmiş
Kapıldık bir kere bizde girdaba
Tükettik ömrü sermeye bitmiş
Nerede nasıl geçiyor zaman
Sorarlar sana unutma aman
Bir gün bakmışın kapın çalındı
Derler ki ey dost vakitte tamam
|
Nevzat Taşkın | Zaman |
Zaman ne zaman?
Zamanda bu zaman
Uzar gider dakikalar her zaman,
Geçmek bilmez bir zaman
Sanki durur yerinde sayar zaman
İnsana keskin zehir olur yaşatır o an,
Geçer saniyeler gün gibi her bir zaman
Nasıl geçtiği bile anlaşılmaz zaman
Uzatmak ister isen de kısalır zaman
Huzuru mutluluğu bulduğun zaman
Dostluğun,barışın olduğu zaman.
Nevzat TAŞKIN 17/11/2012 YALOVA
|
Fatih Gülsen | Zaman. |
Zaman alırda vermez,beden yaşlı eller yaşlı ruh yaşlı.
Hayat yıpratır durur,tenler yaşlı gözler yaşlı göz yaşlı
Altında uyuduğum,çınar yaşlı yaprak yaşlı dal yaşlı.
Gönlüne giremeyen sözler yaslı izler yaşlı kalp yaslı.
Gençlik iksirini dudağından içirsen.
Ejderhayla savaşır olsada yedi başlı.
|
Olcay Köybaşı | Zaman |
Benim içinde zaman üçe ayrılır.
Ama dün,bugün,yarın değil
Bugün,yarın,ahiret
Senle sonsuza kadar beraberiz demiştim ya
Senle ahirette de beraber olmak istiyorum işte
Düne gelince,
Ben senden önce yaşamadım ki.
|
Sedat Sözen | Zaman |
Onu ilk gördüğüm an, ta fizanda durdu zaman,
Varlığıyla yeşerttiğim bu sevdanın kurdu zaman,
Yokluğunda özlemiyle en derinden vurdu zaman,
Akıbeti nice olur bu sevdanın? sordu zaman...
Zaman cevap verir diye, biçare bekliyorum,
Ecel çabuk gelir diye, bir nefes ekliyorum,
Yine zaman durur diye, sevdamı saklıyorum,
Nasip kısmet olur diye, bir ümit verdi zaman,
Bir kez yüzüm gülerdi ya, bu sevdanın derdi zaman...
18.7.7
Bursa
|
Arif Baltacı | Zaman |
Zaman,
Ellerimden akıp giden su
Ve akıllarda hep o son
Yaşamın her anında ölüm korkusu
Daha dün çocuktum oysa
Bilyelerim hala sokakta
Zaman,
Her insanın ilk kabusu
Ve saatler ısrarcıdır gitmekte
Şaşılacak bir olaydır doğrusu
Zaman ne de çabuk geçmekte
Hala aklım ilk okul sıralarında
Önlüğüm,çantam,kitaplarım hepsi orda
Zaman,
Gençliğe kurulmuş en büyük pusu
Sevda yangınları artık çok uzak
Bu yolunda geriye yoktur rücusu
Ne yazık saçlarıma doldu ak
Beni bekliyo pencerede sevdiğim
Hala yanmakta lamba altında beklediğim
Zaman,
Varoluşun en büyük sorusu
Bu acelecilik bilinmez neden
Neden durmakta hala son vedanın buğusu
Neden gelmedi hala beklenen
Geçmişim yok artık dünü hatırlamıyorum
Ölüm gelmiş kapıma nefes alamıyorum.
28.04.2001
|
Ahmet Kılıç | Zaman |
ZAMAN
Dünya benim olur, ayrılık vuslat
Aşkım ellerini tuttuğum zaman
Kalbim mahkum gibi, ellerim tutsak
Sevdam yüreğine aktığı zaman
Ayrılıyor benden dert ile tasa
Gücüm yok inanki, hiç itiraza
Sensiz bu hallerim bürünür yasa
Yokluğun içimi, yaktığı zaman
Dermansız derdimin sensin dermanı
Boynum sana hazır, okut fermanı
Üşütür titretir hasret rüzgarı
Güneşin üstüme, battığı zaman
Şunu bilki artık, senden kaçamam
Başka bir goncaya güller açamam
Tutulmuş ışığım, şavkı saçamam
Karanlık gecelere saptığım zaman
Ne demek sensizlik söyle ne demek
Gözyaşım yüreğim, değilmi emek
İnan kahr olurum geldim bilerek
Kurşunu kafama sıktığın zaman
KILIÇ,vurmuş felek, sende vur durma
İster isen halim, hatırım sorma
Bana sevda verip kendini yorma
Ecel peşime, ölümü taktığı zaman
|
Necati Sahbaz | ...ZaMaN... |
zamanın içinde
bir zaman
bense zaman içinde
zaman zaman
dogru kişi
dogru şartlar
kaçırılmayacak zaman
mutluluga erişeceğimiz zaman
zamanda zamanı
bulduğumuz zaman
Necati ŞAHBAZ (Deruni)
|
Muhittin Laçin | Zaman |
ZAMAN
Zaman ahir zaman da
kendi kabına sığmayan insan
Zaman günahsın zaman kusursuz
Zaman akıp gidiyor bedelsiz parasız pulsuz
Hatasını ayıbını örtmek için suçlandı zaman
Zaman ondan huzursuz
Suratla asık planlar sahte
Omurgası çatırdıyor ahlakın
Kaderi raydan çıkmış bedbaht insana
Kıyamet bu gün dünden daha çok yakın
pusu kurmuş Köşe başlarında bin bir suratlar
Karanlıktan ürkmüş gölgelerden tırsmış
bini beş para etmez neme lazım umursamazlıklar
Zaman üzgün zaman mahcup
Zaman görünmek istemiyor Utangaç sokaklarda
Yapışmış hayâsızca kelimeler
Silinmek istemiyor dili yok duvarlardan
Kafalar bomboş zihinler allak bullak
Teselli dileniyor küfürbaz şeytanın pabucundan
Ha düştü ha düşecek uçurumun ucunda
İnliyor tıklım tıklım adaletin ambarı
Sayfalar sorgusuz dosyalar pulsuz
Mazlumun dilekçesi tozlu raflarda mahpus
Adaleti bekliyor köşe başlarında
Yorgun bitkin uykusuz
Gerçekler ötelendi cehalet kıskacında
Cennet yolunun üstünde cehennem avucunda
Gözü kör vicdanlarda kelepçelendi zaman
Konuşun ey taşların böğrüne kazınmış
tarihin yiğit bekçiler kitabeler
Konuşun ey ötelerden haber veren fedakâr yorgun yazlar İnsanlar mı ası suçlumu zaman
Aceleyle kıldığımız namaz yarım yamalak
Söyle bana seccadem söyle ne olur
Bu duayla hangimiz O hangi baba yiğit
Günahtan arınacak
Zindanlar tıklım tıklım
Şer kazanı kaynıyor mahpus odalarında
Suçlu kim yedirip içtiren mi giydirip sövdüren mi?
Hadi korkma haykır yüzüme
Ayağımın altında ezilen türap
Analar mı günahkâr babalar mı vebalda
Kırk yıllık gardiyanlar mezarında çürüdü suçlular azalmadı
Taş kapılar eridi paslandı korkuluklar
Zindanlar boşalmadı
Zaman bıçak sırtında
Zamanı durdurmak istiyor cerrah
Hastası masasında ölüm kirpiklerinin ucunda
Eriyor Zaman bir düğüm iplik zaman bir kanlı makas
Zaman ölümle ömür arasında
Can pazarı kurulmuş
Titreyen ellerde parmaklar aciz
Doktor zamana muhtaç
Dualar zaman için alevden yüreklerde
Dakikası saniyesi titreyen dudaklardaZerresi mutlak
Kalp zamana çarpıyor küçük bir odacıkta
Zaman gözlere fırtına başlarda tufan
Diznginleri boşalmış yağız at misali
Arenada dörtnala etraf toz duman
Bir an zaman okun ucunda hedef virgül nokta
Namludan fırlamış nar kırmızısı mermi
Gözlerde kayboldu zaman
Bir nefese bin atın bir soluğa e bin akçe
Ne kıymetli bir andır
Sermayesini dökmeye servetini vermeye
Tüccar kapıda hazır
Gerçekler cevapsız kaldI tabansız kümelerden
Hâkim karar vermeden savcı kaşe vurmadan
Yargıç kalem kırmadan Suçlu zindan görmeden
Geçti aşındı zaman
Kabahat döndü dolaştı neme lazım ellerde
Sonuç avluya asıldı
Günah keçisi hazır suç zamana kesildi
muhittin laçin,y.t.2005
|